Turizm Mezunları Federasyonu’nun (TURMEFED) Antalya’da gerçekleştirdiği Turizmde İnsan Kaynakları Zirvesi’nin 6. ve son oturumunda turizm personelinin karşılaştığı sorunlar masaya yatırıldı.

ATSO Atatürk Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen ve Moderatörlüğünü deneyimli turizmci Feridun Ergün’ün yaptığı 6. ve son  oturumun konukları Nurhayat Altay (ANTED - Antalya temizlik hizmetleri yöneticileri Derneği ), Doç.Dr.Yılmaz Seçim  (TUGAFED - Türkiye Gastronomi Federasyonu),  Aydın Özdemir (TGYD - Tüm Gastronomi Yöneticileri Derneği) ve Tolga Barış Badur (PAYD - Profesyonel Animasyon Yöneticileri Derneği) oldu.

Nurhayat Altay: “Otelcilik dediğimiz zaman neden hemen aklımıza konaklama ve gastronomi geliyor? Ama otele gidince ilk önce odanızın anahtarını alırsınız. Maid’ler konaklama sektöründe ara değil ana elemanlardır. Hiçbirimiz çocuklarımızın temizlik işi yapmasını istemiyoruz ama bunu birinin yapması gerekiyor. Pandemi’de değerimiz bilinir gibi oldu ama yine unutulduk. Biz bunun mücadelesini veriyoruz. Turizm Meslek Yasası çıkmalı. Ama yasa koyucular hangi yasayı doğru düzgün uyguluyorlar ona bakmalıyız. Housekeeper olarak bir otele gittiğimiz zaman ‘ekibiniz var mı’ diye soruyorlar. Biz çalışacak insan bulma konusunda kullanılıyoruz. Kendi çocuklarımıza sektörü sevdirmedikçe çalışacak insan bulamayız. Önceden otelde çalışmanın bir prestiji vardı ama günümüzde gelip geçer bir yaklaşım var. Günümüzde yerli ve yabancı personele eğitim vererek başarılı bir iş çıkardığımızı düşünüyorum.”

Doç.Dr.Yılmaz Seçim: “Ben, 1998 yılında mesleğe başladım. Amacım garson olmaktı. Çünkü garsonlar çok iyi bahşiş alıyordu. Otele gittim kavga ettim ve atıldım. Daha sonra mutfağa geçtim ve orada devam ediyorum. Hiç kimse garsona işçi olarak bakmıyor. Gastronomi şu anda  otel içindeki en kıymetli bölüm. Bunda STK’ların rolü çok büyük. STK’lar bize bu mesleği iyi anlattılar. Dünyanın hangi köşesine giderseniz gidin Türk bulursunuz. Gastronomi iyi bir noktaya geldi ama diğer departmanlar aynı seviyede değil. Mesleki noktada insanlara çalışıp para kazanıldığını göstermeliyiz. Gençlere para kazanacaklarını anlatmalıyız. Mesleği anlatmalı ve ne kadar kazanacaklarını göstermeliyiz. Burada STK’lara büyük bir iş düşüyor.

Aydın Özdemir: “Yiyecek içecek yöneticilerinin kimlikli ve nitelikli olmasını amaçlayan bir derneğiz. Birçok çalışma yaptık. Sektörel eğitimler ve seminerler verdik. Ama arzu ettiğimiz yöneticilerin çoğalması konusunda istediğimiz noktada değiliz. Otel işletmelerinde bir yönetim sıkıntısı var. Koruma altına alınan departmanlar var. Biz ateş hattında olan bir departmanız. Yükselen bir turizmden bahsediyoruz. Turizmin gelişimi bizi mutlu ediyor. Turizm sektöründe iş buluyorsun sonra işsiz kalıyorsun. Bu büyük bir sorun. Biz eğitim döneminde maalesef işi sevdiremiyoruz. Çünkü temel sorun mevsimsellik. Yöneticilerde de işsizlik sorunu var. Yöneticilerin bile 12 ay iş garantisi yok. Yabancı personel karşıtı değilim ama Türkiye'de işsizlik sorunu varken çözümü yurt dışında arayamayız. Turizm sektöründe insan kaynağı sorunu varken insan kaynağını koruma departmanı kurmalıyız.”

Tolga Barış Badur: “Turizm sektörünün mobing ve ateş altında olan birinci departmanıyız. Bizi partileyen, yiyen içen olarak görüyorlar. Departmanımız, müşteri memnuniyeti konusunda ciddi bir mobing altında. Bir sezon çalışan personel ikinci sezon gelmek istemiyor. Yabancı personel tabi ki olsun. Geliyorlar ve sektörü sevdiriyoruz ama taşeron firma yüzünden bir sonraki sene gelmek istemiyorlar. Yabancı personelin vizeleri çıkmıyor. Bunun da nedeni taşeron firmalar. Çünkü yabancı personel için gereklilikleri yerine getirmiyorlar. Biz tesisin vitriniyiz ve memnuniyete direkt etki ediyoruz. Bizim departmandaki personeli motive ederseniz oteli memnuniyette yukarı taşırsınız ama motive etmezseniz oteli yıkarsınız.”