The argument in favor of using filler text goes something like this: If you use any real content in the Consulting Process anytime you reach.

  • img
  • img
  • img
  • img
  • img
  • img

Get In Touch

Güncel Haberler
Otel
Acente
Destinasyon
Vacation
Havacılık
Cruise
Teknoloji
Spor
Sağlık
Sanat

Kurum kültüründe sessiz bir devrim

Kurum kültüründe sessiz bir devrim

Sabah ofise adımınızı atar atmaz biriken e-postalar, peş peşe gelen toplantılar ve son teslim tarihleri derken bu mecburi rutinler uzar gider...

İş dünyası hızla akıyor bu tempoda insan faktörü çoğu zaman arka planda kalıyor. Son yıllarda kurumsal şirketler asıl gücünün, rakamlardan değil, mutlu ve dengeli çalışanlardan geldiğini nihayet fark etmeye başladı. Beni de her düşündüğümde heyecanlandıran kurumsal dünyada sessiz bir devrim başlıyor. Çalışan mutluluğunun şirket başarısının temel direği olduğu yavaş yavaş hatırlandı. Bir şirketin en önemli kaynağı insan. Kurumsal firmalarda verdiğim birçok eğitimde öncelikli olarak etkili iletişim becerilerini geliştirmek isteyen şirket yöneticileriyle yaptığımız sohbetleri düşünürsek dijital terapi adım adım değil tam bir sağanak yağmurla geliyor. Peki, neden bu kadar ihtiyaç var iletişim becerilerini geliştirmeye? Dolaylı olarak bireylerin ruh sağlığını iyileştirmeye? Çalışanların ruh sağlığı bozulduğunda bu durum ekip içi çatışmalara, düşük motivasyona ve işten ayrılma oranlarının artmasına neden oluyor. Dijital terapi uygulamaları, çalışanlara günün her saatinde erişebilecekleri bir destek hattı sunarak bu zinciri kırıyor. Kısa meditasyonlar, farkındalık egzersizleri ve anlık danışmanlık hizmetleri, sadece bireysel iyilik halini artırmakla kalmıyor; ekipler arasında empatiyi ve iş birliğini de güçlendiriyor.

Pandemiyle birlikte hızla yayılan uzaktan çalışma modeli, iletişimde mesafeleri artırdı. Ekranlar arasındaki mesafeyi kapatmak için şirketler artık dijital terapiden faydalanıyor. Uzaktan çalışmada görünmez köprüler bu şekilde kuruluyor diyebiliriz.

Çalışanlar, evlerinden çıkmadan ruhsal destek alabiliyor; yöneticiler ekiplerin duygusal durumunu daha iyi gözlemleyerek destekleyici bir liderlik sergileme fırsatna erişiyor. Kısacası eskiden ruh sağlığı konuları iş dünyasında tabu gibiydi. Şimdi bunu fırsata dönüştürenler 5 adım ileride. Dijital terapi platformları, şirketlerde “ruh sağlığı odaklı kurum kültürü” kavramını gündeme taşıyor. Şirketler iş yeri kimliği dışında yeni bir kimlik kazanıyor ve çalışanların gelişebileceği bir topluluğa dönüşüyor. Çatışmalar azalıyor, iletişim daha açık hale geliyor ve çalışanlar kendilerini daha değerli hissediyor. Dolayısıyla geleceğin şirketleri ruh sağlığına yatırım yaparak çalışan bağlılığında ve performansta gözle görülür bir artış yaşıyor. İnsan odaklı bu yaklaşım, markaları sadece ürünleriyle değil, çalışanlarına verdiği değerle de farklılaştırıyor.

Güçlü bir yatırım ve daha sağlıklı bir iletişim kültürünün anahtarını alan ve çalışan mutluluğunu önemseyen her şirket kurum kültüründe sessiz bir devrim gerçekleştiriyor.

Işık TUNÇEL