Otel çalışanı kadın, dehşeti yaşadı: 16 gün hastanede tedavi gördü
- 31.07.2025
- 21 H

Antalya'da yaşayan Ukrayna asıllı Türk vatandaşı Iryna
Melnychuk D., uzaklaştırma kararı aldırdığı eşi M.A.D.'nin sopalı saldırısına
uğradığını öne sürdü. Kafatasına zımba atılan, elleri kırılan ve 16 gün
hastanede tedavi gören kadın, “Plan yapıp beni öldürmeye geldi. Şimdi içeride
ama ben hâlâ korkuyorum. En ağır cezayı almasını istiyorum” dedi.
Antalya'da 14 yıldır yaşayan
Ukrayna asıllı Türk vatandaşı Iryna Melnychuk D., 1,5 yıl önce evlendiği M.A.D.
tarafından sokak ortasında sopayla darbedildiğini ileri sürerek suç duyurusunda
bulundu. Olayın ardından hastaneye kaldırılan kadının kafatasında kırıklar ve
vücudunun birçok yerinde darp izleri oluştu. Iryna, saldırıya uğradığı sırada
daha önce hakkında uzaklaştırma kararı bulunan eşinin kendisini öldürmeye
çalıştığını iddia ederek, saldırıyı planlı olarak gerçekleştirdiğini öne
sürdüğü eşinin "en ağır cezayla cezalandırılmasını" talep etti.
Olay, 5 Temmuz Cumartesi gecesi saat 00.40 sularında Konyaaltı ilçesinde
meydana geldi. Otelde vardiyalı olarak çalışan Iryna, gece mesaisi sonrası
servisten inerek konutunun arka kapısından evine girmek üzereyken arkasında bir
ses duydu. İddiaya göre, şapka ya da kapüşonla yüzünü gizleyen M.A.D., kadına
hiçbir şey söylemeden kafasına sopayla defalarca vurdu.
Saldırı sırasında elleriyle başını korumaya çalışan Iryna'nın sol elinde çok
sayıda kırık oluştu. Kafatasında beyin kanaması riski taşıyan yaralanmalar
nedeniyle Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırılan Iryna Melnychuk
D., 16 gün boyunca hastanede tedavi gördü. Sol eline platin ve demir takılan,
kafasında zımba dikişler atılan ve estetik müdahale gerektiren doku kayıpları
oluşan Iryna Melnychuk D, halen tedavi görüyor.
Olayın ardından M.A.D.
gözaltına alınıp tutuklandı. Ancak savcılıktaki ifadesinde suçlamayı kabul
etmeyen M.A.D., olay anında başka bir evde olduğunu savunarak, "Eşimin
yaralanmasıyla bir ilgim yok. Olay saatinde Lara'da D.D. isimli kişinin
evindeydim. HTS kayıtları bunu ortaya koyacaktır" dedi.
"Korkuyorum, can güvenliğim
yok"
İhlas Haber Ajansı'na konuşan
Iryna Melnychuk D., yaşadıklarını şöyle anlattı: "Evliliğimizin başından
itibaren psikolojik baskılar ve tehditler gördüm. Sürekli sınır dışı edilmekle
tehdit ediyordu. Daha önce de birkaç kez uzaklaştırma kararı aldırdım. 30
Haziran'da çilingir çağırarak evime zorla girmişti. 5 Temmuz gecesi işten
dönerken arkamdan zıplayarak kafama vurdu. Yere düştüm, vurmaya devam etti.
Komşular ambulans çağırdı. Elim paramparça oldu, kafama zımba atıldı. Şimdi hastaneden
çıktım ama hâlâ sokakta yürürken korkuyorum. İnanın sokakta yürürken arkaya
dönüp kontrol ediyorum, hastaneye geldim burada bile bakıyorum arkadan insanlar
yürüyor. Bekliyorum önüme geçsinler. Çünkü korkuyorum artık."
"Temiz bir akılla plan yapıp geldi"
Iryna Melnychuk D.,
saldırının önceden planlanmış olduğuna inandığını söyleyerek, "Hiçbir
madde kullanmadan, bilinçli şekilde yaptı. Çünkü artık onun hayatımda olmasını
istemiyordum. Bu yüzden bana zarar verdi. Hastaneden çıkar çıkmaz boşanma
davası açtım. Başka birinden 8 yaşında bir kızım var, kızımı Ukrayna'ya
göndermek zorunda kaldım, iyileşmeden çocuğumu yanıma alamam" dedi.
"Kötü niyetli insanların aramızda
dolaşmasına izin vermemeliyiz"
Iryna Melnychuk D., saldırının ardından yaşadığı farkındalığı ise şu sözlerle
dile getirdi: "Maalesef böyle bir hata yaptım. Şimdi anlıyorum ki bir
insanla nerede tanıştığınızın önemi yok, çok dikkatli olunması gerekiyor.
Otelde tanımış olabilirsin, bir bankada çalışıyor olabilir ama bu onun sağlıklı
biri olduğu anlamına gelmiyor. Eskiden birinin belli bir yerde çalışıyor olması
bana güven verirdi ama öyle değilmiş. O yüzden burada yaşayan tüm kadınlara
sesleniyorum: Dikkatli olun. Başınıza böyle bir şey gelirse ve hayatta
kalabilirseniz, nerede paylaşabiliyorsanız paylaşın. Çünkü böyle insanların
dışarıda dolaşmaması gerekiyor. İnsan içinde bulunmamaları gerekiyor. Bunlar
insan bile değil. Korkmamak lazım. Kötü niyetli insanların aramızda dolaşmasına
izin vermemeliyiz."
Kendisinin yaşadığı saldırının
cezasız kalmaması için mücadele ettiğini belirten Iryna Melnychuk D,
"Kanunlara göre ne kadar ceza alabiliyorsa o kadar ceza alınması
istiyorum" ifadelerini kullandı.
"Cezasız kalmasın"
Mağdur Kadın, sosyal medya
hesabından yaptığı paylaşımda da, "M.A.D plan yapıp beni öldürmeye geldi.
Şu an içerde ama can güvenliğim yok. Bu insan turizm sektöründe çalışıyor.
Cezasız kalmasın" diyerek adalet çağrısında bulundu.
"Bu yalnızca hukuki değil, insani bir mücadeledir"
Iryna Melnychuk D.'nin avukatı Havva Nur Yağcı ise olay sonrası yaptığı
açıklamada müvekkilinin yaşadığı travmanın ciddiyetine dikkat çekti. Yağcı, şu
ifadeleri kullandı: "Öncelikle, müvekkilim Iryna Melnychuk D.'nin maruz
kaldığı bu vahim ve akıl almaz saldırıdan dolayı yaşadığı fiziksel ve
psikolojik travmanın boyutu oldukça ciddi. Yapılan darp sonucunda kafatasında
kırıklar, beyin travması ve çok sayıda kemik kırığı oluşmuş; bu durum onun
hayati tehlike geçirmesine yol açmıştır. Şu an iyileşme süreci devam
etmektedir. Adli makamlara taşınarak cezai ve hukuki süreç başlatılmıştır.
Adalet önünde hesap vermesi için tüm hukuki imkanları kullanacağız ve sürecin
sonuna kadar takipçisi olacağız."
Açıklamasında yalnızca bir avukat değil, aynı zamanda bir kadın olarak da ses
yükselttiğini belirten Yağcı, şöyle devam etti: "Yaşanılan bu süreç
yalnızca bir kişinin mücadelesi değildir. Bu açıklamayı yalnızca bir avukat
olarak değil, aynı zamanda kadının yaşama tutunma mücadelesi olarak yapıyorum.
Her gün bu ülkede korkuyla susan, çaresizlik içinde kalan yüzlerce kadının sesi
olmak zorundayız. Şiddete uğrayan herkes bilmelidir ki yalnız değilsiniz. Hukuk
ve bizler sizin yanınızdayız. Kadına şiddet, ne yazık ki toplumumuzda ciddi bir
yara. Ama bu tür olayların üzeri örtülmedikçe, adaletin sesi daha yüksek
çıktıkça bu tablo değişecektir. Müvekkilim için yürüttüğümüz mücadele yalnızca
hukuki değil, aynı zamanda insani bir sorumluluktur."