Yaklaşık 20 yıl
boyunca TÜRSAB Başkanlığı koltuğunda oturan Başaran Ulusoy, uzun bir aradan
sonra Turizm Güncel’e konuştu. Sektörün çok zor bir dönemden geçtiğini kaydeden
Ulusoy, Bakan Ersoy’a, “Konseyi topla” çağrısı yaptı.
Türkiye turizm sektörünün en bilindik simalarından Başaran Ulusoy, uzun bir
aranın ardından sessizliğini bozdu. Pandemi döneminde koronavirüse yakalanıp 19
gün entübe olan, sonrasında ise peş peşe cerrahi operasyonlar geçiren Başaran
Ulusoy, “Azrail ile karşılaştım. Sen Of’lusun biraz daha kal” dedi diyor.
“DEVLET DE KUCAKLAMASINI BİLMELİ”
“Şu anda sektörün durumunu nasıl görüyorsunuz?” diye
sorduğumuz Başaran Ulusoy, “Sektörün dışında değilim. Bana sorulduğunda
yardımcı olmaya çalışıyorum. Dönem kavga değil, birbirimize sarılma, kenetlenme
zamanı. Acentesi, oteli, rehberi ve ulaşımcısı... muhakkak bir araya
gelebilmeli ve sayın Bakanın son 20 yılda görev yapmış turizm STK başkanlarını
bir araya getirmeli. Devlet ve damatla kavga edilmez ama devlet de
kucaklamasını bilmeli. Birisi saygıyı, öbürü sevgiyi gösterecek” dedi.
“AJANS VERGİSİNİN
CİRODAN ALINMASI OLMAZ”
Turizm Geliştirme Ajansı Payı ve Konaklama Vergisi adı
altında sektörden iki vergi toplandığını hatırlatan Başaran Ulusoy, “Çok güzel
bir uygulama ama bunun cirodan alınması olmaz, yanlış. Çünkü işte 2022 yılında
da gelir yok, zarar olacak. Bunun üzerine bir de TGA payı vereceksin. Bu mantıklı
bir şey değil. Acenteler bunun altından kalkamaz. Bu sefer merdiven altı işler
yapılmaya başlanacak. Öte taraftan toplanan bir şehir vergisi (Konaklama
Vergisi) var. Bu verginin merkezi bütçeye değil yerel yönetimlere girtmesi
lazım. Ayrıca, Ajans vergi ödüyorsun ve bir de ödediğin verginin makbuzunu
Bakanlığın sistemine giriyorsun. İşleri zorlaştırmak değil, kolaylaştırmak
lazım” diye konuştu.
“VERGİLER
DONDURULMALI”
Turizm sektörünün büyük krizlerden geçtiğine dikkat çeken
Ulusoy, “Şu anda sektörle ilgili vergiler dondurulmalı. Burada Bakana iş
düşüyor. Son 20 yılda Irak Savaşı, terör saldırıları, uçak düşürme, darbe
girişimi, pandemi ve şimdi de Rusya-Ukrayna savaşıyla karşı karşıyayız. Tam
kendimizi toparladık diyoruz bir anda yeni bir şey çıkıyor. Rusya ve Ukrayna bizim en iyi müşterilerimiz
ve bu savaştan en büyük zararı biz görüyoruz.”
“TGA’NIN TOPLADIĞI
PARALARLA SÖNDÜRME UÇAĞI ALINMALI”
Ulusoy, “Şu anda bakanlık koltuğunda siz otursaydınız ne
yapardınız?” şeklindeki sorumuza işe şu yanıtı verdi: Sektörü dinlerdim. Dünya
ne yapıyor, İspanya, İtalya ne yapıyor diye bakarım. Şu anda bakanın acilen
turizm sektörünün bileşenleri toplantıya çağırmazı lazım. Turizm Geliştirme
Ajansı için toplanan paryı ne yapıyorsun? Ankara’ya gönderiyorsun. O toplanan
paralarla acil olarak yangın söndürme uçağı alınması, sektörün buna ön ayak
olması lazım. Çevrenin, yaylaların korunması şart. Karadeniz
“İÇİMİZDEN BİRİ BAKAN
OLDU DİYE ÇOK SEVİNMİŞTİK”
En önemlisi kucaklaşmak, birbirine anlayış göstermek. Bakan
yabancı değil ki, içimizden birisi. Hem otelci, hem acenteci hem taşımacı.
İçimizden biri bakan oldu diye çok sevinmiştik. Aynı sevinci hala paylaşıyorum
ama sektörü kucaklaması lazım. Buradan kendisine sesleniyorum. Sektörün son 20
yıldaki yöneticilerini, yani turizm sektörünün senatosunu topla. Eğer dünü
hatırlamazsan, yarın ne yapacağını bilemezsin. Bakan sektörü toplamalı ve
‘nerede hata yapıyoruz’ diye düşünmeli.
“SEKTÖR DERTLİ VE
YARALI”
“Ersoy’un Bakanlık koltuğuna oturması sektörün kimi
kesimlerinde mutluluk kimi kesimlerde de düş kırıklığı yarattı. Sizin gözünüzde
Bakan beyin karnesi nasıl?” sorusuna Ulusoy, “Bu konuda sektörün görüşleri
alınmadan bir şey söylemek mümkün değil. Sektör şu anda dertli ve yaralı
vaziyette. Bakanın sektöre merhem olması lazım. Bakana burada çok iş düşüyor.
2023 sonunda kadar sektöre destek sağlamak gerekiyor. Ajans vergisi ve
konaklama vergisinin 2023’e kadar dondurulması lazım. Şu anda ihtiyacımız olan
şey buzdolabı. Ne yapılması gerektiğini bakan biliyor. Belki benim de bir
katkım olacak, belki Sinan Vardar, Timur Bayındır, Ahmet Barut bir şey
söyleyecek, katkı koyacak...
“BAKAN TURİZM
SENATOSUNU TOPLAMALI”
TÜRSAB’ın bilgi birikimini ortaya koyması lazım. Bu trende
lokomotife kim kömür atıyorsa, atmaya devam etmesi lazım. Ama ne olursa olsun,
Bakan beyin bu senatoyu toplaması turizm sektörünü ameliyat masasına yatırması
lazım. Sektörün her kanadı kendi defterini alıp gelecek ama burada en deneyimli
olan da TÜRSAB. Türk turizminin belleği TÜRSAB. Tamam yatırımlar yapılıyor,
yatırımcılarımız başarılı ama bunları pazarlayacak olanlar ellerinde
çantalarıyla ülke ülke , şehir şehir gezen TÜRSAB üyesi seyahat acenteleridir.
“TÜRSAB’DAKİ BİLGİ
BİRİKİMİ HİÇBİR YERDE YOK”
A acentesi ile B acentesinin vereceği reklam arasında fark
var. Biz 45-50 sektöre hizmet ediyoruz. Bizde yatırımcı da, otelci de, rehber
de ulaşımcı da var. TÜRSAB’daki bilgi birikim hiçbir yerde yok. X acentesi ile
Y acentesinin müşteri kitlesi farklı. Benim hitap ettiğim kitle başka,
diğerininki başka. Kültür tutu yapan var, gastronomi turu yapan var, gemi turu
yapan var, yayla turu yapan var... Türkiye’de gastronomi turizmini ortaya koyan
TÜRSAB’dır. İlk biz başlattık Hürriyet gazetesi ile birlikte....
“BEN ERSOY’A DA
BAŞKANLIK YAPTIM”
Bakan beyin benim çağrıma uyup turizm sektörünün senatosunu
toplayacağına inanıyorum. Çünkü alınması gereken kısa, orta ve uzun vadeli
kararlar var. Irak savaşından dolayı ABD’den 25 milyar dolar alacaklıyız.
Buradaki savaştan biz 25 milyar dolar kaybettik. Her hadise Türkiye’ye zarar veriyor.
Bu zararların önüne geçmek için neler yapılması gerektiğini konuşmak
zorundayız. Ben bakan Ersoy’a da başkanlık yaptım. Süratli hareket etmemiz
lazım. Kendi derdini söyleyemeyen acente var. Yazık, günah. Buralara kolay
gelmedi bu sektör. Şu anda Avrupa’daki 60 milyar euroluk sağlık turizmi
pazarından 3 milyar euro pay alma potansiyelimiz var. Türkiye’nin her yeri
hazine. Kazıyorsun bir Bergama çıkıyor, bir Göbeklitepe çıkıyor...
“ORTAK AKILLA HAREKET
ETMEMİZ LAZIM”
Galataport yapılmış açılacak, herkes umudunu buraya
bağlamış. İnşallah bir aksilik olmaz. İstanbul-Laleli şu anda kan ağlıyor.
Bavul turizmi de bitmiş. Bunları konuşalım. Konuşmaktan, istişare etmekten
zarar gelmez. Tek kişinin aklıyla değil, ortak akılla hareket etmemiz lazım.
Devletin kucaklaması lazım. Kırgınlık, dargınlık yok; böyle bir lüksümüz yok.”
“TÜRSAB’IN 50 YILLIK
HAFIZASININ 25’İ BENDE”
“TÜRSAB üyesi acenteler bugünkü yönetimin etrafında
kenetlenmeli” diyen Başaran Ulusoy, “Otelciler kenetlenmeli, yatırımcılar
kenetlenmeli, taşımacılar kenetlenmeli. Ve tekrar ayağa kalkacağız. Elimizde
tekrar valizler çantalar dünyayı dolanmaya başlayacağız. Çıkarma yapmamız,
herkese ‘Türkiye güvenilir ülkedir’ mesajını vermemiz lazım. Bunları geçmişte
yaptık biz. Bana ne görev düşüyorsa ben yardıma hazırım. Çünkü TÜRSAB’ın 50
yıllık hafızasının 25 yılı benle geçmiş. Firuz beye de aynı şeyi söylüyorum.”
şeklinde konuştu.
“Irak, Cezayir, Libya, Fas vizeleri TÜRSAB’ın elinden alınıp
bir kişiye verildi”
Irak, Cezayir, Libya, Fas vizelerinin yeniden TÜRSAB
tarafından verilmesi gerektiğini ifade eden Başaran Ulusoy, “Bunun tüm
acentelere dağıtılması lazım. Bu hak
TÜRSAB’da idi bir tane acenteye verilmiş. Dışişleri Bakanımızdan rica ediyorum
bu vizeleri TÜRSAB kanalıyla acentelere dağıtın. Neden TÜRSAB’ın elinden bunu da anlamakta
güçlük çekiyorum. Bunu TÜRSAB’ın elinden alıp kardeşi ile beraber bir acenteye
verdiler.” dedi.
“MÜZE BİLETLERİ DE
TÜRSAB’A VERİLMELİ”
Benzer bir durumun müze biletleri için de geçerli olduğunun
altını çizen Ulusoy, “Müze biletlerinin dağıtımını da TÜRSAB yapıyordu. Yüzde
25 indirimli alıp acentelere yüzde 22-23 indirimli veriyorduk. Bu hakkımızı
elimizden aldılar. Kütür ve Turizm Bakanımızdan bu hakkımızın da iade
edilmesini sitiyoruz. Bu ikisi TÜRSAB’ın başlıca gelir kaynağıydı. Bu
gelirlerle biz müzelerin onarımını ve turnikelerini yaptık, bilgisayarlarını
aldık. Bunlara yatırım yaptık. Bu yatırımı yaptıktan sonra ihaleye çıkıyorsunuz
ve yabancı bir şirkete veriyorsunuz. Vizeler de müze biletleri de bizim
hakkımız. TÜRSAB yönetiminin de karar alıp bu konuda talepte bulunması lazım.
UKDAŞ’ı yapan, KOMER’i yapan TÜRSAB. Bu kurumları işlevsiz bırakmayalım.”
ifadelerini kullandı.
“SEKTÖRÜMLE GURUR
DUYUYORUM”
TÜRSAB’ın şu anki yönetimi gökten zembille inmedi, içimizden
çıktı. Şimdi her şeyi buzdolabına kaldıracağız. Kenetlenmemiz lazım. Eğer
TÜRSAB’da kavga olursa sektör zarar görür. TÜRSAB ile Bakanlık kavgalı olursa
ülke zarar görür. Bu nedenle üçüncü defa yineliyorum. İvedilikle Turizm Senatosunu
toplayın. Oturup konuşalım, asgari müşterekte buluşalım. Ben bu kuruma
siyaseti, futbolu, cemaatleri sokmadım. Biz turizmde buluştuk.
Çok büyük sağlık problemleri yaşadınız, zor günler
geçirdiniz. Biraz anlatır mısınız?
Ağır bir pandemi geçirdim. 19 gün entübe oldum. Çıktım 25
gün yoğun bakımda kaldım. Peşinden safra kesesi ve mide ameliyatları oldum.
Azrail nerelisin? Dedi Ofluyum dedim. O zaman biraz daha dur dedi.
“DESTEK OLMAMIZ
LAZIM”
Bu süreçte sektör
arayıp sordu mu, ilgilendi mi sizinle?
Ha bu koltukta oturmuşum, ha TÜRSAB koltuğunda. Kırgın ve
küskün olanlar dahil, aramayan, sormayan kalmadı. Bakan bey de aradı. Zor bir
zamandan geçtik ama sektör vefasını gösterdi.
TÜRSAB yönetimi ile kırgınlığınız var
mı?
Bizim aramızda kırgınlık olmaz, bizimki kayıkçı kavgası.
Açılınca başlar, karaya dönünce biter. Mevcut başkan da görevini yapmaya
uğraşıyor. Destek olmamız lazım. Arkasında bizi hissetmesi lazım.
Savaş Daş – TurizmGüncel