The argument in favor of using filler text goes something like this: If you use any real content in the Consulting Process anytime you reach.

  • img
  • img
  • img
  • img
  • img
  • img

Get In Touch

Güncel Haberler
Otel
Acente
Destinasyon
Vacation
Havacılık
Cruise
Teknoloji
Spor
Sağlık
Sanat

Müberra Eresin: "2026’ya dair net bir öngörüde bulunmak zor ancak TÜROB olarak iyimseriz"

TÜROB - Türkiye Otelciler Birliği Ekim ayı “Aylık Bilgilendirme Toplantısı ve Geleneksel Öğle Yemeği” Grand Hyatt Istanbul ev sahipliğinde yoğun katılımda gerçekleştirildi.
 
TÜROB Başkanı Müberra Eresin’in açılış konuşması ve sunumu ile başlayan etkinliğe konuk konuşmacı olarak katılan Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy konuşmasında sektördeki son gelişmeler ve önümüzdeki döneme yönelik ülkemizde ve dünyada turizm alanındaki beklentileri değerlendirdi.
 
Konuşmaların ardından TÜROB Başkanı Müberra Eresin tarafından, organizasyon ev sahibi Grand Hyatt İstanbul Genel Müdürü Rufat Babayev’e teşekkür plaketi verildi ve TÜROB'un yeni üyelerine katılım belgeleri takdim edildi, toplantıya katılanlar birlikte hatıra fotoğrafı çektirdi.
 
Etkinliğe T.C. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Nadir Alpaslan, İstanbul Vali Yardımcısı Mehmet Sülün, Kültür ve Turizm Bakanlığı Tanıtma Genel Müdürü Timuçin Güler, İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdürü Hüseyin Keskin, Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanı Dr. Coşkun Yılmaz, İBB Meclis 2.Başkan Vekili Gökhan Gümüşdağ, İTO Yönetim Kurulu Üyesi ve TUGEV Başkan Vekili Bahadır Yaşık, TÜROB önceki dönem başkanlarından Timur Bayındır, Ali Güreli, Ecolab Bölge Müdürü Arzu Alibaz, TÜROB Yönetim Kurulu Üyeleri başta olmak üzere çok sayıda Kamu kurumu yöneticisi, Almanya, Arjantin, Bulgaristan, Çin Halk Cumhuriyeti, Hindistan, İngiltere, Pakistan, Polonya’dan Konsolos ve yabancı misyon temsilcileri, sektörde faaliyet gösteren STK’ların Başkan ve yöneticileri, TÜROB üyeleri, davetliler ve basın mensupları katıldı.

Başkan Müberra Eresin, yaptığı konuşmada turizm sektörüne yönelik açıkyamalarda bulundu:
 
- Turizm sektörümüz, kendisi dışındaki nedenlerle zaman zaman kesintiye uğramış olsa da her zaman olduğu gibi yine hedeflerine ulaşarak ülke ekonomisi, istihdamı ve kalkınmasına, cari açığın kapatılmasına güçlü desteğini, katkısını yapmaya devam edecektir.  
 
- Eylül sonu itibariyle ülkemize gelen ziyaretçi sayısındaki artış devam etmektedir. Ancak döviz kurlarının yatay seyri ve artan maliyetler, sektör kârlılığını olumsuz etkiliyor.
Bununla birlikte yılın ikinci yarısında, özellikle Temmuz ortasından itibaren doluluk ve fiyatlarda belirgin bir toparlanma yaşandı.

- Ağustos, eylül ve ekim ayları beklentimizin üzerinde gerçekleşti; kasım ayına dair göstergeler de olumlu. Ancak yılın ilk yarısındaki zayıf performans, genel bilanço açısından hâlâ zorlayıcı.

- Pazar dağılımında, Ortadoğu ve Avrupa ülkelerinde yatay seyir sürerken, Çin ve Uzakdoğu pazarlarında umut verici bir kıpırdanma gözleniyor. Özellikle artan havayolu bağlantıları, Bakanlığımızın ve TGA’nın özel tanıtım çalışmalarıyla birlikte, önümüzdeki dönemde Çin pazarında daha güçlü bir artış bekliyoruz.

- Yakın coğrafyamızda yaşanan çatışmaların sona ermesi ve bölgemize ve tüm insanlığa barışın hakim olması en büyük dileğimizdir. 2026’ya dair henüz net bir öngörüde bulunmak zor ancak TÜROB olarak iyimser beklentilerimiz sürüyor. Tüm zorluklara rağmen 2026 yılının, fırsatları da beraberinde getireceğine inanıyoruz. Türkiye'nin turizmdeki güçlü potansiyelini sürdürülebilir kılmak için kararlılıkla çalışmaya devam edeceğiz.

- Son yıllarda dile getirdiğimiz gibi, ülkemize gelen uçaklardaki yüksek transit yolcu oranı hâlâ önemli bir sorun. Uçuş fiyatlarının yüksekliği, Türkiye’ye doğrudan seyahat etmek isteyen turistler açısından caydırıcı olabiliyor. Bu konuda kalıcı çözümler geliştirildiğinde, özellikle Avrupa pazarında beklentilerin üzerinde bir artış yakalayacağımıza inanıyoruz.

- Kış sezonunda şehir turizmini canlandırmak için “city break” yani kısa hafta sonu turları büyük önem taşıyor. Bu modelin başarısı, EasyJet, Ryanair, WizzAir gibi düşük maliyetli havayolu şirketlerinin ülkemize doğrudan sefer başlatmasına bağlı.

- Bir diğer önemli konu da vize süreçleri.
Birçok ülkeden gelecek ziyaretçiler için sürecin uzun ve maliyetli olması, sektörümüz üzerinde olumsuz etkiler yaratmaya devam ediyor. TBMM’de kabul edilen düzenlemeyle, vize başvurularının aracı şirketler yerine Dışişleri Teşkilatını Güçlendirme Vakfı tarafından alınması kararlaştırılmıştı. Bu uygulamanın hayata geçmesiyle, vize süreçlerinin kısalacağına ve maliyetlerin düşeceğine inanıyoruz.