Wyndham Hotels & Resorts Türkiye Operasyonlar Başkanı Arcan Bayraktaroğlu, Tourism Today’in sorularını yanıtladı. Wyndham Hotels & Resorts’ün Türkiye’ye bakışını ve yatırımlarını değerlendiren Bayraktaroğlu, “Türkiye’de otel ortaklarımızla birlikte büyümeye devam ediyoruz” dedi.

Tuncay Sevin / Tourism Today

Wyndham Hotels & Resorts’ün Türkiye’ye bakış açısını nedir? Wyndham’a göre otel yatırımlarında Türkiye, nasıl bir destinasyon?

Türkiye Wyndham açısından çok önemli bir büyüme pazarı ve en çok otelimizin bulunduğu ülkeler arasında dünyada beşinci sırada yer alıyor. Aynı zamanda Türkiye’de faal durumda bulunan 125’in üzerinde otelimizle tesis sayısı bazında dünyadaki en büyük uluslararası otel şirketi konumuna sahibiz. Bunlara ek olarak Türkiye’deki proje stokumuz da büyümeye devam ediyor ve geliştirme aşamasında bulunan yaklaşık 30 otel projemiz üzerindeki çalışmalarımız devam ediyor.

Türkiye aynı zamanda EMEA genelindeki operasyonlarımız açısından da önemli bir merkez niteliği taşıyor. Türkiye pazarının dinamizmi ve buradaki güçlü büyümemize paralel olarak, ülkedeki ekibimiz de giderek büyüyor. İstanbul’daki bölge merkezimizde ve Türkiye’nin çeşitli illerinde görev alan ekip arkadaşlarımız hem buradaki hem de diğer EMEA ülkelerindeki mevcut otel ortaklarımıza destek sağlıyor ve yeni iş birlikleri yaratıyor. Türk yatırımcılarımızla birlikte Gürcistan ve Balkanlar gibi diğer bölgelerde de projeler geliştiriyoruz. Ülkemizin yetiştirdiği genel müdürlerimiz ve departman şeflerimiz Wyndham’ın Orta Doğu’da ve EMEA genelindeki diğer otellerinde de görev alıyor, otel ağımızdaki know-how aktarımına önemli bir katkı sağlıyor.



Türkiye tüm önemli otel zincirlerinin büyüme hedefinde olduğu bir ülke. Otel yatırımlarında Türkiye’nin geleceğini nasıl görüyorsunuz?
Wyndham'ın Türkiye ve dünya genelindeki büyümesinin merkezinde franchise modeli yatıyor. Büyüme stratejimiz hem yeni inşaatları hem de dönüşüm projelerini kapsıyor. Yeni bir otel inşa etmek veya mevcut tesislerini bizimle birlikte büyütmek isteyen otel ortaklarımıza Wyndham'ın geniş marka portföyüyle birlikte açılış öncesi destek, operasyonel rehberlik, satış ve pazarlama uzmanlığı, eğitim araçları ve dünya çapında konaklama hizmetleri sunmalarına yardımcı olacak diğer kaynaklara erişim imkanı sunuyoruz. Wyndham çatısı altındaki her bir otelimiz aynı zamanda dünya genelinde yaklaşık 120 milyon kayıtlı üyesi bulunan sadakat programımız Wyndham Rewards'un kitlesine de ulaşıyor.

Türkiye’de otel sahipleri ve otel geliştirenler, franchise modelinin yarattığı değeri ve fırsatları çok iyi kavramış durumda. Biz de bu iş modelinin dünyadaki bir numaralı uzmanı olarak Türkiye’de otel ortaklarımızla birlikte büyümeye devam ediyoruz. Bu ülkede yaratıcı fikirlere sahip, doğru marka ve doğru uzmanlıktan destek aldıklarında mutlaka başarıya ulaşacak çok sayıda girişimci bulunuyor. Konaklama sektöründeki fırsatları yatırımcılar açısından görünür kılmayı görevimiz olarak kabul ediyoruz.

Doluluklar, oda başı gelirler ve günlük oda fiyatları gibi temel göstergeler inişli çıkışlı seyredebilir; bu durum turizm sektörünün doğasındaki döngüselliği göz önünde bulundurduğumuzda son derece olağandır. Ancak Türkiye’de proje stokumuzun her zaman yukarı yönlü bir grafik çizdiğini görüyoruz ve bu da ülkedeki turizm sektörünün uzun vadedeki potansiyeline olan güvenimizi perçinliyor.

Türkiye’nin büyükşehirleri dışında küçük şehirleri de turizm yatırımcılarının ve zincir otel markalarının hedefinde. Bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Türkiye’deki portföyümüzün barındırdığı destinasyon çeşitliliği, buradaki büyüme hikayemizde elde ettiğimiz en önemli ve bizi en çok gururlandıran başarılar arasında yer alıyor. Wyndham olarak yalnızca İstanbul, Antalya ve Kapadokya gibi dünyanın en gözde turizm merkezlerinde değil, aynı zamanda Edirne’den Van’a kadar Türkiye’nin 50’ye yakın ilinde varlığa sahibiz. İkincil destinasyonlar keşfedilmeyi bekleyen güzelliklerinin yanı sıra, gelişen ekonomileri sayesinde iş amaçlı seyahatler açısından da büyük bir potansiyel arz ediyor. Örneğin Karacabey ve Karapınar Türkiye’nin önemli tarım merkezleri arasında yer alıyor; Batman ve Soma enerji sektörüyle öne çıkıyor. Buralarda da markalı konaklama hizmetlerine yönelik talebi karşılayan otellerimiz bulunuyor.

Tatil amaçlı seyahatler açısından baktığımızda ise yeni neslin seyahat tercihlerine özellikle dikkat etmek gerekli. Genç tatilciler gittikleri şehrin meşhur yapılarıyla fotoğraf çekilmekle yetinmiyor, keşfedilmeyeni keşfetmek, kendilerine ait bir hikaye oluşturup o kendilerine özgü hikayeyi dünyayla paylaşmak istiyor. Ayrıca tekrar eden misafirler, otelciler olarak bizim açımızdan olduğu kadar ülke ekonomisi açısından da paha biçilmez bir değer yaratıyor. İstanbul’u, İzmir’i gören ziyaretçiler Trabzon’u, Mardin’i de merak etmeye başlıyor, bir sonraki seyahat planlarına bu destinasyonları da ekliyorlar. Hindistan ve Çin’de yurt dışı seyahatlere yönelik talep hızla büyüyor ve bu ülkelerden gelen misafirler özellikle doğa ve kültür odaklı gezilere ilgi duyuyor. Türkiye yalnızca güzel plajları ve sahilleriyle değil, aynı zamanda kış turizmi, doğa, kültür, gastronomi turizmi gibi alanlarda sunduğu fırsatlarla da büyük bir potansiyele sahip.

Wyndham Hotels & Resorts’ün kısa ve orta vadedeki hedefleri nelerdir?

Wyndham olarak markalarımızı Türkiye ve EMEA genelinde büyütmeye devam edeceğiz. Global portföyümüzdeki 25 otel markamız ekonomiden en üst segmente kadar uzanıyor ve otel sahiplerinin şehir merkezlerindeki butik otellerden kıyı bölgelerindeki lüks resort tesislere, konutlu karma projelerden her şey dahil otellere kadar her konsepti Wyndham’ın globaldeki gücünden destek alarak hayata geçirmelerine olanak tanıyor. 25 markamızın 11’i şu anda Türkiye’de bulunuyor. Bunların arasında Ramada by Wyndham, Days Inn by Wyndham ve La Quinta by Wyndham gibi konaklama sektöründe dünyanın en tanınmış markalarından bazılarıyla birlikte Wyndham, Wyndham Grand ve Wyndham Garden gibi şirketimizin adını taşıyan markalarımız da bulunuyor. Hem halihazırda bulunduğumuz destinasyonlarda büyümeye devam etmeyi, hem de yeni destinasyonları da portföyümüze eklemeyi bekliyoruz.

2025 yılında İstanbul, Alanya ve Tarsus’ta önemli açılışlara imza attık. Wyndham’ın dünyadaki ilk mağara otelini geçtiğimiz aylarda Kapadokya’da açtık. Dördüncü çeyreğe baktığımızda, İstanbul’da, Mardin’in Midyat ve Konya’nın Selçuklu ilçelerinde yeni açılışlar planlıyoruz. Ankara'daki Wyndham Garden ve Dolce by Wyndham markalı ilk otellerimizin açılışını da bu yıl içerisinde gerçekleştirmeyi bekliyoruz.

Akdeniz ve özellikle Güney ve Doğu Avrupa'daki büyüme stratejimizin odak noktalarından birini üst segmentteki resort tesisler ve her şey dahil konseptindeki projeler oluşturuyor. Bu kapsamda son yıllarda Türkiye’nin kıyı bölgelerinde de güçlü bir büyüme kaydettik. Fethiye, Datça, Dalaman ve Alanya’yı geçtiğimiz yıl içerisinde destinasyon portföyümüze ekledik. Çeşme’de, biri Türkiye ile ilk kez buluşturduğumuz, üst segmentteki Dolce by Wyndham markamızla olmak üzere iki otelimizin açılışını gerçekleştirdik. Resort segmentine yönelik talebin ve kıyı bölgelerindeki potansiyelin gücünü koruduğunu görüyoruz.

Geçmişte yalnızca en üst segmente ait bir ürün olarak görülen markalı konutlara yönelik talep şimdi orta segmentte de artıyor. Bu yeni trend özellikle Türkiye ve çevre ülkelerde çok büyük fırsatlar sunuyor. Bağımsız Devletler Topluluğu ve Gürcistan, Wyndham’ın en çok sayıda markalı konut projesine sahip olduğu ülkeler haline geldi. Türkiye’de proje geliştirenler de bu segmentteki potansiyelin giderek daha çok farkına varıyor.

Türkiye’de oteller personel bulma konusunda sıkıntılar yaşıyor. Wyndham Hotels & Resorts, kendi standartını sağlayabilmesi için personel sorununu nasıl çözüyor?

Wyndham’ın global hacmi ve yaygın otel ağı işletmecilerimize ve profesyonellere istihdam alanı da dahil olmak üzere çok çeşitli fırsatlar sunuyor. Bu etkileşimi dünya genelinde daha da güçlendirmek için Wyndham Ortak Kariyerleri adında bir platform hayata geçirdik. Bu platform ile turizm sektörüne yeni katılan veya kariyerinde yeni fırsatlar arayan profesyonellerle onların yeteneklerini en iyi şekilde değerlendirebilecekleri tesislerimizi daha etkili bir şekilde buluşturmayı hedefliyoruz. Kurum içi dijital platformumuz Wyndham University aracılığıyla ortaklarımızın hizmetine sunduğumuz Yetenek Katılım Programımızla da otellerimizin ekip ilişkilerini güçlendirmelerine destek oluyoruz.

Bu noktada Türkiye’nin genç nüfusu, turizm sektöründeki birikimi ve eğitim altyapısı gibi bazı önemli avantajları bulunuyor. Kariyer alanındaki iş birliklerinin güçlendirilmesi ve genişletilmesiyle bu potansiyelin daha çok ortaya çıkabileceğini değerlendiriyoruz. Franchise modelimiz bu noktada da bir kaldıraç etkisi yaratıyor. Otellerimizin her biri yerel düzeyde de iş birlikleri yürütüyor ve bulundukları bölgelerdeki üniversiteler, meslek okulları ve diğer paydaşlarla birlikte kariyer alanında girişimlerde bulunuyor. Tüm bu çalışmalar, Wyndham olarak bizim global düzeyde yürüttüğümüz girişimlerle bir bütünlük oluşturuyor.

Türkiye’de oteller için maliyetler de sıkıntı yaratıyor. Bu konuda neler düşünüyorsunuz? Bu konu Wyndham Hotels & Resorts’ün Türkiye’deki hedeflerini etkiliyor mu?

Maliyetler tüm dünyada karşılaşılan bir zorluk ve sıkça gündeme gelen bir konu. Turizm sektörü ne kadar dayanıklı olduğunu son yıllarda yaşanan krizler karşısında tekrar tekrar kanıtladı. Wyndham olarak biz bu süreç boyunca proje stokumuzu büyütmeye devam ettik ve ekiplerimiz de bu başarı grafiğinden aldıkları cesaretle çalışmalarını sürdürüyor.

Gelir yönetimi ve operasyonel verimlilik alanında otellerimize sağladığımız desteği Wyndham Avantajı’nın en önemli bileşenlerinden biri olarak görüyoruz. Bu alanlardaki uzman ekiplerimiz ve sunduğumuz teknolojik çözümler otel ortaklarımızın talep ortamındaki değişimleri öngörerek maliyet-gelir dengelerini optimize etmelerine yardımcı olurken, sektörün önde gelen tedarikçileriyle kurduğumuz uzun vadeli ilişkiler sayesinde otellerimiz rekabetçi fiyatlara erişim olanağına da sahip oluyor. Bunlara ek olarak, sürdürülebilirlik alanındaki iç sertifika programımız olan Wyndham Green ile otellerimizin hem çevre üzerindeki etkilerini, hem de kaynakların verimli kullanımı sayesinde maliyetlerini azaltmalarına yardımcı oluyoruz.

Türkiye’nin otel yatırımcılarına ve otel zincirlerine sunduğu destek ve teşvikleri yeterli buluyor musunuz?

Türkiye, sahip olduğu büyük pazar hacmi, çeşitlenen misafir profili ve devletin sunduğu resmi teşvik mekanizmaları sayesinde hâlen cazip bir turizm yatırım merkezi olarak öne çıkıyor. Özellikle uluslararası ziyaretçi çeşitliliğinin artması ve farklı segmentlerde gelişen talep, sektöre uzun vadeli büyüme potansiyeli sunuyor.

Bununla birlikte, mevcut ekonomik koşullar yatırımcılar açısından bazı zorluklar da barındırıyor. Yüksek makroekonomik dalgalanmalar, döviz kurlarındaki iniş çıkışlar, enflasyon baskısı ve tüketici fiyat hassasiyeti, yatırım projelerinin daha temkinli bir yaklaşım ile ele alınmasını zorunlu kılmakta. Ayrıca, dönemsel beklenmedik etkenler ve dış faktörlerden kaynaklanabilecek belirsizlikler nedeniyle yatırımcılar stratejilerinde esneklik ve sağlam risk yönetimi uygulamaları yapmalı. Türkiye turizm pazarında yatırım yapmayı planlayanların projelerini ihtiyatlı şekilde kurgulaması, detaylı stres testleri uygulaması ve yerel uzmanlıktan faydalanması kritik önem taşıyor.

Wyndham olarak ortaklarımıza kattığımız değerin, otel sahiplerinin rekabet güçlerinin sınandığı böyle dönemlerde daha da önemli hale geldiğini düşünüyoruz. Tesis sayısı bazında dünyanın franchise veren en büyük otel şirketi olarak otel ortaklarımıza dünya genelinde tanınan ve güvenilen markalarımızın gücünün yanı sıra, onları başarıya ulaştıracak araçlar, kaynaklar ve bunlardan hem proje geliştirme sürecinde hem de operasyonel süreçlerinde en iyi şekilde yararlanmalarını sağlayacak yakın bir ekip desteği sunuyoruz.

Döviz ve enflasyon riskini minimize eden, operasyonel dayanıklılığı önceliklendiren disiplinli yatırımcılar için Türkiye hâlâ yüksek potansiyele sahip bir pazar sunuyor. Doğru planlama ve sağlam finansal yapı ile desteklenen projeler önümüzdeki dönemde Türkiye turizm sektöründe daha başarılı ve sürdürülebilir yatırımların önünü açacaktır.