Küresel ısınma doğrultusundaki “iklim değişiklikleri” tüm sektörleri etkilediği gibi turizm sektörümüzü de önemli derecede etkilemektedir. Bu etkilenme sektörümüze olumlu / olumsuz yönleri ile yansımaktadır.
Bu sıcaklık artışından kaynaklı olarak dünya turizmine olumlu açıdan bakarsak sıcaklık yaz periyodunun uzamasına sebep oluyor. Bu durum konaklama ünitelerini / ulaşım firmalarını, seyahat acentalarının iş hacimlerine büyük etki yapıp yiyecek ve içecek sektörünü de önemli derecede katkı sağlıyor. Böylelikle on iki aylık dönem için de baharların yaz aylarına kayması ve kış turizminin de var olması ile turizm sanayisine büyük katkı sağlamış oluyor.
Ülkemiz için iki kat daha avantajımız var. Diğer dünya ülkelerine göre dört mevsimi olumlu yaşayan uç ve zor noktaları olmayan bir iklime sahip olmamız bize bu avantajı sağlıyor. Zaten tarihimiz, gastronomimiz, arkeolojimiz ve doğamız bu avantajın en önemli unsurları.
Bu sıcaklık artışı kaynaklı turizme olumsuz açıdan bakarsak insan vücudunun soğuktan korunmanın giyinmek olduğunu sıcaktan ise tek çarenin aircontation olduğunu bilmemiz gerekiyor. Durum itibari ile sıcaktan rahatsız olan yerli ve yabancı gezgin tatile gitmiyor veya bahar mevsimine öteliyor veya ekvator çizgisinin üst tarafları olan kuzey bölgelerini tercih ediyor. Bu durum önümüzdeki yıllarda özelikle konaklama yatırımcılarının dikkatini çekmesi gerekir. Ülkemiz için ise Karadeniz Bölgesi böyle yatırımlar için sanki en iyi lokasyon.
Doktor hastasının reçetesine ilaç değil de tatil yazarsa daha güzel olmaz mı?
Sağlıcakla kalın…
Sevgili Emre, sınırsız turizm tutkunuz ile disiplinli profesyonel iş hayatınızda pozitifliğiiniz ile hakettiğiniz başarıya herzaman tanık olmayı diliyoruz.