The argument in favor of using filler text goes something like this: If you use any real content in the Consulting Process anytime you reach.

  • img
  • img
  • img
  • img
  • img
  • img

Get In Touch

Güncel Haberler
Otel
Acente
Destinasyon
Vacation
Havacılık
Cruise
Teknoloji
Spor
Sağlık
Sanat

30 yıl çalışıp emekli oldu, turizme adım attı. Şimdi hayalindeki hayatı yaşıyor!

Türkiye turizminin önemli duraklarından Marmaris sınırları içinde yer alan Selimiye, kendisine has turizm şekliyle seçkin bir misafirlerini ağırlamaya devam ediyor. Selimiye, sunduğu hayat tarzı ile insanların hayallerini süslerken 30 yıllık sigortacı Yılmaz Vatansever, hayalinin peşinde koşarak Selimiye’de kendisine bir hayat kurdu.

Yaklaşık 5 yıl önce Selimiye’ye yerleşen ve Harmanyeri Tatilevi ile turizm sektörüne adım atan Yılmaz Vatansever ve eşi Ülfet Vatansever, hem hayallerindeki hayatı yaşıyor hem de 2 odalı işletmeleri ile turizm sektöründe faaliyet gösteriyorlar.



Tourism Today olarak Yılmaz Vatansever’e, kurduğu hayali ve şu anda içinde bulunduğu hayatı sorduk.

30 yıllık sigortacılık hayatınız sonrasında Selimiye'ye gelişiniz ve turizme başlama hikayenizi anlatır mısınız?
Deniz ve Ege’de balıkçı köyünde yaşamak benim çocukluk hayalimdi. Görev yaptığım şirketin Bursa, Ankara ve İzmir’de Bölge Müdürlükleri’ni yaptığım sırada hayalimdeki konsepte uygun Kaş, Kalkan, Çeşme, Foça gibi ilçeleri ailecek inceledik. Aslında 2 hedefimiz vardı; Birincisi yelkenli teknede yaşamaktı. Ama teknede yaşamanın maliyetleri 2 milyon TL’ye çıktığını gördük. Deniz üstünde yaşamın zorlukları, gerek yelken ileri seviye eğitim, motor bakımı vb birçok şeyi yapabiliyor olmak ve dar alanda sıkı paslaşmaların da çok kolay olmadığına karar verdik. Ve ikinci plan üzerinde karar kıldık. Yani bakir bir balıkçı kasabasında yaşamak ve emeklilik dönemimizde bize destek olacak butik 2 özel odalı bir işletme hayata geçirmek. Çok fazla yorulmadan, hem hobilerimizle uğraşmak hem de güzel bir bölgede yeni dostlar edinerek misafir ağırlama tadında bir yaşam istedik.



Neden Selimiye? Selimiye seçimi yaptığınız için mutlu musunuz
Selimiye’yi, yelken merakımız sayesinde keşfettik. Yelken ile ilgili bir dergiye aboneydim. 2012 yılında ilk kez orada gördüm. Canlı görmek için Selimiye’ye bir seyahat planladık ve ilk görüşte aşk başladı. Tam aradığımız, hayalini kurduğumuz yere çok ama çok yakın bir yerdi. Alt yapısal zorlukları olmasına rağmen Yaz aylarında misafir ağırlama, SUP, yüzme, bahçe işleri, Sonbahar ve Kış dönemi bisiklet, balık avı, Karia yollarında yürüyüş, bolca kitap ve farklı ülkelere kısa seyahatler ile çok mutluyuz ve iyi ki Selimiye’ye karar vermişiz diyoruz. Full deniz manzaralı, esintisi bitmeyen, köyümüzün eski harman yapılan yerindeyiz. İki oda ile hizmet veriyor ve yaz kış burada yaşıyoruz. İşletme ismimizi de bulunduğumuz yerin orijinal ismini “Harmanyeri Tatilevi Selimiye” olarak belirledik.



İki odanız ile kişiye ve ailelere özel bir turizm yapıyorsunuz. Misafir profilinizden bahseder misiniz? Kimler sizi tercih ediyor veya etmeli?
Misafir profilimiz, yoğun çalışan beyaz yakalı yöneticiler. Bizim gibi damdan düşenler. Yıl boyunca hedefler ile ekonomik zorluklar, personel, büyüme vb stresli işler ile uğraşan insanlar. Selimiye’nin genel olarak çok özel bir misafir kitlesi var. Burada büyük oteller olmadığı için çok fazla ucuz ya da her şey dahil tercih eden kitle oluşmuyor. Özellikle kendi yerimiz, 2 arkadaş veya aile için ideal. Başka kimse olmadan, sakin, güzel, kayınpeder yazlığı tadında tatil yapıyorlar. Oda-kahvaltı hizmet veriyoruz. Selimiye ve civarda çok iyi balık restoranları ve ev yemekleri yapan yerler var. Akşam yemek dönüşü de çardak ve bahçemizde full deniz manzarasında kendi içeceklerini içebiliyorlar. Diledikleri saatte butik kahvaltı hizmeti veriyoruz. Ayrıca ilk kez gelen misafirlerimize özel günlük gezi  önerilerimiz oluyor. Tüm tekne, restoran, koy, beach önerilerimiz nokta atışı şeklinde oluyor. Geçmişteki profesyonel yönetim hayatımızda edindiklerimiz ile bazen genç misafirlere ücretsiz danışmanlık veriyoruz. Yine emekliliğe az kalmış benzer yerlere yerleşmek isteyenlere de nelere dikkat etmesi konusunda uzun uzun öneriler ve dikkat etmeleri gereken konuları anlatıyoruz. Bu işi yapacaklara ya da emeklilik sonrası başka bir iş yapacaklara çok ciddi bir hatırlatmam olacak: Sakın çevrenize, iş arkadaşlarınıza güvenerek bu yollara çıkmayın. Kendinize, ürününüze, hizmetinize ve kalitenize güvenin.



Turizm sektörü günümüzde birçok sorunla karşı karşıya. Turizmdeki olumsuzluklar ve özellikle maliyetler sizi nasıl etkiliyor?
Maalesef biz ülke olarak değerlerimizi koruyamıyoruz. Hem vatandaş hem de devlet olarak. Denizlerimizi, balıkçılığımızı koruyamıyoruz. Ormanlarımızı, yeşilimizi, hayvanlarımızı koruyamıyoruz. Ondan sonra “Yunanistan çok güzel”, “Yunanistan çok ucuz” oluyor. Adamlar yanlış avlanma ile sıkı mücadele ediyor ve bu sayede balıkları bol. Bizde yerel balıkçılarımız 2-3 balık yakalıyor daha balık can vermeden restoranlar satın almak için bir biri ile kıyasıya rekabet ediyor ve balık daha teknedeyken yüksek fiyatlara satılıyor. Restorancımız çok pahalıya aldığı balığı kaça satsın? Bizim yerli ve milli içkimizi markette 1.500 TL iken aynı içki Bulgaristan ve Yunan adalarında 600 TL. Esnaf bununla nasıl mücadele etsin? Restoran bu içeceği kaça satsın?



Turizm Bakanlığı bir karar alıyor ve 2 oda, 4 oda ya da 4.000 oda fark etmeksizin hepsine uyguluyor. Örneğin biz 2 odayız ve basit usul vergiden 12 ay boyunca beyanname vermek zorunda olan gerçek usul vergilendirme sistemine geçmek zorunda kaldık. Yine biz 1.000 yataklı oteller gibi Sürdürülebilir Turizm Belgesi almak zorunda kaldık. Zaten Belediye işyeri açma ve çalışma ruhsatı ile çalışıyoruz. Aslında düşmana ya da rakip ülkenin bizi bitirmesine gerek yok. Bazı işletmeler çalıştırdıkları eğitimsiz personel, tatile gelen bazı misafirlerin araçlarından çocuk bezi dahil çöplerini sağa sola atması, gittikleri harika koylardan ayrılırken arkalarında, çok kötü imzalarını bırakmaları... Ve maalesef denizcilerden beklemediğimiz hareketler ki çok şükür çok az yapan yani ekmek yediği denize girdiği alanı pisleten daha açık denizlere çıkmadan pis su tankını boşaltanlar.

Bununla beraber pis su toplayan teknelerin azlığı. Motoryat, bedava yer buluyor 1 ay bağlı kalıyor. Bu arada ne oluyor, iyi kontrol etmek gerek. Sadece tekneler mi asıl sorun, yerleşik olup foseptiğini kontrol etmeyen işletmeler de var.



Selimiye, Türkiye turizmi için gerçekten çok özel bir bölge. Bu bölgenin mevcut yapısının koruması için neler yapılmalı?
Çok ama çok şey yapılmalı. En başta Belediye ve Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü’nün çok iyi ve koordinasyon içinde çalışması gerekiyor. Maalesef kaçak yapılar çok can sıkıcı. Mürekkep yalamış, İstanbul kültüründen gelenlerin bazıları dahil kaçak yapı yapıyor. Hadi yaptın ama en azından hiç olmazsa imar ölçülerine uy. İmar 85 metrekare ama “Para bende” diyen sorumsuz tipler 150-200 metre taban alanında ve hatta bazıları 3 kat yapıyor. Burada belediye ve köy halkımıza çok iş düşüyor. İnsanların, yer satmak için ya da inşaat işlerini yapmak için “Yap bir şey olmaz” önerilerinden vazgeçmeleri gerekiyor.



Selimiye, Bozburun, Söğüt, Taşlıca, Bayır hatta Orhaniye, Hisarönü ana girişine bir zabıta beklemeli ve gelen beton mikserine “Dur ve bu nereye gidiyor, proje izin numarasını söyle” diyecek ve izinli değilse geri gönderecek ve beton mikserde donacak. Böylelikle kimse çivi dahi çakamayacak. Yapıyorsan bari komşuna, yola, çekme mesafene dikkat et değil mi? Ama maalesef “Cezam neyse öderim, imar ölçüleri dışında yaparım” diyenler durmaksızın yollarına devam ediyor. Köyün girişinden yukarıya baktığımızda bizim bize yaptığımızı hiç bir düşman yapmaz. Selimiye ve diğer mahallelerde 100 yıldır su yoktu biliyor musunuz. Bu sene başında sağolsun MUSKİ kendi imkanları ile borular ile Marmaris barajından su taşımaya başladı. Ancak köy içi hatlar çok eski ve hızlıca yenilenmesi gerekiyor. Alt yapı yok. Hepimiz tüm mahalleler vidanjör kullanıyor. Vidanjör nerden geliyor? 1 saatlik yoldan, Marmaris'ten. Çünkü bu 3-5 mahalleye yakın bir arıtma kurulmamış. Bu da gerek işletmeciler gerek normal yaşayanlar için ciddi maliyet oluşturuyor. Bununla beraber bazen aileden, okuldan, askerlikten eğitimsiz görgüsüz arabasından çöp atan, denize girdiği yeri pis bırakan, sigarasını camdan ya da oturduğu yerden yere atan istemediğimiz insan diyemeyeceğimiz tipler buradan da az da olsa geçiyor. Rica ediyoruz. Buraları son noktalar. Çocuklarınıza girecek deniz ve gidecek köy orman bırakmayacaksınız.

Bir de çok önemli bir konu; Selimiyemiz göl gibidir. Buraya bu kapalı denize yeni büyük bir marina yapmak istiyorlar. Tüm köy direnmeye devam edeceğiz. Bu yanlış karardan bir an önce vazgeçmelerini ve projeyi iptal etmelerini bekliyoruz. Her şeye rağmen Türkiye’nin en iyi ve en son harika koylarına, harika yerel işletmecilerine, harika kaptanlarına sahip müziksiz, en fazla 25-30 kişilik çok kaliteli misafirlerimiz ile tekne turuna çıkıyorlar. Çok güzel 2, 4, 6 ve maksimum 8 odalı butik otellere sahip bir yer Selimiye...