Antalya deniz kenarındaki ormanlık alan otel mi olacak?
- 6.10.2025
- 16 Day

Antalya'da 1953'ten bu yana Orman İdaresi
ile köylülerin mahkemelik olduğu, fıstık çamlarından oluşan 8 milyon 37 bin
metrekarelik Kumköy ormanında geçen hafta çıkan yangın sonrası yine 'Buraya
otel yapılacak' dedikoduları gündeme geldi.
Kentte otel yoğunluğunun en çok olduğu Lara,
Kemerağzı, Kundu, Belek, Boğazkent gibi bölgelerinin arasında otel yapılaşması
olmayan tek yer konumundaki Kumköy Sahili, uzun yıllar çardaklarla gündeme
geldi. Aksu ile Beşgöz nehirleri arasında Kundu ile Kadriye sınırları arasında
3,5 kilometrelik kumsalı ve ardındaki 800 hektarlık dev fıstık çamı ormanında
geçen hafta yangın yaşandı. Önceki yıllarda da çok sayıda yangının çıktığı,
bazı alanlarında bu sebeplerle boşlukların da oluştuğu Kumköy ormanındaki son yangında
ise Beşgöz Deresi’ne sınır kısımda yaklaşık 400 dönüme yakın alan zarar gördü.
Yangın sonrası otel yapılacağı veya orman vasfını yitirmesi amaçlı çıkartılmış
olabileceği iddiaları gündeme geldi. Bölgedeki otel yatırımcılarının ortak
kuruluşu Kundu Turizm Yatırımcıları Birliği’nin (KUYAB) Genel Müdürü Erden Arı
ve Kumköy'ün eski muhtarı İzzet Tekin, iddiaları yalanladı
ORMANLIK ALAN KÖYLÜYE TAPULANMIŞ
Eski
muhtar İzzet Tekin, önceden Serik'e bağlı Kumköy'ün 5216 sayılı Büyükşehir
Yasasıyla Aksu'ya bağlandığını belirterek, “Fıstıklık ve kumsal olarak tabir
ettiğimiz davalı bir yerimiz var. Geçenlerde yangın olan yer. Burada 1952
yılında kadastro çalışması yapılıyor. Eski tapulara göre 11 milyon metrekare
gözüküyor ancak o günkü şartlarda ölçümler yanlış yapılmış ve yeniden yapılan
ölçümlere göre 8 milyon 37 bin metrekare. Köylüye tapulanıyor. Ama o gün
bugündür kadastro mahkemesi devam ediyor. Hala bir sonuca ulaşılmış değil.
Köylünün üzerine tapulanmış bir yer" dedi.
BU SÖYLEME ALIŞTIK
Burada zaman zaman yangınlar yaşandığını aktaran Tekin, "Ben 2004-2009
yılında muhtardım. Benim dönemde üç yangın vakası yaşadık. Her yangın sonrası
'Buraya oteller yapılacak' gibi söylemler duyduk. Ben 20 yıl önce muhtardım. 20
yıldan bu yana başka yangınlar da yaşadık. Her yangında bu söyleme alıştık. Ama
halihazırda yapılan otel veya proje yok. Duymadık böyle bir şey" diye
konuştu.
1953 YILINDA DAVA AÇILMIŞ
1952
yılındaki kadastronun hemen ardından Orman İdaresi tarafından 1953 yılında dava
açıldığı dönem, dedesi İzzet Tekin'in köy muhtarı olduğunu belirten Tekin,
“1952'de burası köyün üzerine tapulanıyor. 1953 yılında orman itiraz ediyor,
'Burası köylü malı değildir, orman vasfında olan bir yerdir' diyor ve davacı
olunuyor. O günden beri süregelen bir dava. Çözümsüzlük devam ediyor"
ifadelerini kullandı.
1989'DAKİ RAPOR KÖYLÜNÜN LEHİNE
Davada 1989 yılına ait Orman Bakanlığı'nın buranın orman sayılmayan yerlerden,
köylüye iade edilecek tarla vasfında olduğu yönünde raporlarının bulunduğunu
anlatan İzzet Tekin, “Bu raporlar mahkeme kayıtlarında var. Buranın turizme,
istihdama açılmasını biz de istiyoruz ama hak sahipleri köylülere devlet sahip
çıkarak, onları mağdur etmemeli. Kıyı kenar çizgisi zaten var. Oradaki yaşam
alanı da korunarak diğer alt taraflarda turizm, memleket tesisleri yapılabilir.
Ama bunlar yapılırken de köylünün de hak ve çıkarlarının korunmasını
istiyoruz" dedi.
HAK SAHİBİ SAYISI 1000’İ GEÇTİ
72
yıllık davanın Serik Kadastro Mahkemesi'nden Antalya Kadastro Mahkemesi'ne
devredildiğini ifade eden Tekin, o dönem 700'e yakın kişi olan hak sahibi
sayısının bugün ölenler ve mirasçıları sebebiyle 1000 kişiyi geçtiğini dile
getirdi. İzzet Tekin, “Mesela benim muhtarlığım dönemimdeki bir yangında bazı
şüphelerimiz oluştu. Çünkü yangının başladığı alanın tam zıt tarafında, doğu
tarafında iki kilometre ileride de bir yangın başlamıştı. Orada kasıt olayını
ister istemez düşündük. Ama sonraki yangınlarda herhangi bir kasıt
düşünmüyoruz. Bu turizm yolu açılınca, orada seyahat eden vatandaşların
duyarsızlığından, sigara izmariti vesaire atmasından da kaynaklı yangınlar
yaşadık" diye konuştu.
OTEL OLMASINA KARŞIYIZ
Bölgedeki otel yatırımcılarının ortak kuruluşu KUYAB'ın Genel Müdürü Erden Arı
ise “Geçen hafta Kumköy ormanlık alanında bir yangın çıktı. Bizim de
ciğerlerimiz yandı. Yangına mümkün olduğunca erken müdahale edildi. İtfaiye de
su desteği sağladık. Orada ağaçlar, hayvanlar yandı. Her orman yangınında
oranın otel olacağı şeklinde bir dedikodu var. Orada otel olmasına zaten biz
başta karşıyız. Orası Kumköy halkının ve Orman Bakanlığı'yla ilgili bir mahkeme
süreci var" ifadelerini kullandı.
OBALARIN YERİNE HALK PLAJI
Temennilerinin
oranın halka kazandırılması olduğunu söyleyen Arı, “Kumköy sahili kesiminde
Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Aksu Belediyesi'nin halk plajı yatırımları var.
Ben de bunu şiddetle tavsiye ediyorum. O bölge Antalya'nın en güzide, en bakir
kalmış yeri ve öyle de kalsın. Ormanlık alanı çok değerli bir yer orası.
Dolayısıyla halka kazandırılırsa bizi de memnun eder. Bu dedikodunun önüne
geçmek istiyorum. Orası otellere ayrılan bir bölüm değil. Kumköy halkının
orası. Obalar kaldırıldı. Obaların yerine de halk plajı yapılacak. Bu bizi
fevkalade memnun eden bir olay. Böyle kalması daha güzel olacak" diye
konuştu. (DHA)