Tourism Today'e açıklamalarda bulunan Club & Hotel Letoınia Genel Müdürü Bozkurt Atilla, Türkiye turizminin kan kaybettiğini belirterek öncelikle personel sorununun çözülmesi gerektiğini söyledi.
 
Tuncay Sevin / Tourism Today
 
Türkiye turizminin değerli markalarından Club & Hotel Letoonia, üzerinde bulunduğu doğa harikası yarımada ve sunduğu konseptle Türkiye turizmine değer katmaya devam ediyor. Deneyimli turizmci Bozkurt Atilla'nın yönetimindeki tesis, Kurban Bayramı ile sezona hızlı başladı.
 
Tourism Today'e Türkiye turizminin son durumunu değerlendiren deneyimli turizmci, "Geçtiğimiz yıllardan bugüne küçük bir analiz yaparsak Türk turizminin kan kaybetmeye başladığını çok net görebiliyoruz. Bu kan kaybı sadece bu yıl için geçerli değil. Özellikle son birkaç yıldır döviz kurundaki durağanlık ile iyice gün yüzüne çıktı. Birçok sorunla boğuşurken karlılıklarımızı etkileyen döviz kurları tüm yatırımcıları negatif etkiledi. Bu negatif etkiler doğal olarak tüm sektörü ve yan sektörleri de çok ciddi olarak etkisi altına aldı. Bugün hiç var olmayan bir Mısır, bize rakip olabiliyor. Artık ucuz bir ülke de değiliz. Yaşam çok pahalı hale geldi. Turistin dışarıdaki yaşantısını kontrol edemez hale geldik. Çünkü fiyatlar o kadar kabul edilemez bir noktaya geldi ki dışarı çıkan konuklarımız sürekli fiyatları şikayet ediyorlar" dedi.
 
"Türkiye turizmini tekrar dinamik hale getirmek için harekete geçmeliyiz" diyen Bozkurt Atilla,  tatil anlayışı ve misafir isteklerinin hızlı bir değişim gösterdiğini söyledi. Atilla: "Artık deneyim ve hikaye istiyorlar. Yoksa günümüzde oteller üç aşağı beş yukarı hemen hemen aynı şeyleri sunuyor. Deniz, güneş, açık büfe, temiz yatak her otelde var. Bence insanlara dokunan, onları şaşırtan ve deneyim sunan bir yapıya dönmeliyiz. Onlara dokunamıyorsan ve o müşteriyi tekrar müşteri haline getiremiyorsan zaten mağlupsun. Biz Letoonia olarak doğayı ve doğaya saygıyı ön plana çıkarıyoruz. Çünkü misafirlerimiz doğa ile iç içe bir yaşam ve sıfır atık istiyorlar. 4 yıldır Türkiye'de karbonu dengeleyen bir oteliz. Bunun için de çok para harharcıyoruz. Bütün araçlarımızın yüzde doksanı elektrikli. Enerjimizi güneşten elde ediyoruz. Bunların hepside turizm için artı bir değer" şeklinde konuştu.
 
Bozkurt Atilla, otelcilik sektörünün her geçen sene daha da zorlaştığını dile getirdi. Atilla: "Çok ciddi mücadele veriyoruz. Oteller özellikle Pandemiden sonra kalifiye anlamda ciddi bir personel kaybı yaşıyor. Çünkü onlara 12 ay iş veremiyoruz. 6 ay çalışacağına 12 ay AVM'de çalışmayı yeğliyorlar. Belki daha az ücret alıyorlar ama 12 ay çalışabiliyorlar. Personel konusunda mutlak suretle Devletin desteği olmalı. Kış aylarında maaşı oteller sigortasını devlet karşılayabilir. Oteller sorunlarla boğuşurken personel konusunda da birbirleri ile savaş halinde. Bu sorunu çözemeyen oteller Endonezya, Kırgızistan, Kazakistan, Rusya, Polonya gibi ülkelerden personel temin ediyor. Bu normal değil. Bu kadar işsizliğin olduğu bir ülkede personel sorunu yaşıyoruz. Bu konuya Devletin el atması gerekiyor. Bulduğumuz personeli eğitiyoruz, başka otel elimizden alıyor.

 Bizim personelimize 12 ay iş imkanı vermemiz gerekiyor. Devletin bu noktada bize destek olması lazım. Sezonluk işletmelerde personelin kışın turizmi bırakmamasını sağlamak lazım. Çünkü turizmden kopan bir daha geri gelmiyor.

Kendi otelimizden örnek vermek gerekirse geçen seneye göre bu sene personelimizin yüzde 25'si yeni. Bu değişim oranı bile canımızı çok yakıyor. Bakın personel sorununu çözümü ile bir çok sorun ortadan kalkar. En önemlisi kalitemiz ve misafir memnuniyetimiz artar. bu sorunun çözümü Türkiye turizmine iyi bir doping olur" ifadelerini kullandı.
 
Bozkurt Atilla, tanıtım çalışmalarının bölgesel olarak yapılması gerektiğini de söyledi. Atilla: "Türkiye aktif bölgesel pazarlama yapmalı. Pazarlama ve özellikle dijital pazarlamaya çok daha fazla önem vermek lazım. Yapay zekayı konuştuğumuz bugünlerde pazarlama sorununu çoktan çözmemiz gerekiyordu.

Bölgesel pazarlama üzerine yoğunlaşmalıyız. Çünkü farklılığı bölgesel özelliklerle yakalayabiliriz. Biz, tanıtım filmlerinde oteli göstermekten çok çevreyi gösteriyoruz. Buradaki amaç bölgedeki doğal güzellikleri ve turizm imkanlarını göstermektir. İnsanlara neler deneyimleyebileceklerini göstermeliyiz" diye konuştu.

Deneyimli turizmci 2025 sezonu ile ilgili olarak da “Türkiye turizmi her türlü zorluğa rağmen bu sene son dakika satışları ile de olsa iyi bir sezon geçireceğini düşünüyorum. Türkiye bir turizm ülkesidir. Turizm geleceğimizdir ve  Türkiye turizmine inanıyoruz.”