Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, cezaevinden Antalya halkına ve belediye çalışanlarına hitaben bir mektup kaleme aldı. Başkan Böcek, “Ben yokken benim sesim olacak, elim kolum ayağım olacaksınız. Turizmin en yoğun olduğu bu dönemde, misafirlerimiz ve vatandaşlarımız Antalya'da yine en iyi belediyeciliği, en güzel Akdeniz şehrini görsünler ve sizlerin emeğiyle yaşasınlar” diyerek, hizmetlerin aksamadan sürmesini istedi.

Rüşvet soruşturması kapsamında 5 Temmuz Cumartesi günü tutuklanan ve Döşemealtı L Tipi Cezaevi'ne gönderilen Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, tutukluluğunun üçüncü gününde bir mektup gönderdi. Antalyalılara ve belediye çalışanlarına hitaben kaleme aldığı mektupta, bugüne kadar verdiği hizmetleri hatırlatan Böcek, görevde olmadığı sürece belediye hizmetlerinin aksatılmamasını istedi. Başkan Böcek, çalışanlarına şu ifadelerle seslendi: “Ben yokken benim sesim olacak, benim elim, kolum, ayağım olacaksınız. Bugüne kadar bana ‘herkesin başkanı' dediniz. Ben de diyorum ki: Ben dönene kadar her biriniz Antalya için çalışmaya devam edin. Hiçbir eksik bırakmayın. Turizmin en yoğun olduğu bu dönemde, misafirlerimiz ve vatandaşlarımız Antalya'da yine en iyi belediyeciliği, en güzel Akdeniz şehrini görsünler ve sizlerin emeğiyle yaşasınlar.”

Böcek, mektubunda geçmişte Covid-19 sürecinde geçirdiği ağır hastalığı da hatırlatarak, "108 gün sonra sizlerin dualarıyla yeniden hayata dönen Muhittin Böcek" ifadelerini kullandı. Hakkındaki iddiaları reddeden Böcek, şu ifadeleri paylaştı: "Ne Antalya'nın ne de Antalyalıların başını eğecek hiçbir şey yapmadım. Tek amacım, ayrısız gayrısız herkesin başkanı olmaktı. Tutsak edilmemize sebep olan sözde itirafçı, özde iftiracıların saldırıları siyasi hayatımda ilk değil, biliyorum son da olmayacak. Antalya'yı tarihinde ilk kez üst üste iki kez sizlerin oylarıyla kazanan başkanınız olarak zaten hiçbir başarının cezasız kalmayacağını biliyordum." Mektubunda "Ben Toroslar'ın sert esen rüzgârlarını bilirim" diye yazan Böcek, şöyle devam etti: "Beni merak etmeyin. Ben rüzgâra karşı dimdik duran Toroslar'ın ağaçları gibi ayakta duruyorum. Özgürlüğüme kavuşacağım anı bekliyorum. Allah büyük. Hiç kimsenin yaptığı yanına kalmaz, kalmayacak."