CUMHURİYETİN IŞIĞINDA TÜRKİYE’NİN TURİZM YOLCULUĞU!
Cumhuriyet demek özgürlük, demokrasi, çağdaşlık demektir. Turizm ise ancak tüm bu ilkelerin ışığıda, birlik beraberlik ruhuyla, tüm oyuncularıyla takım olarak gelişmeye devam edebilir. Cumhuriyetimizin ilânının 101. yıl dönümü kutlu olsun!
29 Ekim 1923, yalnızca bir yönetim biçiminin değişimi değil, aynı zamanda toplumsal, ekonomik ve kültürel dönüşümün de başlangıcını simgeliyor. Bu kıymetli tarih, Türkiye’nin modernleşme sürecinde özgürlük, demokrasi ve çağdaşlık ilkelerinin temellerinin atıldığı bir dönüm noktası niteliğinde. Şüphesiz ki Cumhuriyetimizin getirdiği tüm bu değerler, Türkiye’nin turizm sektörünün gelişmesinde büyük rol oynadı ve oynamaya devam edecek!
Cumhuriyetin kuruluşuyla birlikte, Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün liderliğinde gerçekleştirilen reformlar, toplumsal yapıyı derinden etkileyerek bireylerin haklarını artırdı. Eğitim alanındaki yenilikler, kadın haklarının tanınması ve laiklik ilkesi gibi unsurlar, toplumda çağdaş bir düşünce yapısının gelişmesine olanak tanıdı. Bu dönüşüm, kuşkusuz ki turizm alanındaki yükselişimize de muhteşem bir olanak sağladı!
Cumhuriyetin sağladığı ‘özgürlük’ bireylerin seyahat etme ve keşfetme haklarını genişletirken, Türkiye, özellikle 1950’lerden itibaren uluslararası turizm pazarında önemli bir oyuncu haline geldi. 1980’lerde uygulanan liberal ekonomik politikalar, özel sektörün turizm yatırımlarını artırmasını sağlarken; 2022 yılında Türkiye, 51 milyon uluslararası turisti ağırlayarak 46 milyar dolarlık turizm geliri elde etti. Bireylerin özgürlüklerini güvence altına alarak, insanların seyahat etme ve yeni yerler keşfetme isteğini artıran bu durum, yerli ve yabancı bireylerin özgürce seyahat edebilme cesaretini tetikledi ve ülkemizin doğal ve tarihi güzellikleri keşfedilerek, turizm sektörünün gelişmesine belirgin bir katkıda bulundu.
Cumhuriyetimizin kuruluşuyla gelişen ‘demokrasi’ anlayışı, turizm sektöründeki katılımcılığı artırarak yerel yönetimlerin turizmi destekleyici politikalar geliştirmesine de olanak tanıdı. Demokratik yapı, yerel yönetimlerin turizmle ilgili karar alma süreçlerine aktif katılımını sağlayarak, yerel halkın ihtiyaçlarına daha uygun turizm politikalarının geliştirilmesine imkân verdi. 2020 yılında yapılan bir ankete göre, Türkiye halkının %65’i turizm sektörünün yerel ekonomiye önemli katkı sağladığını düşünüyor. Yerel halkın turizme aktif katılımı, kültürel mirasın korunması ve yerel ekonominin canlanmasını beraberinde getirirken; yerel festivaller, geleneksel el sanatları ve gastronomi, turistler için benzersiz deneyimler sunarak, Türkiye’nin zengin kültürel yapısını tanıtmaya da gururla devam ediyor.
Cumhuriyetin sağladığı ‘çağdaşlık’ ilkeleri, eğitimdeki yenilikler ve teknolojik gelişmeler, turizm sektörünün kalitesini de her gün daha da geliştirmeye olanak sağlamaya devam ediyor. Eğitimli iş gücünün önemi, ülkemizin geleneksel misafirperverlik standartlarını yükseltmede daha da kritik bir hale geliyor. Türkiye’nin uluslararası pazarda rekabet gücü artarken kültürler arası etkileşimi tetikleyen bu sektör, ‘medeni yaşamın’ simgesi olmaya da devam ediyor.
Cumhuriyetin, ‘kadınlarımızın‘ toplumsal hayatta daha aktif bir rol almasını sağlamış; kadın girişimcilerin otelcilik ve turizm sektöründe yer almasının, hem ekonomik kalkınmayı desteklemiş hem de sektördeki çeşitliliği ve kaliteyi artırmış olduğu da şüphesiz. Zira kadınların Cumhuriyet ilanıyla birlikte toplumdaki varlığı çok daha güçlenmiş, bu da turizmde kadın odaklı projelerin ve etkinliklerin artmasına yol açmış olduğunu hepimiz biliyoruz.
Cumhuriyet dönemi, Türkiye’nin tarihi ve doğal güzelliklerinin korunması konusunda önemli adımların atıldığı bir dönem olarak tarihe geçiyor. Kültürel mirasın korunması ve tanıtılması, Türkiye’nin uluslararası turizmdeki konumunu güçlendiriyor, 2021 den bu yana Türkiye, UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde 18 alan ile temsil ediliyor.
Yani Kısaca cumhuriyet demek özgürlük, demokrasi, çağdaşlık demek! Turizm ise ancak tüm bu ilkelerin ışığıda, birlik beraberlik ruhuyla, tüm oyuncularıyla takım olarak gelişmeye devam edebilir. Bireysel tavırlarla büyüyemez, gelişemez. Cumhuriyetimizin tüm değerlerinin turizmle birleşerek Türkiye’nin dünya sahnesinde güçlü bir yer edinmesine katkıda bulunmaya devam etmesini diliyor, katılımcı turizm stratejileri benimseyerek Türkiye’nin zengin kültürel ve doğal mirasını korumaya daima odaklanmayı temenni ediyorum.
Tüm farklılıklarımıza duyduğumuz saygıda, ülkemize ve milletimize verdiğimiz her katkıda, umutla gözümüzü açtığımız her günde, özgürce söylenen her düşüncede katkısı olan Cumhuriyetimizin 101. yaşı kutlu olsun!
Sevgilerimle