Turizmin yeni yolu : Yeşil ve dijital gelecek
- 9.06.2025
- 1 Day

İletişim ve Sürdürülebilirlik Uzmanı Işık Tunçel, "Turizmin yeni yolu : Yeşil ve dijital gelecek" başlığını taşıyan yazısında "sürdürülebilirlik" ve "dijitalleşme" kavramlarının turizme, doğaya ve topluma etkilerini dile getirdi.
TURİZMİN YENİ YOLU: YEŞİL VE DİJİTAL GELECEK
Antalya deyince hâlâ çoğumuzun aklına mavi bayraklı plajlar, beş yıldızlı oteller ve yabancı turist kafileleri geliyor. Oysa zaman değişti. Artık turizmin dili başka, beklentileri farklı. Sürdürülebilirlik ve dijitalleşme, turizmin geleceğini belirleyen iki temel kavram haline geldi. Antalya da bu dönüşümün merkezinde yer alıyor. Yeşil dönüşüm yolu Alanya’dan Kaş’a kadar uzun bir rotaya sahip.
Yeşil yolculuk Antalya’da bazı otellerin yenilenebilir enerjiye geçişiyle başladı. Belek’teki bazı lüks tesisler çatılarında güneş panelleri kullanıyor, gri su geri dönüşüm sistemleriyle yılda binlerce ton su tasarrufu sağlıyor. Kaş gibi daha küçük ve doğayla iç içe bölgelerde ise “eko-pansiyonlar” dikkat çekiyor. Bu işletmeler plastik kullanımını minimuma indiriyor, yerel ürünlerle kahvaltı sunuyor, hatta bazen kendi sebzesini kendisi yetiştiriyor. Finike ve Elmalı gibi turizmde görece daha az bilinen yerleşim yerleri ise agroturizm için yeni fırsatlar sunuyor. Portakal bahçelerinde konaklama, organik tarım atölyeleri ve yerel mutfak deneyimleri, hem turist hem de yerel halk için sürdürülebilir bir kazanç kapısı yaratıyor.
Dijitalleşmeyle Antalya'nın Bilinmeyen Yüzlerine yolculuk...
Gelelim yerel yönetimlerin çalışmalarına... Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin ve bazı özel girişimlerin geliştirdiği dijital haritalar ve artırılmış gerçeklik uygulamaları, artık Hadrian Kapısı’nın hikâyesini tek bir QR kodla anlatabiliyor. Böylece turist yalnızca gezmiyor, anlamaya başlıyor. Yerel startup’ların geliştirdiği mobil uygulamalar sayesinde, turistler karbon ayak izini hesaplayabiliyor, çevre dostu otelleri filtreleyerek rezervasyon yapabiliyor. Başka bir uygulama ise yerli üreticilere doğrudan erişim sunarak, misafirlere “nerede ne yenir”in ötesinde “kimin emeğiyle yapılır” sorusunun da cevabını veriyor.
Kitle turizminden "sorumlu turizme" dönüş hem doğayı hem de toplumu koruyacak. Çünkü yeşil ve dijital turizm; kitlesel tahribat yerine yerel kalkınmayı, sıradanlık yerine özgünlüğü esas alıyor. Antalya gibi yıllardır turizm baskısı altında olan bir şehir için bu çok kritik bir fark. Artık mesele daha fazla turist çekmek değil; doğru turisti, doğru deneyimle, doğru zamanda ağırlamak. Ve bu vizyon, ancak sürdürülebilirlikle mümkün.
Antalya, güneşin ve denizin başkentiydi. Şimdi sırada bilincin ve dönüşümün başkenti olmak var. Yeter ki bu dönüşüm, sadece strateji belgesi değil; gerçek bir yaşam biçimi haline gelsin.
Işık Tunçel
İletişim ve Sürdürülebilirlik Uzmanı
isiktuncel@akdeniz.edu.tr
Haber Kategorileri
Recent News
Daily Newsletter
Get all the top stories from Blogs to keep track.