Tuncay Sevin / Tourism Today
Türkiye’de turizm sektöründeki 18 yıllık kariyerini bir kenara bırakıp 2018
yılında ABD’nin Utah eyaletine taşınan Hüseyin Deniz, kısa sürede danışmanlık
yaptığı otelin hem müdürü hem de hisseli ortağı oldu.
OTELİN HİSSELİ
ORTAĞI HALİNE GELDİ
Hüseyin Deniz, turizmin başkenti Antalya’nın önemli otellerinde görev yaptıktan
sonra farklı tur operatörlerinde görev yaptı. Turizm sektöründeki 18 yıllık
kariyerini bir kenara bırakan Deniz, 2018 yılında ABD’ye yerleşme kararı aldı.
Utah eyaletinin Moab şehrinde outdoor turizmin yoğun olduğu bir bölgede E2
yatırımcı vizesi ile yiyecek & içecek alanında kendi şirketini hayata
geçiren Deniz, 1 yıl sonra bölgedeki The Gonzo Inn
Boutique Hotel’de revenue & yield management ve online satış konusunda danışmanlık
yapmaya başladı. Son 3 yıldır gelirdeki artış ve operasyon geliştirme
çalışmaları ile The Gonzo Inn’e otel müdürü olmayı başaran Deniz, ayrıca
otelin hisseli ortağı haline geldi. Deniz, etkin olarak networking
aktivitelerine katılım göstererek yaşadığı bölgede “Economic Development Advisory
Board Member” olarak görev almaya da başladı.
DİSİPLİNLİ BİR
ŞEKİLDE ÇOK ÇALIŞTI
Antalya’dan ABD’ye geçiş sürecine
değinen Hüseyin Deniz, “ABD’ye gitme nedenimi kısaca özetlersem; iş
hayatında profesyonellik, emeğin karşılığı, eğitim ve çocuğum için daha iyi bir
gelecek diyebilirim” dedi. Türkiye’de ulusal
ve global şirketlerde çalıştığını hatırlatan Deniz, “Çalıştığım bazı yerlerdeki
sorunlar, beni yeni bir arayışa itti. Uzun yıllardır profesyonel iş anlayışını ve
bunu uygulayan şirketleri kovalamanın verdiği yorgunluk, kendi işimi açmam
gerektiğini hissettirdi. Araştırmalarım sonrasında ekonomisi kuvvetli, refah düzeyi
yüksek, hukukun üstün olduğu, diline ve kültürüne entegre olabileceğimi düşündüğüm
ABD’ye yerleşmeye karar verdim. Çok hızlı bir şekilde emeğimizin karşılığını almaya
başladık. Tabii ki çok disiplinli olarak ve çok çalışarak. Bu kararımız bizi
haklı çıkardı. Kendi kariyer ve tecrübemi baz alarak belirtmeliyim ki 20 yılda
Türkiye'de ulaşabileceğimiz refah düzeyine 5 yıl gibi kısa bir sürede ulaştık. En
önemlisi oğlum Sarp geldiğimiz günden bugüne okul eğitiminde, sosyal
aktivitelerde, ikinci dil olarak İngilizce öğreniminde, Amerikan vatandaşları
ile aynı standartlara sahip oldu” dedi.
“GİTTİKLERİ
DESTİNASYONDA FARK YARATIYORLAR”
Yurt dışındaki otellerin son yıllarda Türk yöneticileri tercih etmesini de
değerlendiren Hüseyin Deniz, “Türk yöneticilerin
ülke dışında fırsatları değerlendirmesinde az önce saydığım sorunların etkili
olduğunu düşünüyorum. Bireyselde muazzam yetenekli, eğitimli ve tecrübeli iş
insanlarına sahip olmamız yurt dışındaki bu ihtiyacı karşılıyor. Türk iş
insanları, Avrupa ve Amerika’daki iş insanlarına kıyasla daha mücadelesi yüksek
ortam ve çevrelerde yetişiyor. Akabinde Türk yöneticiler çalışkanlığı, iş
disiplini, iş hevesi ve yüksek motivasyonu ile iyi anlamda kısa sürede
gittikleri destinasyonda fark yaratıyorlar. Elbette her iki taraf da
karşılığını alınca ortaya muazzam başarılı işler çıkıyor” açıklamasında
bulundu.
“KENDİNİ
KORUMAYI BAŞARABİLİYOR”
Yurt dışındaki
otel yöneticiliği ile Türkiye’deki otel yöneticiliği arasındaki farkları da
değerlendiren Hüseyin Deniz, “Bu
konu için kitap yazılabilir” dedi. Deniz, açıklamalarına şöyle devam etti: “Türkiye’de
genel olarak otel yönetimleri belirgin bir otel kültürü, kurumsal bir karakter
ve standardizasyon oluşturmakta çok hevesli durmuyor. Türkiye’de bulunan ABD’li
zincir otellerden Hilton Hotels ve Marriott Hotels’e ve bir de yerli otellere
bakmanız yeterli olacaktır. Aslına bakarsanız global birçok otel ve yönetimi gittikleri
destinasyonda lokalleşiyorlar hatta bu lokalleşme otantik yönetim anlayışından
uzaklaşıyor. Ancak 100 yılı aşmış bu otellerin kurum kültürü ve karakteri hissedilir
şekilde kendini korumayı başarabiliyor.
“YETENEKLERİ BAZ ALINIYOR”
Yurt dışında otel yönetimleri hiyerarşi anlayışını iş tanımında sınırlı
tutmaktadırlar. Ancak ülkemizde ‘hiyerarşi’ anlayışı çalışanların oturup-kalkmasına,
konuşma ve hitaplarına, hareketlerini kısıtlamalarına, haklarını savunamamalarına
kadar varan durumlara sebep olmaktadır. Burada ilk olarak yöneticiler eğitimleri,
yetenekleri, tecrübeleri baz alınıyorlar. Karakter olarak aşırı mütevazi bir
profil çiziyorlar. Kişisel alanların korunması, çeşitliliğe önem vermeleri,
esnek olma özellikleri, personel ile olan ilişkilerinde profesyonel ve aynı
zamanda arkadaş canlısı olmaları dikkat çeken en büyük farkları oluşturuyor.
“HERHANGİ BİR SÜRPRİZE YER KALMIYOR”
Amerika’da arz-talep dengesi, alt yapı gereksinimleri, lojistik, iş gücü hepsi
planlı ve programlı olarak bir sistem içinde çalışmaktalar. Otel yöneticiliği
aktif olarak turizm ofisleri, federal ofisler, yerel yönetimler ve üniversiteler
ile bilgi alışverişindeler. Sektörel istatistikler ve bilgiye dayalı iş
planlaması otel yönetimlerinin başarısını azami kılıyor. Otel yönetimleri
gelecek 5-10 yılın bütçelemesini %90 doğruluk oranıyla belirleyebiliyor.
Anlayacağınız herhangi bir sürprize yer kalmıyor.
“HIZLI ADAPTASYON ÇOK ÖNEMLİ”
Yurt dışında yönetici veya çalışan olarak çalışma gereklerini belirtecek
olursak; iç motivasyonun yüksek olması, çok çalışmanın kaçınılmaz, dil bilgisi
ve iletişim yeteneğinin ön planda tutulması ve entellektüelitenin önem içerdiğini
bir kez daha hatırlatmak isterim. Yurt dışında hızlı adaptasyon çok önemli bu
sebeple gündelik alışkanlıklarımızı ve davranışlarımızı yeni destinasyondaki kültüre
göre yeniden düzenlemeniz gerekebilir. Hali hazırda bu sezon için yurt dışında
görev almak isteyen profesyonellere vesilenizle seslenmek isteriz.
Housekeeping, front Desk, Maintenance ve F&B departmanlarına başvurular değerlendirilecektir.
Statü ve çalışma vizesi olanlar öncelikli olacaktır.”