9. Uluslararası Gastronomi Turizmi Araştırmaları Kongresi
- 15.10.2025
- 3 Day

Bir Başarının Ardındaki Ekip Ruhu:
9. Uluslararası Gastronomi Turizmi Araştırmaları Kongresi (UGTAK) 2025 – Kayseri
Bu ayki köşe yazımın
konusunu aslında kafamda çoktan belirlemiştim. Fakat Kayseri seyahatimin
dönüşünde, tasarladığım diğer konunun biraz daha bekleyebileceğini düşünerek,
ayağımın tozuyla sizlere Kayseri Üniversitesi ev sahipliğinde gerçekleştirilen
9. Uluslararası Gastronomi Araştırmaları Kongresi’ni anlatmam gerektiğini
düşündüm.
Öncelikle kongre hakkında kısa bir bilgi vermek istiyorum. İlk olarak 2016
yılında düzenlenen kongre gastronomi ve turizm disiplinlerini bilimsel iş
birliği anlayışıyla bir araya getiren önemli akademik bir buluşma. Her yıl farklı
bir üniversitede düzenlenen kongre, gastronomi ve turizm dünyasından uzmanları
bir araya getiriyor; yeni fikirlerin ve araştırmaların paylaşılmasına zemin
hazırlıyor. Ayrıca her ev sahibi kurum
kendi yöresel kimliğiyle etkinliğe farklı bir renk katmış oluyor. Bu yıl ise
Kayseri gibi hem kültürel hem de gastronomi anlamında önemli bir potansiyel
barındıran bir şehirde yapılması bakımından özel bir yere sahipti. Bu sebeple
beklenti de tabi ki yüksekti.
Kongrenin ilk günü açılış programı ile başladı. Tanıtım filmleri,
sonrasında alanında uzman davetli konuşmacıların sunumları ve sektör paneli ile
devam etti. Programda eş zamanlı online oturumlarda da bilimsel çalışmaların
sunumları gerçekleştirildi. İkinci gün ise yüz yüze yapılacak sunumlar için
oturumlar oluşturulmuştu. Ben de Bilim Uzmanı kimliğimle ilk sunumumu bu kongre
bünyesinde gerçekleştirmiş oldum. Bu sebeple benim için de özel bir etkinlik
oldu. Son gün ise şehir turu ile kongre tamamlandı. Bu tarz kongrelerin klasik
akışı bu şekilde gerçekleştirilmekte. Bu noktada her kurum belli bir plan
doğrultusunda kongre hazırlığı yapmakta. Ama benim bu kongreyi ele almamdaki
amaç, bir kongrenin özellikle de bir gastronomi kongresinin nasıl yapılması
gerektiği konusunda örnek olan bir etkinlik olduğu. Turizm disiplininde farklı
alanlarda (gastronomi, rekreasyon, spor vs.) gerçekleştirilen kongrelere de
katılım sağlamış biri olarak yapılan bu organizasyonda gözlemlediklerimi sizlerle
paylaşmak istedim. O yüzden kongrenin bilimsel tarafından kısaca bahsettim. Ama
asıl başarıyı getiren organizasyon kısmına detaylıca değinmek istiyorum.
Kayseri Üniversitesi, güçlü iletişim ağı, ekip çalışması ve titiz
organizasyonuyla örnek bir ev sahipliği sergilediğini söyleyebilirim. Öncelikle
biz daha Kayseri’ye ulaşmadan katılım sağlayacak tüm katılımcıların
telefonlarına bir bildirim düştü. Kongre süresince iletişim kurulabilmesi adına
bir grup kurulmuş ve kongre boyunca bu gruptan bilgilendirmeler yapıldı.
Katılımcıların konakladıkları otellerden etkinlik alanına rahat ulaşımı için
ayarlanan birçok araç ulaşımı sağladı. Buraya kadar yazdıklarıma ‘olması
gereken bu, hep böyle oluyor, farklı ne var ki?’ dediğinizi duyar gibiyim. Ama
sabırlı olursak farkını anlatacağım. İlk olarak oturum aralarında verilen
ikramların kalitesine ve çeşitliliğine değinmek istiyorum. Her biri öğrenciler tarafından uygulama
mutfağında hazırlanmıştı; dışarıdan hazır tek bir ürün bile alınmamıştı. O
stantta boş bir alan görmek mümkün değildi. Biten her ürünün yerine anında
yenisi getiriliyor, üstelik hepsi son derece lezzetliydi. Servis, kongrenin son
dakikasına kadar aynı özenle devam etti. Bu tablo, kongrenin ne kadar ciddiye
alındığını ve misafirlere ne denli titizlikle hazırlandığını açıkça
gösteriyordu. Benim gözümde bu, emeğe ve misafirperverliğe verilen değerin en
güzel yansımasıydı ve gerçekten de öyle oldu
Öğle yemekleri, üniversitenin yemekhanesinde katılımcılara özel ayrılmış bir
alanda sunuldu. Bu noktada da her detayın özenle düşünüldüğünü belirtmeden
geçemeyeceğim. Her masada kongreye özel tasarımla hazırlanmış ve basılmış günün
menüsü yer alıyordu, yemekler hem sunum hem lezzet açısından oldukça
başarılıydı.
Akşam yemekleri ise bambaşka bir deneyimdi… Kayseri gastronomisinin öne çıkan
lezzetleriyle hazırlanmış menüler sayesinde adeta şehrin mutfağına doyduk. Son
derece şık restoranlarda geçen iki akşam boyunca hem lezzet hem atmosfer
açısından unutulmaz anlar yaşadık. Kısacası, bu kongre sadece bilimsel yönüyle
değil, adına yakışır şekilde tam anlamıyla bir lezzet şöleniydi.
Son olarak dikkat dikkat çeken bir diğer unsur ise kongreye yetiştirilmek için
canla başla gece gündüz çalışılmış ve tamamlanmış Dr. Makbule Çıkrıkçıoğlu
Gastronomi ve Mutfak Sanatları Merkezine değinmezsem büyük haksızlık yapmış
olurum. İnşaatından başlayarak her alan da projenin hatta bir hayalin
gerçekleşmesi yolunda hocalarımız ve ekipleri çok sıkı çalışmışlar ve çok güzel
bir iş ortaya çıkmış. Bu noktada öğrencilerin ne kadar şanslı olduğunu gördük. Endüstriyel
bir mutfakta olması gereken tüm ekipman bir üniversitenin mutfağında bulunuyor.
Hatta çoğu işletmenin bile mutfağında bu kadar çeşitli ve kaliteli ekipmanın,
malzemenin bulunduğunu düşünmüyorum. Bu konuda da Kayseri Üniversitesi en
iyisini yapmış.
Gelelim kongrenin asıl kahramanlarına.
Öncelikle her detayın özenle düşünüldüğü ve titizlikle
hazırlandığını açıkça hissettik. Akademik organizasyonların başarısında
liderlik kadar ekip ruhu da büyük önem taşır. Kayseri Üniversitesi Rektörü
Prof. Dr. Kurtuluş Karamustafa hocamızın vizyoner yaklaşımı ve destekleyici
tutumu, bu kongrenin başarısında kuşkusuz belirleyici bir etki yarattı.
Rektörlük yönetiminin sürece aktif şekilde dâhil olması hem motivasyonu artırdı
hem de üniversiteye duyulan güveni pekiştirdi. Ancak bu başarıyı anlamlı kılan
asıl unsur, işin sadece bir ekip çalışması değil, bir gönül birliğiyle
yürütülmesiydi. Öğrencisinden şoförüne, akademik kadrosundan idari personeline
kadar herkes bu organizasyonun bir parçası olmaktan gerçek bir gurur duyuyordu.
Salonlarda yalnızca bilgi değil, emek, samimiyet ve dayanışma da dolaşıyordu.
Herkesin aynı hedef için elini taşın altına koyduğu, birlikte üretmenin verdiği
o tatlı heyecanı hissetmemek mümkün değildi. Ayrıca yerel paydaşların (belediye,
valilik ve sektör temsilcileri) aktif desteği, organizasyonun sorunsuz ve
etkileyici bir şekilde gerçekleşmesini sağladı. Bu atmosfer, bir kongreden çok
daha fazlasını; bir üniversitenin birlikte başarma kültürünü yansıtıyordu.
Kayseri’de düzenlenen bu kongre, gastronomi biliminin sadece akademik bir alan
değil, aynı zamanda kültür, kimlik ve paylaşımın da bir yansıması olduğunu bir
kez daha gösterdi. Rektörlüğün liderliğinde, özverili bir ekibin emeği ve yerel
paydaşların katkısıyla başarıyla tamamlanan bu organizasyon, gelecek yıllarda
yapılacak çalışmalara da ilham verecek nitelikteydi. Yani bir organizasyon
özellikle de ana teması gastronomi olan bir kongre nasıl yapılmalı, Kayseri
Üniversitesi bunu göstermiş oldu. Bu deneyim, bilimle lezzetin, emekle vizyonun
birleştiği noktada ortaya çıkan sinerjinin ne kadar değerli olduğunu bir kez
daha kanıtladı.
Emeği geçen herkese bir kez daha böyle teşekkür etmek istedim. Bizi
en güzel şekilde ağırladığınız için teşekkürler…
Merve
AKSOY