Görünmez zam turizmi: Skimpflation
- 19.09.2025
- 1 Day

Görünmez zam turizmi: Skimpflation
Sıradaki
tatilinizde daha az hizmete daha fazla para ödemeye hazırsanız başlayalım! “Olur
mu öyle şey” dediğinizi duyar gibiyim fakat oluyor. Otellerin gizli maliyet
kesintileri, yani “skimpflation”, tatil deneyiminizi sessizce sabote ediyor.
Skimpflation kavramı İngilizce Skimp (kısmak) ve Inflation (enflasyon)
kelimelerinin birleşiminden türeyen ve basitçe ‘‘çok para, az hizmet’’ şeklinde
tanımlayabileceğimiz güncel bir terimdir. Hizmetin kalitesi düşerken ücretinin
artması arasındaki makas genişliğini anlamamızı sağlayan bu kavram son
zamanlarda fark edilir seviyelere erişmiş bulunmakta. Teorik açıdan bakmak
gerekirse enerji, tedarik zinciri ve personel gibi etkenlerin artan
maliyetleri, enflasyon ve rekabet ortamının da getirdiği baskılarla işletmeyi
fiyat artışını doğrudan yansıtmak yerine kaynaklardan kısmaya itmektedir.
Gerçek hayat örneklerinden ilerlemek gerekirse, oda temizliğinin talep üzerine
veya uzun aralıklarla yapılması, resepsiyon ve restoran gibi alanlarda personel
sayısının azaltılması, yemek ve içecek çeşitlerinin azaltılması, kullanılan
malzemeleri daha düşük kalite markayla değiştirilmesi gibi gözle görülür
değişimlerle açıklayabiliriz. Bahsi geçen örnekler teknoloji, tedarik ve enerji
politikaları kapsamında müşteriye sunulmakta ve kesintiyi yararlı bir sebebe dayandırma
odaklı ilerlenmektedir.
Bu durum kısa vadede hemen etkilerini göstermese de uzun vadede misafirler
tarafından fark edilmekte ve kıyas yaptıklarında hayal kırıklığına uğramalarına
sebebiyet vermektedir. Fiyat/performans eğrisinde negatife düşme durumu ve
memnuniyetsizlik kaçınılmazdır. Elbette misafir profillerine göre duyarlılık da
oldukça değişmektedir. Örneğin lüks segment bir müşteri bu değişiklikler
konusunda daha hassas olmakta ve diğer alternatiflere yönelmesi yüksek olasılık
görülmektedir. Öte yandan ekonomi segmenti fiyat konusunda daha tolere edebilen
bir grup olsa da vaat edilen temel hizmette yaşanan aksamalar bu segmenti de
alternatif aramaya itmektedir. Müşteri bağlılığının tehlikeye girmesiyle birlikte
sadık misafirleri kaybetmek, işletmenin uzun vadede gelir akışını olumsuz
etkilemektedir. Buna ek olarak, negatif deneyimin sosyal medya ve
puanlama/anket aracılığıyla yayılması, potansiyel müşterilerin tercihlerini de
olumsuz anlamda etkilemekte ve pazarlama konusunda büyük engel oluşturmaktadır.
Marka ve işletme itibari zedelenmektedir.
Bir süreliğine işletmelerin çözüm yolu olarak gördüğü ve uyguladığı bu
teknik aynı zamanda büyük bir ikileme de yol açıyor. Kısa vadeli kazanç mı
yoksa uzun vadeli değer mi? Bunun tercihini akıllıca yapmak ve uygulanan
skimpflation etkilerini en az hissedilecek stratejilerle yürütmek büyük önem
taşır. Rekabetin oldukça yoğun olduğu turizm sektöründe stratejik ikileme
düştükten sonra kriz yönetimini iyi şekilde idare etmek sürdürülebilirlik
açısından değerlidir. Güçlü bir pazarda varlığını korumak isteyen marka ve
işletmeler müşterilerini bünyesinde tutma konusunda başarısız olduğu takdirde
pazar payı ve rekabet gücünü kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya kalmaktadır. Buna
karşılık olarak, skimpflation etkilerini tüm hizmetlerden kısmak yerine alan
daraltma tekniği uygulayarak daha olumlu bir yönetim şekli izleyebilir. Buna
örnek olarak ise otelin herkese ücretsiz olan hizmetlerini sadece sadık
müşterilere olacak şekilde güncellemek hem bağlılığa teşvik hem de etkileri
azaltan bir yöntem olarak uygulanabilir.
Peki, bu stratejiyi uygulayan marka ve işletmeler için sektörde yeniden
güven inşa etmek mümkün mü? Evet, uygulanabilir strateji ve yol haritalarıyla
elbette mümkün. Anlaşıldığı üzere skimpflation müşterilerin kendilerini
kandırılmış hissetmesine yol açmaktadır. Bu aşamada şeffaflık oldukça
önemlidir. Kısıtlamaya gidilecek olan hizmette neden bu yol izlendiği
müşterilere açıkça belirtilmelidir. Beklenti yönetimi ve şeffaflık birbirini
doğrudan etkilediğinden dürüst bir yaklaşım sergilemek oluşabilecek hayal
kırıklıklarını baştan engellemektedir. Buna ek olarak teknolojiyi doğru ve
etkili kullanarak tekrarlanan görevler için sanal asistanları görevlendirip
personelin misafire daha fazla zaman ayırması amaçlanabilir. Personel yatırımı
ve motivasyonu ise göz önünde bulundurulması gerekir. Son olarak ise veri
analizi aracılığıyla misafirlerin harcama ve tatil alışkanlıkları analiz edilerek
tercih edilmeyecek olan hizmetlerden kesinti yapıp, asıl tercihlerine yatırım
yapılması oldukça faydalı bir yol haritası ortaya çıkaracaktır.
Sorunun olduğu yerde her zaman bir çözüm vardır diyerek ilerlemek ve hayatı
herkes için kolaylaştırmak adına etkin yol haritaları izlemek her sektör için
hayati önem taşımaktadır. Skimpflation turizmi şekillendirirken, misafirler
daha azına razı olmamalıdır. Gerçek değer hizmetin kısıtlandığı yerde değil,
kalbin ve emeğin korunduğu yerde bulunur.
Ayşe Eylül KAYA