Uluslararası zincir otel yöneticileri, ITF’de markalaşmayı anlattı
- 26.09.2025
- 23 H

İstanbul Turizm Fuarı kapsamında düzenlenen ve
moderatörlüğünü GNC Hospitality Consulting İcra Kurulu Başkanı Orhan Gence’nin
yaptığı “Otellerde Markalaşma Oturumu”nda; Wyndham Hotels & Resorts Türkiye
Ülke Geliştirme Başkanı Murat Özel, IHG Hotels Lüks, Yaşam Tarzı ve Ana Akım
Markalar Kıdemli Geliştirme Yöneticisi Merve Sakaoğlu, WENSOTEL Consultancy
Kurucusu, Yatırım ve İşletme Danışmanı Özkan Alkan ve Otel Yöneticisi &
Kafa Radyo “Turizm Kafası” Programı Yapımcısı Deniz Dikkaya söz aldı.
Wyndham Hotels & Resorts Türkiye Ülke Geliştirme
Başkanı Murat Özel, “Geçirdiğimiz son
15 yıldaki markalaşma ivmesi şehir otelleri ve resort otellerinde artıyor. Biz bu
ihtiyacı özellikle Kuzey Ege’de çok görüyoruz. Anadolu’yu ayrı bir şekilde
değerlendiriyoruz. Anadolu’nun her bölgesini bir destinasyon olarak görüyoruz.
Her bir destinasyonun dinamiğine bakarak uygun yatırımcılarla uygun otelleri arıyoruz.
Asıl iş markalamak değil orada ihtiyaç olan uluslararası nitelikte sistemi
kurmak. Biz Türkiye’de bunu yapabilmek için burayı inceleyen özel ekiplerle
çalışıyoruz çünkü her bölgenin dinamiği farklı. Buna göre çalışmalar yapılmalı.
O pazarda hangi ürünü, hangi ölçekte ve hangi standartta koyuyor olacağımız
önemli olan. İhtiyacımız olan markaların değil, konseptlerin yarışması. Yatırımcılar,
beraberinde getirdiği sistemle pazardaki potansiyeli, yaptığımız işi analiz etmemizi
sağlıyor. Biz bu şekilde öğreniyoruz doğru ve yanlış yaptığımızı. Hiçbir faydası
olmasa bile kendimizi tanımamızı, elimizdeki ürünün ne olduğunu anlamamızı
sağlıyor” ifadelerinde bulundu.
Özel, sektör gündemindeki
pahalılık algısı ile ilgili olarak ise, “Türkiye’nin takipleri artıyor. Bu
mevzubahis rakip destinasyonların bize benzer ürünleri olsa da bizim gibi bir
hizmet sunumları yok. Bu noktada Türkiye değerli bir ülke. Sadece dünyanın
alıştığından daha pahalı hale geldi” dedi.
IHG Hotels Lüks, Yaşam Tarzı ve Ana Akım Markalar
Kıdemli Geliştirme Yöneticisi Merve Sakaoğlu, “Türkiye; coğrafi konumu, tarihi, kültürel ve doğal zenginlikleri
ile küresel bir güç. Markaları otellerin artması da bunun bir göstergesi. Artık
markalaşma lüks olmaktan çıktı ve ihtiyaç haline geldi. Mesele otel açmak değil
doğru lokasyonda, doğru dinamikle doğru markalı oteli açmak doğru markayla
oteli açmak. Bugün yatırımcıların en büyük sorusu ‘Bu yatırım bana uzun vadede
yatırım getirir mi?’ oluyor. Biz yatırımcılarımıza IHG olarak güçlü ve uzun
süreli bir ortaklık vaat ediyoruz. Sadece kontrat imzalayıp geçmiyoruz,
yatırımcının yanında oluyoruz. Her türlü başarıyı ve riskli yatırımcımız ile
birlikte üstleniyor ve yürütüyoruz. IHG olarak öncelikle hedefimiz konsept
çeşitliliği. Markalarımızın gücünü artırırken aynı zamanda başka bir markamızı
da İstanbul pazarına sokmaya hazırlanıyoruz. Anadolu’da markalı otellerimizi geliştirmeyi
hedefliyoruz” şeklinde konuştu.
WENSOTEL Consultancy Kurucusu, Yatırım ve İşletme
Danışmanı Özkan Alkan, “Yatırımcı önce
kendine ‘Bu yatırımı neden yapıyorum’ sorusunu sormalı. Bu soruya cevap almadan
yatırımcının bu sürece girmesi yanlış olur. Cevabın ardından uzun bir derleme
süreci başlar. Her türlü etkinin göz önünde bulundurulduğu fizibilite raporu
işlenir. Geçmiş ve geleceğin iyi hesaplanmasının ardından orta ve uzun vadede fayda
yaratacak doğru markanın tercihine gidilmeli, süreç bu şekilde işlemeli. Marka algısı
olarak dünyada varlığını teyit etmiş, Türkiye’de de kendini kanıtlamış ve pazar
ihtiyaçlarına uygun markaya yatırım yapılmalı” dedi.
Otel Yöneticisi & Kafa Radyo “Turizm Kafası”
Programı Yapımcısı Deniz Dikkaya Türkiye’nin
bir marka stratejisi olması gerektiğinin altını çizerek, “Güçlü şehirler, turizm
destinasyonlarını tanıtmada önemli, ülkenin imajını tanıtmada önemli. Bunları kodlarken
de çok dikkatli olmak gerekiyor. Yüzlerce şehri sadece Türkiye çatısı altında
tanıtmaya çalışmak karmaşa yaratır. Bu anlamda şu anda yurtdışında Türkiye denildiğinde
İstanbul, Antalya, Bodrum ve Kapadokya akla geliyor. Güçlü şehirlerimiz olmalı
ama bunları önceliklendirmeliyiz. Demeliyiz ki, 5 şehrimizi daha öne
çıkaracağız. 81 ili aynı anda tanıtmak yerine tek destinasyonu güçlü şekilde
tanıtmalıyız” ifadelerinde bulundu.
Dikkaya, yatırımcı ve
işletmeci arasındaki iletişim ile ilgili olarak ise, “Her şeyden önce yatırımcı
ya da işletmecinin ne kadar esnek ve ne kadar kurumsal olduğuna karar vermesi
gerekiyor. İç ve dış disiplini olan işletmeci/yatırımcı olmalısınız. Kendinize
yaptığınız her şeyi artık paylaşıyor olacaksınız çünkü. Markaya teslim
olacaksanız onlar sizi disiplinize etmek için her şeye müdahil olacaklar. Bu da
sizin iyiliğinize olacak. Yatırımcılar sizi doğru olana yöneltmeye çalışıyorlar”
değerlendirmesinde bulundu.