Oteller, yangın güvenliği konusunda yeterince önlem alamadı
- 26.06.2025
- 6 H

2025 yılı Mart ayında Uludağ’da hizmet veren 20 otelde
yapılan son denetimlerde 16 otelin çalışma ruhsatının iptal edilmesi, yangın
güvenliğine dair önlemlerin hâlâ yeterince alınmadığını gözler önüne seriyor.
Aytes Mühendislik’e göre, turizm sezonunda otellerde istenmeyen olayların
yaşanmaması için, bina maliyetinin yalnızca %5 ila %10’unu oluşturan yangın
güvenlik sistemlerine öncelik verilmesi gerekiyor.
Turizm sezonunun
açılmasıyla birlikte otellerde yangın güvenliği yeniden gündeme geldi. Denetim
raporları ise özellikle turizm bölgelerinde yangın güvenliği anlamında ciddi
zaaflar olduğunu gösteriyor. Bu tablo, özellikle yoğun konaklamalı tesislerde
yangın sistemlerinin hayati önemini bir kez daha ortaya koydu.
Otellerde yangın anında yaşanabilecek tahliye zorlukları, yüksek katlı
yapıların getirdiği riskler ve kapasite artışına bağlı güvenlik zaafları
dikkate alındığında; algılama, söndürme, jetfan destekli duman tahliyesi,
merdiven ve asansör basınçlandırma, sprinkler uygulamaları ve yönetmelik uyumlu
projelendirme gibi sistemlerin eksiksiz biçimde çalışması büyük önem taşıyor.
Buna rağmen, uzmanlara göre pek çok tesiste bu sistemlerin ya hiç kurulmadığı
ya da doğru projelendirmediği görülüyor. Aytes Mühendislik’e göre, bina
maliyetinin yalnızca %5 ila %10’u kadar bir yatırımla hem can ve mal
kayıplarının hem de işletme itibarını zedeleyecek durumların önüne
geçilebiliyor.
“Yangın sistemleri otellerin güvenlik zırhıdır”
Yangın güvenliği sistemlerinin yalnızca bir yasal zorunluluk değil, aynı
zamanda oteller için bir güvenlik zırhı olduğunu vurgulayan Aytes
Mühendislik Yönetim Kurulu Başkanı Sinan Ayrancı, “Yapılara uyguladığımız
yangın sistemlerinde sadece belediyelerden onay alınmasını değil, sistemlerin
gerçekten çalışır olmasını önemsiyoruz. Sprinkler sistemlerinden jetfan
destekli duman tahliyesine, merdiven ve asansör basınçlandırmadan yangın pompa
istasyonlarına kadar geniş bir çözüm yelpazesiyle çalışıyoruz. Projelendirme
öncesinde sistemin uygunluğu ve doğruluğunu mutlaka kontrol ediyor, yangın danışmanları
eşliğinde yatırımcıya daha güvenli alternatifler sunuyoruz. Kurulum sonrasında
ise sistemi test edip, tüm bileşenlerin eksiksiz çalıştığından emin olduktan
sonra işletmeye teslimini yapıyoruz. Bu noktada yangın danışmanlığı katkısı ise
kritik. Uluslararası standartlara hakim uzmanlarla çalışarak uzun ömürlü ve
yönetmeliğe tam uyumlu sistemleri oluşturuyoruz. Ayrıca tüm sistemlerimizi,
binanın yangın anı senaryosuna göre entegre ediyoruz. Acı olayların
tekrarlanmaması için, alınacak önlemlerin yalnızca kâğıt üzerinde değil,
işleyen yangın güvenliği çözümleriyle desteklenmesi gerekiyor” dedi.
“Eksik ya da yanlış uygulama kabul edilemez”
Sahada en çok karşılaşılan problemlerden birinin uygun projelendirme
yapılmaması olduğunu belirten Ayrancı, “Yangın pompası kalitesinden su deposu
hacmine, sprinkler seçiminden malzeme kalitesine kadar pek çok konuda projeye
uygun olmayan tercihlerle karşılaşıyoruz. Bazı yapılarda sistemin hiç
kurulmadığına dahi şahit oluyoruz ki bu, özellikle yüksek misafir kapasitesine
sahip otellerde kabul edilemez bir durum. Oysa yangın güvenliği tesisatı,
toplam inşaat maliyetinin sadece %5 ile %10’u kadar bir yatırımla
kurulabiliyor. Bu kadar düşük bir maliyetle can kayıplarının, itibar
zedelenmesinin ve uzun süreli hizmet aksamalarının önüne geçmek mümkün” diye
konuştu.
“Hizmetin sürdürülebilirliği sistemin sürekliliğinden geçiyor”
Yangın güvenlik sistemlerinde yalnızca ilk kurulumun değil, uzun vadeli
sürdürülebilirliğin de kritik olduğunu vurgulayan Sinan Ayrancı, “Projelerimizde,
garanti süresi boyunca 7/24 teknik destek veriyoruz. Garanti sonrası ise talep
halinde bakım sözleşmeleri ve periyodik kontrollerle sistemin daima işler halde
kalmasını sağlıyoruz. Ayrıca acil durum senaryolarını yöneten jetfan
sistemleri, duman tahliye çözümleri ve havalandırma sistemleriyle, yangın
güvenliğini destekleyici çözümler sunuyoruz. Hızlı uygulama, kaliteli malzeme
seçimi, uluslararası standartlara uyum ve nitelikli işçilik ilkesiyle hareket
ediyoruz. Bizim verdiğimiz en güçlü güvenlik taahhüdü ise sistemin yalnızca
görünür değil, gerçekten çalışan ve kayıpların önüne geçen bir yapı olmasıdır.
Her projemize bu sorumluluk bilinciyle ve titizlikle yaklaşıyoruz. Turizm
sezonunun başladığı bu günlerde, otellerin ve işletmelerin telafisi güç kayıplarla
karşılaşmaması için güvenli ve etkin çözümleri yapılarına entegre etmelerini
öneriyoruz” ifadelerini kullandı.