30 yıl çalışıp emekli oldu, turizme adım attı. Şimdi hayalindeki hayatı yaşıyor!
- 15.08.2025
- 7 H

Türkiye turizminin önemli duraklarından
Marmaris sınırları içinde yer alan Selimiye, kendisine has turizm şekliyle
seçkin bir misafirlerini ağırlamaya devam ediyor. Selimiye, sunduğu hayat tarzı
ile insanların hayallerini süslerken 30 yıllık sigortacı Yılmaz Vatansever,
hayalinin peşinde koşarak Selimiye’de kendisine bir hayat kurdu.
Yaklaşık 5 yıl önce Selimiye’ye yerleşen ve Harmanyeri Tatilevi ile turizm
sektörüne adım atan Yılmaz Vatansever ve eşi Ülfet Vatansever, hem
hayallerindeki hayatı yaşıyor hem de 2 odalı işletmeleri ile turizm sektöründe
faaliyet gösteriyorlar.
Tourism Today olarak Yılmaz Vatansever’e, kurduğu hayali ve şu anda içinde
bulunduğu hayatı sorduk.
30 yıllık sigortacılık hayatınız sonrasında Selimiye'ye gelişiniz ve turizme
başlama hikayenizi anlatır mısınız?
Deniz ve Ege’de balıkçı
köyünde yaşamak benim çocukluk hayalimdi. Görev yaptığım şirketin Bursa, Ankara
ve İzmir’de Bölge Müdürlükleri’ni yaptığım sırada hayalimdeki konsepte uygun Kaş,
Kalkan, Çeşme, Foça gibi ilçeleri ailecek inceledik. Aslında 2 hedefimiz vardı;
Birincisi yelkenli teknede yaşamaktı. Ama teknede yaşamanın maliyetleri 2 milyon
TL’ye çıktığını gördük. Deniz üstünde yaşamın zorlukları, gerek yelken ileri
seviye eğitim, motor bakımı vb birçok şeyi yapabiliyor olmak ve dar alanda sıkı
paslaşmaların da çok kolay olmadığına karar verdik. Ve ikinci plan üzerinde
karar kıldık. Yani bakir bir balıkçı kasabasında yaşamak ve emeklilik
dönemimizde bize destek olacak butik 2 özel odalı bir işletme hayata geçirmek. Çok
fazla yorulmadan, hem hobilerimizle uğraşmak hem de güzel bir bölgede yeni
dostlar edinerek misafir ağırlama tadında bir yaşam istedik.
Neden Selimiye? Selimiye seçimi yaptığınız için mutlu
musunuz
Selimiye’yi, yelken merakımız
sayesinde keşfettik. Yelken ile ilgili bir dergiye aboneydim. 2012 yılında ilk
kez orada gördüm. Canlı görmek için Selimiye’ye bir seyahat planladık ve ilk
görüşte aşk başladı. Tam aradığımız, hayalini kurduğumuz yere çok ama çok yakın
bir yerdi. Alt yapısal zorlukları olmasına rağmen Yaz aylarında misafir
ağırlama, SUP, yüzme, bahçe işleri, Sonbahar ve Kış dönemi bisiklet, balık avı,
Karia yollarında yürüyüş, bolca kitap ve farklı ülkelere kısa seyahatler ile çok
mutluyuz ve iyi ki Selimiye’ye karar vermişiz diyoruz. Full deniz manzaralı,
esintisi bitmeyen, köyümüzün eski harman yapılan yerindeyiz. İki oda ile hizmet
veriyor ve yaz kış burada yaşıyoruz. İşletme ismimizi de bulunduğumuz yerin orijinal
ismini “Harmanyeri Tatilevi Selimiye” olarak belirledik.
İki odanız ile kişiye ve ailelere özel
bir turizm yapıyorsunuz. Misafir profilinizden bahseder misiniz? Kimler sizi
tercih ediyor veya etmeli?Misafir profilimiz, yoğun
çalışan beyaz yakalı yöneticiler. Bizim gibi damdan düşenler. Yıl boyunca
hedefler ile ekonomik zorluklar, personel, büyüme vb stresli işler ile uğraşan insanlar.
Selimiye’nin genel olarak çok özel bir misafir kitlesi var. Burada büyük
oteller olmadığı için çok fazla ucuz ya da her şey dahil tercih eden kitle oluşmuyor.
Özellikle kendi yerimiz, 2 arkadaş veya aile için ideal. Başka kimse olmadan,
sakin, güzel, kayınpeder yazlığı tadında tatil yapıyorlar. Oda-kahvaltı hizmet
veriyoruz. Selimiye ve civarda çok iyi balık restoranları ve ev yemekleri yapan
yerler var. Akşam yemek dönüşü de çardak ve bahçemizde full deniz manzarasında
kendi içeceklerini içebiliyorlar. Diledikleri saatte butik kahvaltı hizmeti
veriyoruz. Ayrıca ilk kez gelen misafirlerimize özel günlük gezi önerilerimiz oluyor. Tüm tekne, restoran, koy,
beach önerilerimiz nokta atışı şeklinde oluyor. Geçmişteki profesyonel yönetim
hayatımızda edindiklerimiz ile bazen genç misafirlere ücretsiz danışmanlık
veriyoruz. Yine emekliliğe az kalmış benzer yerlere yerleşmek isteyenlere de
nelere dikkat etmesi konusunda uzun uzun öneriler ve dikkat etmeleri gereken
konuları anlatıyoruz. Bu işi yapacaklara ya da emeklilik sonrası başka bir iş
yapacaklara çok ciddi bir hatırlatmam olacak: Sakın çevrenize, iş
arkadaşlarınıza güvenerek bu yollara çıkmayın. Kendinize, ürününüze,
hizmetinize ve kalitenize güvenin.
Turizm sektörü günümüzde birçok sorunla karşı karşıya.
Turizmdeki olumsuzluklar ve özellikle maliyetler sizi nasıl etkiliyor?
Maalesef biz ülke olarak
değerlerimizi koruyamıyoruz. Hem vatandaş hem de devlet olarak. Denizlerimizi,
balıkçılığımızı koruyamıyoruz. Ormanlarımızı, yeşilimizi, hayvanlarımızı
koruyamıyoruz. Ondan sonra “Yunanistan çok güzel”, “Yunanistan çok ucuz”
oluyor. Adamlar yanlış avlanma ile sıkı mücadele ediyor ve bu sayede balıkları
bol. Bizde yerel balıkçılarımız 2-3 balık yakalıyor daha balık can vermeden restoranlar
satın almak için bir biri ile kıyasıya rekabet ediyor ve balık daha teknedeyken
yüksek fiyatlara satılıyor. Restorancımız çok pahalıya aldığı balığı kaça
satsın? Bizim yerli ve milli içkimizi markette 1.500 TL iken aynı içki Bulgaristan
ve Yunan adalarında 600 TL. Esnaf bununla nasıl mücadele etsin? Restoran bu
içeceği kaça satsın?
Turizm Bakanlığı bir karar alıyor ve 2 oda, 4 oda ya da 4.000 oda fark
etmeksizin hepsine uyguluyor. Örneğin biz 2 odayız ve basit usul vergiden 12 ay
boyunca beyanname vermek zorunda olan gerçek usul vergilendirme sistemine geçmek
zorunda kaldık. Yine biz 1.000 yataklı oteller gibi Sürdürülebilir Turizm
Belgesi almak zorunda kaldık. Zaten Belediye işyeri açma ve çalışma ruhsatı ile
çalışıyoruz. Aslında düşmana ya da rakip ülkenin bizi bitirmesine gerek yok.
Bazı işletmeler çalıştırdıkları eğitimsiz personel, tatile gelen bazı
misafirlerin araçlarından çocuk bezi dahil çöplerini sağa sola atması,
gittikleri harika koylardan ayrılırken arkalarında, çok kötü imzalarını
bırakmaları... Ve maalesef denizcilerden beklemediğimiz hareketler ki çok şükür
çok az yapan yani ekmek yediği denize girdiği alanı pisleten daha açık
denizlere çıkmadan pis su tankını boşaltanlar.
Bununla beraber pis su
toplayan teknelerin azlığı. Motoryat, bedava yer buluyor 1 ay bağlı kalıyor. Bu
arada ne oluyor, iyi kontrol etmek gerek. Sadece tekneler mi asıl sorun,
yerleşik olup foseptiğini kontrol etmeyen işletmeler de var.
Selimiye, Türkiye turizmi için gerçekten çok özel bir
bölge. Bu bölgenin mevcut yapısının koruması için neler yapılmalı?
Çok ama çok şey yapılmalı. En
başta Belediye ve Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü’nün çok iyi ve koordinasyon
içinde çalışması gerekiyor. Maalesef kaçak yapılar çok can sıkıcı. Mürekkep
yalamış, İstanbul kültüründen gelenlerin bazıları dahil kaçak yapı yapıyor.
Hadi yaptın ama en azından hiç olmazsa imar ölçülerine uy. İmar
Selimiye, Bozburun, Söğüt, Taşlıca, Bayır hatta Orhaniye, Hisarönü ana girişine
bir zabıta beklemeli ve gelen beton mikserine “Dur ve bu nereye gidiyor, proje
izin numarasını söyle” diyecek ve izinli değilse geri gönderecek ve beton
mikserde donacak. Böylelikle kimse çivi dahi çakamayacak. Yapıyorsan bari
komşuna, yola, çekme mesafene dikkat et değil mi? Ama maalesef “Cezam neyse
öderim, imar ölçüleri dışında yaparım” diyenler durmaksızın yollarına devam
ediyor. Köyün girişinden yukarıya baktığımızda bizim bize yaptığımızı hiç bir
düşman yapmaz. Selimiye ve diğer mahallelerde 100 yıldır su yoktu biliyor
musunuz. Bu sene başında sağolsun MUSKİ kendi imkanları ile borular ile
Marmaris barajından su taşımaya başladı. Ancak köy içi hatlar çok eski ve hızlıca
yenilenmesi gerekiyor. Alt yapı yok. Hepimiz tüm mahalleler vidanjör
kullanıyor. Vidanjör nerden geliyor? 1 saatlik yoldan, Marmaris'ten. Çünkü bu
3-5 mahalleye yakın bir arıtma kurulmamış. Bu da gerek işletmeciler gerek
normal yaşayanlar için ciddi maliyet oluşturuyor. Bununla beraber bazen
aileden, okuldan, askerlikten eğitimsiz görgüsüz arabasından çöp atan, denize
girdiği yeri pis bırakan, sigarasını camdan ya da oturduğu yerden yere atan
istemediğimiz insan diyemeyeceğimiz tipler buradan da az da olsa geçiyor. Rica
ediyoruz. Buraları son noktalar. Çocuklarınıza girecek deniz ve gidecek köy
orman bırakmayacaksınız.
Bir de çok önemli bir konu; Selimiyemiz göl gibidir. Buraya bu kapalı denize
yeni büyük bir marina yapmak istiyorlar. Tüm köy direnmeye devam edeceğiz. Bu
yanlış karardan bir an önce vazgeçmelerini ve projeyi iptal etmelerini
bekliyoruz. Her şeye rağmen Türkiye’nin en iyi ve en son harika koylarına,
harika yerel işletmecilerine, harika kaptanlarına sahip müziksiz, en fazla
25-30 kişilik çok kaliteli misafirlerimiz ile tekne turuna çıkıyorlar. Çok
güzel 2, 4, 6 ve maksimum 8 odalı butik otellere sahip bir yer Selimiye...