The argument in favor of using filler text goes something like this: If you use any real content in the Consulting Process anytime you reach.

  • img
  • img
  • img
  • img
  • img
  • img

Get In Touch

Güncel Haberler
Otel
Acente
Destinasyon
Vacation
Havacılık
Cruise
Teknoloji
Spor
Sağlık
Sanat

Ahmet Okur: “Turizmde kalıcı olmanın yolu, çevreye ve insana duyarlı bir yönetim anlayışından geçiyor”

Küresel ekonomi, son yıllarda ardı ardına yaşanan krizlerle birlikte yeniden şekilleniyor. Pandemi’nin ardından toparlanmaya çalışan turizm sektörü, bu kez jeopolitik gerilimlerin ve bölgesel çatışmaların etkisiyle yeni bir belirsizlik dönemine girdi. Enflasyonist baskılar yalnızca turist hareketlerini değil, döviz kurlarından enerji maliyetlerine kadar pek çok temel parametreyi de doğrudan etkiliyor.

Bu gelişmeleri değerlendiren Sundia by Liberty Suncity Genel Müdürü Ahmet Okur, turizmin artık küresel ekonomik dalgalanmalardan bağımsız düşünülemeyeceğini vurgulayarak şunları söyledi: “Son birkaç yılda edindiğimiz en önemli deneyim, krizlerin artık sektörü şekillendiren geçici dalgalar değil, yapısal dönüşümün bir parçası haline geldiğidir. Sürdürülebilirliği çevre dostu bir söylemin ötesine taşıyarak, maliyetleri optimize eden, operasyonel dayanıklılığı artıran ve uzun vadeli rekabetçiliği destekleyen bir yapı olarak görüyoruz. Bu anlayışı kurum kültürümüze entegre etmiş durumdayız. Misafirlerimiz, konakladıkları otelin karbon ayak izinden yerel topluma katkısına kadar pek çok unsuru önemsiyor. Bu beklentileri karşılayan oteller hem tercih edilirlilikte hem de marka algısında önemli bir avantaj sağlıyor.”

Türkiye gibi turizm gelirine yüksek derecede bağımlı ekonomiler açısından bu süreç hem riskler hem de fırsatlar barındırıyor. Döviz kurlarındaki artış, Türkiye’yi yabancı turistler açısından daha cazip hale getirirken, aynı zamanda enerji ve ithalata dayalı maliyet kalemlerinde baskı yaratıyor. Bu durum, turizm işletmelerini yalnızca gelir artırmaya değil; aynı zamanda maliyetleri daha etkin yönetmeye, kaynakları verimli kullanmaya ve iş modellerini yeniden gözden geçirmeye yönlendiriyor.

Enerji verimliliğini artıran sistemler, su tasarrufu teknolojileri, yerel tedarikçilerle kurulan iş birlikleri ve atık azaltımı gibi uygulamalar, hem çevresel hem de ekonomik açıdan akılcı çözümler sunuyor. Küresel ölçekte enerji ve gıda maliyetlerinin arttığı bir dönemde, bu tür sürdürülebilirlik adımları, otelcilik sektöründe nefes alma alanı yaratıyor.

Türkiye’nin 2022 yılında başlattığı üç aşamalı
Sürdürülebilir Turizm Programı, sektörün bu dönüşümüne yön veriyor. Bugün 7 binden fazla tesis bu sürece dahil olmuş durumda. Ancak gerçek sürdürülebilirliğin yalnızca sertifikayla sınırlı kalmaması gerektiğine dikkat çeken Okur, sözlerine şöyle devam etti: “Belgelendirme elbette önemli bir adım. Ancak asıl mesele, bu anlayışı tüm operasyonel süreçlere entegre edebilmek. Karar alma süreçlerinden tedarik zincirine, çalışan eğitimlerinden yerel iş birliklerine kadar bütüncül bir yaklaşım gerektiriyor. Biz bu bilinçle hareket ediyor, sadece bugünü değil, yarını da düşünerek kararlar alıyoruz. Turizmde kalıcı olmanın yolu; çevreye, insana ve topluma duyarlı bir yönetim anlayışından geçiyor.”