FSUMMIT’te düzenlenen ve Gentleman Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Feyza Ersinan’ın moderatörlüğünü yaptığı, “Destinasyon Pazarlamasında Otel ve Restoran Yatırımları & Markalaşma Stratejileri” başlıklı panelde; Paloma Hotels Yönetim Kurulu Başkanı Ece Tonbul, kriz süreçleri hakkında konuştu.
Yöneticiler olarak 3,5 veya 10 senelik uzun vadeli
planlar yaptıklarını fakat bu yönetim şeklinin yanlış olduğunu vurgulayan
Tonbul, “Her şey çok çabuk değişkenlik gösteriyor. Problem ve krizlerin çoğu
bize bağlı, dayalı olarak da çıkmıyor. Bu nedenle de biz farklı senaryolar
üzerine planlamalarımızı yapmalıyız. Geleceğe daha sağlıklı adımlarla
ilerleyebilmek için yönetim şeklimizi buna entegre etmeliyiz. Planların
bozulmadığı, senaryonun değiştiği bir çözüm uygulanırsa hem daha az yorulunur
hem de daha az hayal kırıklığına uğramış olunur” dedi. Turizm sektörünün yönetmekte en zorlandığı krizin
Covid olduğunu belirten Tonbul, “2-3 ay süreceğini beklerken, 2 sene boyunca süren
bir kriz yönettik. Alınan teşvik ve desteklerle hareket ettik. Destekler
kalkınca da herkesin kendi yolunu çizdiği, kendi normalleşmesinin başlamak
zorunda olduğu bir döneme girdik. İyi ki
o zaman 2-3 ay sonra normale döneriz umudu içindeymişiz. 2 yıl süreceğini
bilseydik aynı şekilde ilerlemezdik” diyerek pandemi krizi ile ilgili
görüşlerini paylaştı.
Bundan sonra meydana gelebilecek krizlerden sektör
olarak çok daha fazla etkileneceklerini de ekleyen Tonbul, bunun nedenini ise
şu şekilde açıkladı: “Çünkü, Türkiye turizm alanında her ne olursa olsun hem
sayısal hem de bu doğrultuda gerçekleştirilen faaliyetler anlamında şampiyonlar
liginde. Aynı zamanda hem politik hem de ekonomik olarak turizm çok önemli bir
kalkınma aracı. Ülkenin en önemli gelir kalemlerinden birisi. Rus uçakları
haberinde de olduğu gibi turizm her zaman ilk dayağı yiyen sektör oluyor ve
olmaya devam edecek. Sektörün artık ekonomik ve politik değeri farkına
varıldığı için.”
Türkiye turizminin geleceğine dair görüşlerini de dile
getiren Tonbul, “Biz nicelikten niteliğe doğru giden bir turizm bakış açısı kurgulamak
istiyorsak, bizi bu noktaya getirenin burada tutmaya yetmeyeceği ve ileriye de
götürmeyeceğinin açık olduğunu kavramamız gerekiyor. Ülkenin cari açığını
kapatan bir sektörün kendisini yok etmeden, tüketmeden ileriye ve geleceğe
hazırlayabilmesi için kendi yasasına sahip olması gerekiyor. 80’li yıllarda
yazılmış ve kendisini yenileyememiş turizm teşvik yasaları ile geleceğin
turizmini tasarlayabileceğimizi düşünmüyorum” dedi.