Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, A Para ve A
Haber ortak yayınında A Para Yayın Koordinatörü Özlem Doğaner ve Sabah Gazetesi
Ekonomi Yazarı Dilek Güngör'ün Türkiye'nin kültür ve turizm gündemine ilişkin
sorularını yanıtladı.
Ersoy,
Kovid-19 salgını nedeniyle "Güvenli Turizm Sertifikası" programını
uygulamaya koyduklarını hatırlatarak, "Geçen yıl Paris Antlaşması'na imza
attık. Bu yüzden sertifikasyonun ikinci aşamasına geçiyoruz. 2022 sonuna kadar
bunun kurallarını, uygulama şekillerini tespit edip, sertifikamızın adını 2023
itibarıyla Güvenli Turizm Sertifikası yerine Güvenli ve Yeşil Turizm
Sertifikası olarak değiştireceğiz. Bununla ilgili ilk adımları attık"
dedi.
Bakan Ersoy,
Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansının 2019 yılında kurulmasının
ardından ülkeye ekonomik anlamda birçok fayda sağlandığını söyledi. Ajansta
sektör paydaşlarından alanında uzman birçok kişinin çalıştığını dile getiren
Ersoy, Ajansın yönetimine ilişkin bilgi verdi. Ersoy, sektörle iç içe çalışan
bir Bakanlık olduklarını belirterek, Kovid-19 salgını sırasında “Güvenli Turizm
Sertifikası” programını uygulamaya koyduklarını ve çok iyi denetlemeden dolayı
yüksek derecede başarı elde ettiklerini vurguladı.
Sertifikasyon
programının dünyaya örnek olduğunu ve salgın geçse de kalıcı hale geldiğini
söyleyen Ersoy, “Biliyorsunuz geçen yıl biz Paris Antlaşması'na imza attık.
Artık dünyanın ortak olarak kafa yorması gereken şeylerden biri de
sürdürülebilirlik ve yeşil (alan). Bu yüzden sertifikasyonun ikinci aşamasına
geçiyoruz. 2022 sonuna kadar bunun kurallarını, uygulama şekillerini tespit
edip, sertifikamızın adını 2023 itibarıyla Güvenli Turizm Sertifikası yerine
Güvenli ve Yeşil Turizm Sertifikası olarak değiştireceğiz. Bununla ilgili ilk
adımları attık” diye konuştu.
"2023, 2025 ve 2030 hedeflerimiz olacak"
Kültür ve
Turizm Bakanlığına bağlı sürdürülebilir, çevreye duyarlı tesisler bulunduğuna
işaret eden Bakan Ersoy, bu tesislerin sayısının 451'e ulaştığını dile getirdi.
Ersoy, Türkiye'deki tesislerin aşamalı olarak tesis, bölge ve ülke bazında
sertifikaya tabi tutulacağını belirterek, "2023, 2025 ve 2030 hedeflerimiz
olacak. Aşamalı bir şekilde bitireceğiz. İhtiyaçlar belirlendiği zaman bunlara
ekstra bir finansman, dönüşüm için gerekiyorsa Hazine ve Bakanlığı ile görüşüp,
onunla ilgili paketler hazırlayacağız ama şu anda tesislerimizin belirli bir
kısmı buna hazır. Belli bir kısmını da aşamalı şekilde hazır hale
getireceğiz." ifadelerini kullandı.
2019'un
rekor bir yıl olduğunu söyleyen Bakan Ersoy, "Yaklaşık 51,7 milyon turist
almıştık ve 34,5 milyar dolarlık bir gelir yakalamıştık. Pandemiyle birlikte
2020'de kapılar kapandığı zaman turist sayımız 16 milyona, gelirimiz de 12
milyar dolara indi. Baktığınız zaman, dünya ortalama yüzde 80 küçülürken, bizde
yüzde 68'e varan bir küçülme oldu. Gelirde yüzde 65, kişi sayısında yüzde 68'e
varan bir küçülmeyle karşılaştık 2020'de." dedi.
Ersoy,
2021'de Türkiye turizminde "V" çıkış yakalanacağı iddiasında
bulunduklarını dile getirerek, "Tam da beklediğimiz gibi oldu. 29 milyon
turist, 24 milyar dolar gelire geldik. Yani 16 milyon sayısını 29 milyona, 12
milyar dolar olan yıllık geliri de yüzde 100 artırarak 24 milyar dolara geldik.
Kesin rakamlar ay sonunda TÜİK tarafından açıklanacak ama muhtemelen 29 milyonu
da geçtik." diye konuştu.
Sağlık ve
bisiklet turizmi alanında yatırımlar yapıldı
Turizm
konusunda 2022 hedeflerine tam konsantre olduklarını ve durumun iyi gözüktüğünü
ifade eden Mehmet Nuri Ersoy, erken rezervasyonda yüzde 65 oranını gördüklerini
söyledi.
Ersoy, İstanbul
Havalimanı'nda da 4 tane piste ulaşıldığını ve artık 330 noktaya direkt uçuş
olduğunu, sağlık turizmi alanında da büyük yatırımlar yaptıklarını belirtti. Bisiklet
turizmi konusunda da bir sürü rota oluşturduklarını dile getiren Bakan Ersoy,
şu bilgileri verdi: "Dünyada bisiklet turizminin geliri inanılmaz yüksek.
44 milyar avro çok ciddi bir rakam ve bizim buradan yüzde 10'luk bir pay alma
şansımız var. Çünkü işin güzel ve ilginç yanı, en iyi rotalar da Türkiye'de. Bu
rotalar tespit edilip gerekli altyapı düzenlemeleri yapılıyor. Bu rotaları
dünya haritalarına işletmeye başladık. Hızlı bir şekilde yol alıyoruz Bisiklet
Dostu konaklama tesisleri için yeni bir sertifikasyon programı da
başlattık."
Ersoy, gastronomi alanında da çok ciddi yatırımlara imza attıklarını belirterek
şöyle devam etti: "Türkiye biliyorsunuz yemekleriyle meşhur. Her bölgenin
tescilli coğrafi işaret almış ürünleri de var ama yeterli değil. Ürünlerimizi
tatmak için Türkiye'nin menülerini tanıtan yeni bir kitap da çıkarttık. Burada
hem reçeteleri hem de yemeğin tarihteki geçmişini buluyorsunuz. Kitapta şimdi
ikinci aşamaya geçtik, oradaki yemeklerin videolarını çekiyoruz. O videolarla
da takdim yapacağız sosyal medyada. Yavaş yavaş biz bu tescilli ürünlerimizin
dünyaya tanıtımını yapacağız. Tabii bu da yetmiyor. Bu ürünlerin yenilebileceği
ortamların da oluşturulması lazım."
Turizm,
Türkiye'nin 81 iline yayılacak
2022 için
turizm geliri hedeflerinin 35 milyar dolar olduğunu ifade eden Bakan Ersoy,
Türkiye'nin ürünleriyle markalaşarak kişi başı gelirleri yükseltmeyi
amaçladıklarını vurguladı.
Mehmet Nuri
Ersoy, Milli Eğitim Bakanlığı ile imzalanan Mesleki Eğitim İş Birliği Protokolü
kapsamında da şu anda 54 turizm meslek lisesinin öğrencileriyle çalıştıklarını,
bunları ileride sektörün birçok alanında istihdam edeceklerini söyledi.
Turizmi
Türkiye'nin 81 iline yaymayı hedeflediklerini dile getiren Ersoy, şöyle dedi:
"Uzun
zamandır hazırlanan Ege turizm merkezleri planımız var. İlk etabı Çeşme'ydi.
Çeşme etabının tamamlanması için de son noktaya geldik. İnşallah şubatın ilk
haftasında da yerel belediyelerle bu planı paylaşacağız. Büyükşehir
belediyelerinin önerileri doğrultusunda planlama üzerine düzeltmeler de yaptık.
Kendi başına çok büyük bir proje. Bu planı hazırlarken şu anda 7 tane
üniversiteden 50'den fazla akademisyenle çalışıyoruz. Çoğu da profesör
seviyesinde. Onun dışında Didim bölgesinde böyle bir çalışmamız olacak.
Çeşme'deki benzer projeyi orada da hayata geçireceğiz."
Bakan Ersoy, yanan orman arazilerine değinirken de bu arazilerinin geçmişten bu
yana hiçbir zaman yatırıma açılmadığını vurguladı. Ersoy, "Bu konuda bir
örnek bile gösteremezsiniz. Geçmişte yok, bugün de gelecekte de olmayacak.
Yanan orman arazileri, yasanın da üstünde anayasa ile korunuyor." diye
konuştu.
Rami Kışlası
bu yıl tamamlanacak
Cumhurbaşkanlığı
Senfoni Orkestrası Binası ve Atatürk Kültür Merkezi (AKM) konusunda da bilgi
veren Ersoy, AKM'yi hızlı bir süreç içinde çok uygun maliyetlerle inşa
ettiklerini söyledi. Ersoy, AKM'yi açıldıktan sonra ilk iki ayda 250 bin
kişinin ziyaret ettiğine dikkati çekerek, "AKM, aslında pandemiden sonra 7
gün 24 saat yaşayacak bir mekan. Atatürk'ün ismine yakışır, birçok mekanı
içinde barındıran tam bir kültür merkezi ve dünyadaki sayılı merkezlerden de
biri. Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası Binası ile AKM, ilk 10 içerisine
giren yapıtlarımız oldu. Son teknolojiyle yapıldı. Bahar aylarında AKM'de yoğun
aktivitelerle ziyaretçi sayısının 2 katına çıkacağını taleplerden görüyoruz. Yabancı
basın da çok ilgi gösterdi. Türkiye'nin gurur duyduğu bir projesi oldu. Halk
tarafından da çok beğenildi, takdir buldu. Bu tarz kültür merkezlerimizi
Türkiye'nin turizm noktaları haline getireceğiz." dedi.
Ersoy, Rami
Kışlası'nı da bu yıl tamamlamak istediklerini belirterek şunları kaydetti:
"Orası
çok eski bir yapı. Yanılmıyorsam 1826'lardan kalan bir kışla. Belli bir kısmı
yıkılmış. Orada hem restorasyon hem rekonstrüksiyon hem de renovasyon
yapıyoruz. Üçü bir arada gerçekleşiyor. Bittiği zaman yaklaşık 37 bin metrekare
kapalı alanı olan ve tam ortasında da 51 metrekare bahçesi var. Onu da bir
millet bahçesi şeklinde dizayn ediyoruz. İstanbul'un en büyük kütüphanesi,
Türkiye'nin de en çok ziyaretçisini alan kütüphanesi olacak. 4 binin üzerinde
oturma kapasitesi olacak. 0-3 yaştan her yaşa kadar hitap eden bir kütüphaneden
bahsediyoruz. İçinde sadece kütüphane birimlerimiz de olmayacak. Yazma eserler
grubumuz ve şifahanesini de oraya alıyoruz. Ayrıca tarih kurumlarımızın
birimlerini de oraya taşıyoruz. Atatürk ile ilgili bir kütüphaneye de orada yer
vereceğiz. Cumhurbaşkanımız da projeyi çok sıkı takip ediyor."
Sinemaya
destekler devam edecek
Geçen yıl
sinema sektörüne 95 milyon lira destek verdiklerini bildiren Bakan Ersoy, bu
yıl da katkı sağlamaya devam edeceklerini söyledi. Mehmet Nuri Ersoy, bu sene
sinemaya hiç gitmeyen bir milyon çocuğu belediyelerle yapılan iş birliğiyle
beyazperdeyle buluşturacaklarını belirterek, bu anlamda da sinema salonlarına
destek vermiş olduklarını belirtti. Yabancı yapımlara da Türkiye'de çekim
yapmaları için destek verdiklerini söyleyen Ersoy, hali hazırda Hollywood film
yapımcılarıyla görüşmeler yapmaya devam ettiklerini bildirdi.
Ersoy, Beyoğlu Kültür Yolu Festivali'ne değinerek, "Festivalin şimdi
ikinci aşamasına geçiyoruz. Bir, festivali Türkiye'nin farklı noktalarına
yaymak, iki, etkinlik kapasitesini ve alanlarını genişletmek istiyoruz. Artık
yılda iki kere gerçekleşecek hem ilkbahar hem de sonbaharda. 28 Mayıs ve 12
Haziran tarihleri netleşti. Bu tarihlerde ikincisi yapılacak. Sonra tekrar
sonbaharda, muhtemelen 1-17 Ekim tarihlerinde gerçekleştirilecek. Festivale çok
fazla ilgi var. İlkine 2 bin 800 sanatçı katılmıştı. Bir sonrakine 5 bin
sanatçı katılacak."
Başkent
Kültür rotasına ilişkin de değerlendirmede bulunan Bakan Ersoy, yakın zamanda
bunun tanıtımını yapacaklarını, bu kültür yolunu 28 Mayıs'ta Beyoğlu Kültür
Yolu ile aynı zamanda hayata geçireceklerini kaydetti.
Mehmet Nuri
Ersoy, arkeolojik kazılar ve tarihi eser kaçakçılığıyla mücadele konusuna değinirken
de bugüne kadar 8 binden fazla tarihi eserin yurt dışından Türkiye'ye
getirildiğini, insanları tarihi eser kaçakçılığı konusunda bilinçlendirmek
adına videolar hazırladıklarını ifade etti.