Ahmet Polat: “Sherwood Hotels olarak, ciddi bir dönüşüm geçirdik”
- 13.06.2025
- 1 Day

EkoTürk’te yayınlanan Lale Elmacıoğlu'nun
sunduğu Sektörel Bakış programına konuk olan Sherwood Hotels & Resorts
Ceo'su Ahmet Polat turizm gündemini değerlendirdi.
Sherwood Resort And Hotels Ceo'su Ahmet Polat, Kurban
Bayramı ile ilgili olarak, “Bayramlar biz turizmciler için çok farklıdır. Bir
heyecan havası içinde geçer. Her zaman olduğu gibi bu yıl da gerçekten yoğun,
dolu dolu bir bayram süreci atlattık. Antalya, %90’lık bir doluluk oranları
yakaladı. Biz tesislerimizde ise %100’ü gördük” şeklinde konuştu.
2025 sezonu için belirlenen hedeflerin yakalanacağını
belirten Polat, “2025 ilk 6 ayı için geçen seneyle kıyaslama yaparsak altında
değil, biraz üstündeyiz. Tatil dönemi tam anlamıyla başladıktan sonra 2025 yılı
hedefimiz olan 18 milyon turist hedefini yakalayacağımızı hatta biraz da
geçeceğimize inanıyorum. Sherwood Hotels & Resorts olarak biz, Antalya
turizmine paralel bir şekilde ilerliyoruz. 6 aylık dönemde hem fiyat bakımından
hem geceleme sayısı bakımından artış sağladık. Toplam cironun geçen yıla
karşılığı %15. Şu anda ilk 6 ay içerisinde öndeyiz. Ben diğer
meslektaşlarımızın da yakın durumlarda olduğunu tahmin ediyorum. Bu sebeple
cirosal anlamda da hedeflerin tutturulacağı da öngörüyorum. Ağırlıklı olarak Türkiye,
Almanya, Rusya, İngiltere ve Polonya bizim gruplarımızda ön plana çıkan
pazarlarımız arasında yer alıyor” dedi.
Polat, gastronominin artık dünyada başlı başına bir
ilgi noktası hâline geldiğinin altını çizerek, “Bunu kendi ülkemizde de
görüyoruz. İnsanların dikkatlerini çekiyor ve incelediğiniz zaman baktığınız
zaman aslında o toprakların yemek çeşitliliği yemekleri aslında bir hikâyeyi
anlatıyor. Biz 5 yıldan bu yana gastronomi ile ilgili stratejimizi Anadolu ve
Akdeniz mutfakları olarak belirledik. Çünkü biz şunu dedik, biz Anadolu’dayız,
bu topraklarda yaşıyoruz ve bu topraklarda insanlara hizmet sunuyoruz. O zaman
bizim ana çıkış noktamızın, kendi gastronomimiz, kendi yemeklerimiz olması
gerektiğini düşünüyoruz. Çünkü turizmde artık her geçen gün yapısal ve
konseptler değişiyor. Bilir olabilmeniz için bulunduğunuz bölgelerin marka
değerini ve çekiciliğinin artması gerekiyor. Kültürümüzü yansıtmamız ve bir
marka değeri haline getirmemiz lazım. Türk mutfağına baktığımızda çok üst
sıralarda yer alabilecek bir potansiyele sahip. Evet, biz otellerimizde Anadolu
ve Akdeniz mutfaklarını sunacağız ama bunu yaparken de kültürünü, ana temasını
bozmadan, modern sunum teknikleri, modern pişirme teknikleri ile daha zengin
sunmaya çalışıyoruz. Bunları hazırlarken de sunum açısından da bu konuyla
ilgili de uzmanlaşmış profesyonellerle de danışmanlık ve eğitim alıyoruz”
ifadelerinde bulundu.
“Her Şey Dahil sistemin”, günümüz turizmindeki
konumunu da değerlendiren Polat, “Öncelikle her şey dahil sistemi talep
doğrultusunda olmuş bir konsept, bir sistem. İlk başladığı dönemlerde aslında
hepimiz çok mutluyduk. Sonrasında dönem dönem hem tüketici tarafından hem biz
uygulayıcılar tarafından eleştirilir, gündem maddesi yapılır. Bunu net olarak
söyleyebilirim ki dünyada her şey dahil sistemi en iyi uygulayan ülke biziz.
Şimdi hem biz böyle bir noktaya gelmişken hem de halen daha dünyada talep gören,
birçok insanın tercih ettiği bu sistemi kaldırmak yerine bence standartlarının
ve sınırlarının belirlenmesi gerekiyor. Çünkü genelde her şey dahil sistem,
çocuklu aileler tarafından tercih ediliyor. İlk çıkış noktası da şuydu: nakit-zaman.
Herhangi bir süre kısıtlaması olmadan tesise girdiğinizde rahat bir şekilde
tatilin geçirilebilmesiydi. Tabii biz hatayı bu sistemi yiyecek ve içecek
üzerine çok odaklandırarak yaptık. Tatilcilerin yalnızca yemek-içmek haricinde
de çeşitli aktivitelere katılarak iyi zaman geçirmelerini sağlamak gerekiyor.
Biz Sherwood olarak, ciddi bir dönüşüm geçirdik. Hem çocuklar hem gençler hem
de aileler için ister hep birlikte ister ayrı katılacakları etkinlikler
yapıyoruz. Ülkemizde ve yurtdışından tanınmış sanatçılarla çok özel programlara
imza atıyoruz. Su sporlarında insan sağlığını koruyan, insan sağlığına risk
atmayacak şekilde aktiviteleri arttırıyoruz. Bundaki hedefimiz şu, tamamen
yiyecek, içecek mantığından çıkılıp tatili tamamen bir deneyim haline getirmek.
Tabii ki, otelden çıkılıp destinasyonun gezilmesini, kültürünün tanınmasını
destekliyoruz ama öncelik olmaya çalışıyoruz” dedi.
Polat, Türkiye’de erken rezervasyon alışkanlığının
yeni gelişmeye başladığını belirterek, “Biz grup olarak iç pazarda ve dış
pazarda aynı fiyatı sunuyoruz. Çok büyük bir fiyat farkı olmuyor. Türk aileler,
rezervasyonlarını Haziran ve Eylül arasında yapıyor. Yani kısıtlı bir dönem.
Biz 12 aya maalesef iç pazarı yayamıyoruz. Yani misafirlerimiz de yayamıyor. Bu
tarihler, dünyanın her yerinde çok pahalı yüksek fiyatlı olan dönemi kapsıyor. Özellikle
Avrupa’da erken rezervasyon sistemine yıllardan beri oturmuş şekilde. İnsanlar
tatil yapacakları zamanları belirleyip erken rezervasyon yapabiliyorlar ve
fiyat avantajını yakalamış oluyorlar. Türkiye’de bu durum yeni yeni gelişmekte,
henüz oturmuş değil. Biz Kasım sonu Aralık başı gibi bir sonraki yılın
satışlarını ve erken rezervasyon süreçlerine başlatırız. Benim iç pazar ile
ilgili misafirlerimize önerim iyi takip etmeleri. Bunu yaptıklarında yabancı
misafirleriyle aynı rakamlara konaklamaları mümkün olabiliyor” tavsiyesinde
bulundu.
Haber Kategorileri
Recent News
Daily Newsletter
Get all the top stories from Blogs to keep track.