Detur
Global’in “Detur Goes
Global” toplantısında konuşan Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri
Ersoy, Türkiye’nin temalı turizmde iddialı adımlar atmaya başladığını söyledi.
Bakan Ersoy’un yaptığı konuşma şöyle: “Turizm sezonunun olağanca hızıyla
başladığı bu günlerde sizlerle bir araya gelmekten büyük bir memnuniyet
duyuyorum. Bugün yeni turizm sezonunu konuşacağız, ben attığımız adımları bir
kez daha sizlere aktaracağım.
Bildiğiniz üzere ülkemize gelen konukları üst düzey standartlarda misafir etmek
için pandemi döneminde “Güvenli Turizm Sertifikası” programını başlattık ve bu
programın hijyen standartları turizm tesislerimiz için kalıcı hale getirildi.
Tabi ki salgındaki olumlu gelişmelere paralel olarak kurallarda gevşemeler
yapıldı, yapılmaya da devam ediliyor.
Başarılı sertifikasyon programı sayesinde Türkiye geçen yıl yüzde 90 büyüme
gerçekleştirdi. Bu yıl hedefimiz ise minimum yüzde 40 büyüme. İlk 6 aylık
gerçekleşmeler ve ileriye dönük rezervasyonlar da gayet sevindirici.
Türkiye ayrıca, sürdürülebilirlik standartlarının en üst akreditasyon kuruluşu
olan Global Sustainable Tourism Council ile önemli bir işbirliğine imza atarak,
Güvenli Turizm Sertifikasını, Güvenli ve Sürdürülebilir Turizm Sertifikası
olarak devam ettirme kararı aldı. Yıl sonu itibari ile bu geçişi tamamlamış
olacağız. Ülkemiz ve GSTC sürdürülebilir turizm alanında ulusal bir program
geliştirmek üzere anlaşma yaparak dünyaya örnek oldu. Programın ilk aşaması
gelecek yıl yani 2023’de, ikinci aşaması 2025 yılında kademeli olarak
gerçekleştirilecek. 2030 yılında ise tüm uluslararası standartlar sağlanmış
olacak.
2019 yılında bakanlığımız, tanıtma konusunda radikal bir değişikliğe
giderek hep devletten değil, ‘devletle beraber stratejisi’ Türkiye Turizm
Tanıtım ve Geliştirme Ajansı’nı hayata geçirdi.
Ajansla birlikte Türkiye dünyada açık ara en yoğun ve etkili tanıtım
yapan ülke oldu. İskandinav ülkelerin de arasında olduğu 140 ülkede televizyon
reklamları ve dijital kanallardan tanıtım yapıyoruz. Global çapta yayın yapan
CNN International, BBC World ve Al Jazeera International ile olan
işbirliklerimiz sonucu tanıtım yaptığımız ülke sayısı 200’e kadar çıkıyor.
Ayrıca aralarında Detur Global’in de olduğu, 43 ülkeden 170’e yakın tur
operatörüyle ikili anlaşma yaparak birlikte reklam çalışmaları
gerçekleştiriyoruz. Bu sayıyı yıl sonuna kadar daha da arttıracağız.
Bunların yanında 2022’de şu ana kadar dünyanın 74 ülkesinden;
aralarında kanaat önderi, basın mensubu, yüksek takipçili influencer ve tur
operatörü olan 3 bine yakın kişiyi ülkemizde ağırladık. Düzenli olarak,
Türkiye’yle ilgili deneyimlerini yayınlamalarını sağlıyoruz.
Bunun sonucu olarak sosyal medya erişimi 321 milyon olurken, basında
çıkan haberlerin erişimi ise ilk 4 ayda 16.3 milyara ulaştı.
Dünyanın en başarılı dijital platformlarından biri olan Go Türkiye
portalımız üzerinden de kültür ve turizmde sahip olduğumuz her değeri
anlatıyoruz. Go Türkiye sitemiz geçen yıl yaklaşık 80 milyon tıklanma aldı. Şu
anda dünyada açık ara en çok tıklanma alan ülke turizm tanıtım sitesi.
Go Türkiye platformunun 2022 yılının ilk 5 ayındaki toplam tekil
ziyaretçi sayısı 66 milyon oldu. Bu yıl hedefimiz 200 milyon tıklanma almak.
Geçtiğimiz yıl hayata geçirdiğimiz kampanyalarla Akdeniz ve Ege
bölgelerimizi Turkish Riviera ve TurkAegean alt markaları ile tanıtmaya
başladık. Tüm dünyada yürüttüğümüz tanıtım faaliyetlerimizde bu iki markayı ön
plana çıkarıyoruz. Bilindiği üzere Turkish Riviera, Akdeniz çanağındaki
rakipler ile kıyaslandığında doğası, tarihi ve hizmet kalitesi ile öne plana
çıkıyor.
Ülkemizin en önemli deniz-kum-güneş turizmi destinasyonu olan ve
yeni-kaliteli tesisleri ile resort bölgesi olarak konumlanan Turkish Riviera,
çocuklu aileler başta olmak üzere ziyaretçi kitlelerine unutamayacakları farklı
tatil deneyimleri sunuyor.
Turkish Riviera filmimizin ikincisi, 200’den fazla ülkede yayınlanmaya
başladı. Deniz-kum-güneş yanında bisiklet, golf, yürüyüş gibi sporlarda da
Antalya’nın tanıtımını, yaptığımız çeşitli ağırlamalarla da yapıyoruz.
2022 yılında bugüne kadar sadece Antalya’da 33 etkinlikte, 35 ülkeden
977 kişi ağırladık. Avrupa’da 13 ülkeden 700 üzerinde tur operatörünü 200’e
yakını basın, influencer ve kanaat önderine Antalya’nın fark yaratan değerleri
tanıtıldı.
Türkiye, geleneksel deniz-kum-güneş turizminin yanı sıra; ‘temalı turizm’
başlıklarında da iddialı adımlar atmaya başladı.
Bu çerçevede İstanbul, dünyanın önde gelen gastronomi şehirlerinden
biri olma yolunda hızla ilerliyor.
Dünyanın en üst yeme-içme standartlarına sahip restoranlarını
bünyesinde barındıran ve geçmişi 1900’lü yıllara uzanan, Michelin Guide,
İstanbul’u listesine ekleme kararı aldı.
Michelin Rehberi’nin İstanbul’a gösterdiği bu ilgi, Türkiye’nin
gastronomi turizminde de ön sıralarda olduğunu gösteriyor.
Rehberde yer alacak işletmelerimiz Michelin tarafından 11 Ekim’de
düzenlenecek törenle açıklanacak. İstanbul’u, diğer illerimizin de takip
edeceğine canı gönülden inanıyorum.
Turizm açısından çok güzel bir coğrafyada yaşıyoruz. Ancak bu bölge
geçmişte olduğu gibi bugün ve maalesef gelecekte de krizlere açık bir coğrafya.
Küresel ve bölgesel krizlere karşı bağışıklığımızı artırmak, nitelikli turisti
getirebilmek ve kişi başı gelir hedeflerini yükseltmek için Pazar çeşitliliğine
konsantre olduk. Bunu 3 şekilde yapmak mümkün.
1. Mevcut ürünlerimizi daha
fazla pazarda tanıtmak yani yepyeni pazarlarla tanışırken mevcut klasik
pazarlarda da pasta payımızı artırmak.
2. Yeni ürünler geliştirerek
ürün çeşitliliğimizi artırmak.
3. Turizmi Türkiye’nin 81
vilayetine yaymak. Bu, sezonun tüm yıla yayılması açısından da önemli.
Ürün çeşitliliği için; ülkemizin homeport haline gelmesi adına adımlar
attık.
Kruvaziyer turizmi için gelen turistler önce birkaç gün İstanbul’da
konaklayarak gastronomi, alışveriş ve kültür sanat zenginliklerini
deneyimleyebiliyorlar.
Ardından da Galaport’tan kruvaziyer gemisiyle seyahatlerine devam
ediyorlar. Kruvaziyerde çok hızlı büyüyen bir talep var. Hedefimiz yıl sonuna
kadar İstanbul’da yeni bir port ihalesi gerçekleştirmek.
İstanbul Galataport’tan hareket eden kruvaziyer gemileri Turkagean ve
Turkish Riviera'da, İzmir, Kuşadası, Bodrum ve Antalya gibi limanlara
uğruyorlar. Öte yandan kruvaziyer turlarının 12 ay boyunca devam edecek olması
turizm hareketliliğinin tüm yıla yayılmasını sağlayacak.
Bir diğer temalı turizm başlığımız ise, ‘arkeoloji turizmi’. Dünyada en çok arkeolojik çalışma yapan
ülkelerin başında gelen Türkiye; kazı ve koruma çalışmaları, bilimsel yayınları
ile dünya arkeolojisinin en önemli paydaşlarından biri haline geldi. Geçen sene
670 noktada kazı yaparak dünyada 1’inci olduk. Bu sene inşallah daha fazlasını
yapacağız.
Taş Tepeler ismiyle, Şanlıurfa’da Göbeklitepe ve etrafında
başlattığımız yeni hamle, şimdiden bütün dünyanın merakla takip ettiği bir
çalışma oldu. Müzecilik alanında da dünyaya yön veren, hedefler gösteren öncü
ülkelerden biri olmamızı sağlayan adımlar attık.
Tüm adımlara ilave olarak Antalya Havalimanı’nın kapasitesinin 2 katına
çıkarılması için geçtiğimiz yıl bir ihale yapıldı. Alman-Fransız ortaklığı
konsorsiyumu, 765 milyon Avro yatırım taahhüdü, 8 milyar 555 milyon Avro gelir
taahhüdü ile ihaleyi aldı. Bu ihale aynı zamanda dünyanın Türkiye turizmine,
ekonomisine ve Antalya’ya olan güveninin tescili oldu. Ulaştırma Bakanlığımız
bu yıl içinde Antalya-Alanya otobanının ihalesini de inşallah
gerçekleştirecektir.
Kültür alanında da önemli prestij etkinliklerini hayata geçirdik.
İstanbul 2. Beyoğlu Kültür Yolu Festivali’ni, 28 Mayıs-12 Haziran
tarihleri arasında gerçekleştirdik.
Beyoğlu Kültür Yolu Festivali bu yıl, 84 farklı noktada, 5000’e yakın
sanatçının 1500’den fazla etkinliğine ev sahipliği yaptı.
Ankara’da gerçekleşen Başkent Kültür Yolu Festivali ise 500’den fazla
etkinlikte 6000 sanatçıyı sanatseverlerle buluşturdu.
Bu adımları 1-16 Ekim tarihleri arasında Diyarbakır Sur Festivali takip
edecek. Seneye İzmir, Çanakkale ve Konya’yı da festival yaptığımız illerimiz
arasına ekleyeceğiz.
Turizm alanında hizmet kalitemizin sürekli yükseltilmesi amacıyla da
çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bu sektörde çalışacak gençlerimizin Turizm Meslek
Liselerinde ihtiyaç duyduğu 3 ilde yoğunlaştırılmış eğitim almalarını
sağlıyoruz. Öğrenciler haftada 23 saat lisan eğitimi alıyorlar.
Turizmde yüksek kalite hedefiyle attığımız adımlar çerçevesinde
ülkemizdeki konaklama tesislerinin Bakanlıktan turizm işletmesi belgesi
almaları zorunluluğu getirildi. Bu tesisler Bakanlığımızca sürekli denetlenerek
belli bir standart sağlanıyor.
Türkiye’nin yerel, özgün ve doğal değerlerini ortaya çıkarmak için
planladığımız rota çalışmalarını da tamamladık.
İpek Yolu, St Paul Yolu, Likya, Pisidia, Karya, Frigya gibi antik
medeniyetleri kapsayan yürüyüş ve bisiklet yolları; Evliya Çelebi, Mimar Sinan
gibi kültürel rotalar; Yedi Kiliseler, Kibele’nin Yolculuğu, Peygamberler
Rotası gibi inanç rotaları; peynir rotası ve bağ yolları ise gastronomi
rotaları olarak ilk aklıma gelen rotalar.
Avrupa Konseyi Kültür Rotaları ağında; Avrupa Yahudi Mirası, Zeytin
Ağacı, Tarihi Termal Kentler, Seramik, Endüstriyel Miras, Demir Perde, Aeneas
ve en yeni olarak da Megalitik Kültür Rotası olmak üzere 7 rotada yer
almaktayız.
Bunların dışında UNESCO Dünya Mirası kentleri rotası, Avrupa
Bisikletliler Federasyonu (ECF) Eurovelo 8 Akdeniz Rotası, Demir Perde 13
rotaları ile farklı ülkelerle işbirliği çalışmaları yapıyoruz.
Bisiklet turizminde dört farklı bölgede 100’e yakın rotamız mevcut. Bu
rotalar, bölgelerde bisiklet türlerine göre ayrılıyor. Yol, dağ, ve e-bike
bisikletleri ile farklı coğrafya ve zeminlerde farklı rotalarımız mevcut.
Türkiye’nin tüm bölgelerinde çok sayıda yürüyüş rotamız da var. En çok
bilinen Likya Yolu’ndan, Doğu Anadolu’daki Ağrı Dağı rotalarına, Kaçkarlar’daki
rotalardan İstanbul’daki rotalara kadar, tüm yürüyüş yollarımız kullanıma hazır
halde GoTürkiye.com platformunda bulunuyor.
Ayrıca golf, bisiklet, doğa ve spor temalarına odaklı filmlerimiz
dünyanın birçok ülkesinde dijital kanallarda yayınlanmakta.
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde emin adımlarla
çalışmalarımıza, hizmetlerimize devam ediyoruz. Biz kamu tarafı olarak tüm hazırlıkları
teker teker hayata geçiriyoruz. Turizm sektörünün siz kıymetli temsilcilerinin
de bizi yakından takip ettiğini biliyorum.
İnşallah çok başarılı bir sezon bizleri ve sizleri bekliyor. Yılsonunda
da sizlerle buluştuğumuzda ve yılı değerlendirdiğimizde hedeflerimizin üzerine
çıkacağımıza eminim. Ben tüm turizm paydaşlarına ülkenin tanıtımına yaptıkları
katkı nedeniyle şimdiden teşekkür ediyorum.”