The argument in favor of using filler text goes something like this: If you use any real content in the Consulting Process anytime you reach.

  • img
  • img
  • img
  • img
  • img
  • img

Get In Touch

Güncel Haberler
Otel
Acente
Destinasyon
Vacation
Havacılık
Cruise
Teknoloji
Spor
Sağlık
Sanat

Antalya, gastronomi turizminde dünya markası olabilir

Turizm Yazarı, Gazeteci Halil Öncü, Antalya’nın damaklara dokunan lezzetlerini TÜRSAB tarafından yayınlanan ‘The Voice Of Travel’ Dergisi’ne kaleme aldı. Öncü, yazısında Antalya’nın mutfak kültürünü, gastronomi turizminin önemini ve geleceğini ele alırken, kentin simge restoranlarından 7 Mehmet Restaurant ve Parlak Restaurant üzerinden dikkat çekici bilgiler paylaştı.

Antalya’nın zenginliği mutfağına yansıyor
“Antalya Gastronomi Kenti Olma Yolunda İlerliyor” başlığını taşıyan yazıda, Antalya’nın tarih boyunca farklı medeniyetlere ev sahipliği yapmış bir turizm kenti olduğuna dikkat çekildi. Pamfilya’nın bereketli topraklarında gelişen bu kültürel çeşitlilik, mutfağa da yansımış durumda. Zorunlu göçlerle bölgeye yerleşen Kıbrıslılar, Giritliler, Moralılar, Selanikliler ve Mısırlılar, Toros Yörüklerinin yoğurt, peynir ve buğday ağırlıklı mutfağıyla birleşerek Antalya’yı benzersiz bir gastronomi merkezi haline getirdi.

7 Mehmet Restaurant: 1937’den günümüze
Antalya’nın simge mekânlarından 7 Mehmet Restaurant, 1937 yılında atılan temelleriyle bugün üçüncü kuşak temsilci Şef Mehmet Akdağ ile yoluna devam ediyor. Akdağ, restoranın geçmişten bugüne hikâyesini ve gelecek projelerini anlattı: “17 coğrafi işaretli ürünümüz var, bu sayı artacak. Ticaret Odası’yla yaklaşık 400 ürünü kapsayan büyük bir arşiv çalışması yürütüyoruz. Halıdan kaşığa, ottan baharata kadar Antalya’nın zenginliği ortaya konacak.”

Ayrıca otellerin açık büfelerinde mutlaka yerel lezzetlere daha fazla yer verilmesi gerektiğini vurgulayan Akdağ, “170’e yakın yerel lezzetimiz var. Bunlar dönüşümlü olarak otellerin açık büfelerinde sunulmalı. Restoranlarda ve kafelerde de en az bir yerel lezzet zorunlu olmalı. Bu çiftçimizin üretimini de destekler” ifadelerini kullandı.

Parlak Restaurant ve gastronominin geleceği
1954 yılından bu yana hizmet veren Parlak Restaurant’ın kurucusu ve ATSO 37. Grup Meslek Komitesi Başkanı Güray Parlak da Halil Öncü’nün yazısına görüşleriyle katkı sundu. Parlak, gastronomi turizminin Antalya için büyük bir fırsat olduğuna dikkat çekerek şunları söyledi: “Antalya’nın tarihî ve kültürel zenginliği gastronomiyle taçlandırıldığında şehre büyük bir katma değer sağlanacaktır. İnsanlar seyahat ederken artık yeni tatlar denemek istiyor. Gastronomi turizmi, Antalya’nın sürdürülebilir büyümesine katkıda bulunabilir. Şu anda kentte büyük bir gastronomik envanter çalışması yürütülüyor. Geleneksel tarifler yeniden gün yüzüne çıkarılıyor ve doğru reçetelerle sunuluyor. Bu çalışmalar Antalya mutfağının geleceğini şekillendirecek.”

Yerel lezzetlerin zengin mozaiği
Antalya yalnızca doğal güzellikleri ve tarihi mirasıyla değil, aynı zamanda zengin mutfak kültürüyle de öne çıkıyor. Kentin verimli toprakları 43 çeşit sebze ve 50’ye yakın meyveye ev sahipliği yapıyor. Bu bereket, hem tuzlu hem tatlı çeşitlerde özgün tatların ortaya çıkmasını sağlıyor.

Antalya mutfağının öne çıkan bazı lezzetleri
Antalya Piyazı, Antalya Usulü Kabak Tatlısı, Arap Kadayıfı, Balık Ekşilemesi, Domates Civesi, Ekşi Tarhana Çorbası, Gülüklü (Hülüklü) Çorba, Güveçte Oğlak Tandır, Hibeş, Kömbe, Turunç Reçeli, Yörük Kebabı. Bu liste, Antalya mutfağının sadece küçük bir bölümünü yansıtıyor.

Antalya gastronomi turizminde dünya markası olabilir
Halil Öncü’nün Rhe Voice dergisinde kaleme aldığı yazı, Antalya’nın gastronomi alanındaki zenginliğini gözler önüne sererken, kentin yalnızca deniz-kum-güneş destinasyonu değil, aynı zamanda dünya çapında bir gastronomi destinasyonu olma yolunda ilerlediğinin altını çizdi.