The argument in favor of using filler text goes something like this: If you use any real content in the Consulting Process anytime you reach.

  • img
  • img
  • img
  • img
  • img
  • img

Get In Touch

Güncel Haberler
Otel
Acente
Destinasyon
Vacation
Havacılık
Cruise
Teknoloji
Spor
Sağlık
Sanat

Yapay zekâ ve sürdürülebilirlik arasındaki görünmez duygusal bağ

Yapay zekâ ve sürdürülebilirlik arasındaki görünmez duygusal bağ


Son günlerde iki kavram herkesin dilinde. Yapay zeka ve sürdürülebilirlik. Bu iki kavramın nerede ve neden bir araya geldiğini gelin birlikte düşünelim.

Yapay zekâ geleceğin rotasını çizmeye şimdiden başladı. Bildiğiniz geleceğimizi hesaplıyor, sürdürülebilirlik ise onu yaşanabilir kılıyor. Peki, bu iki kavramın yolları kesiştiğinde ortaya çıkan şey yalnızca teknoloji mi, yoksa insanlığın vicdanının sayılarla yazılmış hali mi? Bence c- hepsi.

Yapay zekâ denince akla hâlâ veri merkezleri, algoritmalar ve otomasyon geliyor. Sürdürülebilirlik ise çevre dostu uygulamalar, yenilenebilir enerji ve yeşil politikalarla özdeşleşmiş durumda. Oysa bu iki kavramın kesiştiği yerde, fark edilmeyen bir duygusal bağ da var. insanlığın geleceğine dair ortak kaygı ve umut. Yani aslında algoritmalar dijital beyinler, ve yeşil hedefler sunuyor anlayana. Anlamayana burada da sivri sinek saz...

 

YZ’nin öğrenme yetisi, veriyi anlamlandırma becerisi ve sistemleri optimize etme gücü yalnızca endüstriyel verimliliği artırmakla yetinmiyor, kaynakların adil ve etkim kullanımına da alan açıyor.  Enerji ağları oluşuyor bununla paralel olarak da akıllı şebekelerde yapay zekâ, yük dengesini yöneterek karbon ayak izini düşürüyor. Herşey iç içe ve itina ile işleniyor. Örneğin son günlerde birçok kentimizde yaşanan su krizleri ile ilgili çözüm önerileri değil stratejiler hazır bile. Algoritmalar sulama ve gübreleme kararlarını optimize ederek hem verimi hem de çevresel korumayı aynı anda sağlıyor. Yani su tüketimi artık yönetilebiliyor. Bu iyi haber. Hem de çok iyi bir haber. Beni çok mutlu eden bu habere karşı yapay zeka aynı oranda sevindi mi tabi ki hayır. Yapay zekâ kendi duygularına sahip değil. Ama onu tasarlayan, yöneten ve kullanan insanlar, sürdürülebilirlik hedeflerine duygusal bir bağla yaklaşıyor. Mesele yalnızca kaynakları korumak olarak belirlenmemiş çünkü. Gezegenin devamlılığı, adalet, etik ve gelecek kuşakların hakkı gibi birçok kavramın ya da verilerin arkasındaki duyguyu yönetiyor. YZ bu duyguları senaryolarla ve öngörülerle somutlaştırarak karar alıcıların önüne koyuyor. Adeta “vicdanımızın veri tabanı” gibi çalışıyor.

Bu bağın kopmaması için YZ sistemlerinin yalnızca ekonomik kazanç için çalışmaması gerekir. YZ, etik ilkeler, sosyal fayda ve çevresel sürdürülebilirlik parametreleriyle tasarlandığında tadından yenmez. Aksi halde YZ, sürdürülebilirliği bir verimlilik oyunu haline getirebilir. Bunun için de altını kalın kalemlerle çizecek bir stratejiye ihtiyaç var o da vicdan parametreleri.

Yapay zekaya atfedilen "geleceğin pusulası" tanımının altını ancak vicdan parametreleriyle doldurabiliriz. Çünkü Teknolojinin yönü, onu tasarlayanların yüreğinde saklıdır. Yapay zekâ ve sürdürülebilirlik, insanlığın geleceğine dair aynı motivasyonu (daha adil, daha iyi, daha yeşil, daha barışçıl) paylaşıyorsa umut var demektir. YZ ile belki de hepimizin görevi, bu ortak hissi algoritmalara rehber eden bir pusula haline getirmek. Hadi kolları sıvayanlar el kaldırsın...

Işık TUNÇEL