Pandemi öncesinde personel konusunun büyük bir krize doğru ilerlediğini haberlerimizde dile getirmiştik.

Kimi zaman haberlerimizde kimi zaman ise yaptığımız söyleşilerde defalarca bunu yazdık.

Son 10 yıldır dillendirilen ve son 5 yıldır da yaşanan bu krize maalesef bir çare bulamadık. Bu gidişle bulamayacağız da.

10 yıl önce geliyorum diyen sorunu görmezden ve duymazdan geldik.

Peki, soruyorum bu krizin sorumlusu kim?

Bir soru daha sorayım: Bu sorun nasıl çözülür?

Oteller, sorunu yurt dışından getirdiği yabancı personel ile çözmeye çalışıyor. Ama buna rağmen hala otellerin büyük kısmı eksik kadrolarla mücadele veriyor.

10 yıldır anlaşıldığı gibi bu topa ne devletimiz ne de otellerimiz kendi başlarına girmeyecek.

Yapılması gereken oteller ve devlet bu noktada ortak hareket ederek soruna çözüm bulmalı. Başka çözüm yok.

Göremezden geliyoruz ama Türkiye turizmi yükseliş dönemini tamamladı, duraklamaya geçti. Sorunlara çözüm bulunmazsa, pek yakında gerileme dönemine de gireriz

Eskisi gibi fiyat konusunda rekabet edecek durumda da değiliz. Çünkü maliyetler nedeniyle fiyatlarımızla şapkadan tavşan çıkartamıyoruz. Nitekim Temmuz ayında yapılan aksiyonlar istenen tepkiyi vermedi.

Yüzbinlerce insan turizm sektörü ile doyuyor. Elimizde böyle bir değer varken iyi planlarla turizmin geleceğini inşa etmeliyiz.

Turizmde yeni ve parası olan rakipler büyük hedeflerle yola çıktı. Evet, şimdilik rakip gibi görünmüyorlar ama bu ülkeler rakibimiz olacak ve elimizden bir miktar turist alacak. Umarım 5 sene sonra başımızı taşlara vurmayız.

Sözün özü: Bu soruna muhakkak çözüm bulunmalı.

Biliyorum, bu söylediklerim yeni değil. Ancak bu soruna çözüm bulunmazsa biz yazmaya devam edeceğiz. Çünkü personel olmadan turizm olmaz.

Başlığa bakıp aldanmayın biz bu soruna neden olanı aramıyoruz, çözüm arıyoruz...

Tuncay SEVİN