Günün büyük bir kısmını işyerimizde çalışarak geçiriyoruz. Doğal olarak da ömrümüzün büyük bir kısmına tekabül ediyor bu zaman dilimi. Hayatımızı devam ettirebilmek adına mesleklerimizi eda ederken maddi ve manevi sebepler bu sürece destek olmaktadır.
Ancak günümüz koşullarında farklı meslek grupları ile yaptığımız görüşmelerde de fark ettiğimiz konu maddi sebeplerin işlerimizi yerine getirirken daha fazla yer aldığıdır. Belki bir fabrikada üretim aşamasında çalışan bir kişi için maddi motivasyon, manevi motivasyondan daha büyük bir paydaya sahip olabilmektedir. Bu olağan karşılanabilir bir durum olarak da değerlendirilebilir. Sadece bu faktör ile çalışıyor olmak başarılı bir iş yaşamını ne yazık ki sağlamayacaktır.
Ancak bazı sektörler var ki, özellikle içinde bulunduğumuz turizm sektörü, tam tersi bir bileşenden oluşmalı kanımca. İlla ki maddi sebepler yaşamımızı devam ettirebilmemiz için çok önem teşkil etmektedir. Başarılı bir kariyer planı yaparken göz ardı edemeyeceğimiz bazı olmazsa olmazların da farkında olmak yararlı olacaktır.
Turizm sektöründe geçirdiğimiz yıllar boyunca işimi sevdiğim için hep çok şanslı olduğumu düşünmüşümdür. Tüm çalışanlar için ne yazık ki günümüzde sevdiği işi yapabilmek bir lüks haline geldi. Bu durumu meslektaşlarımda da gözlemliyor olmak son derece üzüntü verici. Mutlaka haklı sebepleri vardır. Mücbir sebepler, ülke gündemi, teknolojik yapılanmalar, tüketici davranışlarındaki değişiklikler vb tüm sektör bileşenlerini etkilediği için bu neticeler ile karşılaşmak kaçınılmazdır.
Halbuki bu mesleğe başladığımız 90’lı yıllar hiç böyle değildi. Eğitimli-eğitimsiz herkesin çalışmak istediği, otellerde, acentelerde iş bulabilmek adına sınavlara tabi tutulduğu, tabiri caizse görev alabilmek için yarış içinde olunduğu keyifli dönemlerdi. Şimdi çok zor koşullarda çalışan bulabiliyoruz. Kaldı ki manevi motivasyonu arayabilelim kişide. Amirler işini severek yapmasının ötesinde işe devamını sağlayabilmek için ayrıca çaba harcıyor. Kuşak farklılıkları, küresel hayatın getirdiği günümüz yeni düzeni, teknolojik gelişmelerin olumsuz yönde kullanımları ne yazık ki bu çabaları da boşa çıkarmaktadır. Aslında çok acı bir tablo ile karşı karşıyayız. Bir itiraf olarak paylaşmak gerekirse, tabi, bu sonucun oluşmasında sektör yetkililerinin de hatası olmuştur. Bu tablo karşısında tüm kurum ve kuruluşların özenli çabalarını da gözlemliyor ve destekliyoruz.
Bireysel anlamda bir konaklama sektörü çalışanı olarak gelinen bu noktadan “Eskiye nasıl döneriz?” sorusu ile sürekli baş başa kalıyorum. Turizm aslında; kültürlerin alışverişini, yeni istihdam olanaklarını, kültürel gelişimini sağlayan en önemli sektörlerden biridir.
Örneğin; Check-in işlemi sırasında bir resepsiyonistin yabancı dilini geliştiriyor olması, farklı kültürleri tanıyor olması, sosyalleşiyor olması ona sağlanan bireysel kazanımlarından sadece birkaçı. Genel yaşamlarımızı da olumlu anlamda etkileyecek kazanımları sağlayan ender sektörlerden biridir. Teknolojik gelişmelerin sağladığı yalnızlık ile ne çok şey kaçırıyor belki de gençlerimiz.
Bizler bu ayrıcalıkların önemini fark ederek meslek eğitimlerimizi alarak yetiştirildik. Her çalışma günümüzü bu detaylara dikkat ederek, önem vererek geçirmeye devam ediyoruz.
Her bir turist bizler için çok kıymetli. Bu kıymeti her bir emektar çalışanın hissedeceği, turizmin daha iyi yerlere geleceği umudu ile gençlerimizi sektörümüze kazandırmaya devam edeceğiz.
Ne kadarda dogru soyledikleriniz.Halbuki ne kadarda mutlu olarak çalışılacak bir sektördür.Size insanları tanıyabilmeniz için , iletişiminizi geliştirebilmeniz için, başka başka kültürleri tanimaniz yaşamanız için ne büyük olanaklar sağlar.Benimde fikirlerimi resmen dile getirmişsiniz.Anlaşılır,akıcı anlatımınız için ayrica teşekkur etmek isterim.Kaleminize sağlık..