Limak
Holding Turizm Grup Başkanı Kaan Kavaloğlu, turizm gündemini değerlendirdi. Kavaloğlu,
2022 beklentilerini, Rusya-Ukrayna arasında yaşanan gelişmelerin turizme nasıl
yansıyacağını ve yeni pazarlar konusunda görüşlerini dile getirdi.
POTANSİYEL OLUŞTURACAK OLAN TURİST
PROFİLİ BEKLEMEYE GİRDİ
“Antalya’ya ilk 27 günde baktığımızda Antalya neredeyse 2019 yılının ilk 27
gününü yakalamış durumda. Ama ileriye dönük rezervasyonlara baktığımızda, 2019
yılı seviyesinin çok daha gerisindeyiz. Bunun tabi başlıca sebepleri var.
Pandeminin belki de salgın olarak etkileri geçiyor. Ama salgının gösterdiği
etkiler, özellikle finansal, ekonomik ve politik etkiler devam ediyor. Bu
durumda da özellikle bizim rezervasyon kabul ettiğimiz batı Avrupa profili
erken rezervasyon yaptırmayı tercih etmiyor. Ülkemizin kuzeyindeki gelişmelerde
yani BDT ülkelerinden Rusya ve Ukrayna’nın kendi arasındaki politik
gelişmelerden dolayı da o cenahta da rezervasyonların çok sık aktığını
söyleyemeyiz. Dolayısı ile şu anda bizim için potansiyel oluşturacak olan
turist profili beklemeye girdi. Biz şubat ayının sonlarına doğru hem politik
hem finansal hem de pandemi anlamında salgının sağlık anlamında getirilerinin
olumsuz kısmının biteceğini düşünüyoruz. Mart ayı itibarı ile de tekrardan
rezervasyonlarımızın eski formuna kavuşacağını bekliyoruz.”
TÜKETİCİNİN TREND VE DAVRANIŞ ŞEKLİNDE DEĞİŞİKLİKLER VAR
“Salgın sağlık anlamında değil ama, eğer yeni bir varyant çıkmazsa,
pandeminin getirmiş olduğu ekonomik ve politik sonuçlar tabii ki etkilemeye
devam edecek. Bir defa her şeyden önce tüketici trendlerinde değişiklikler var.
Tüketicinin davranış şeklinde değişiklikler var. Tüketici artık öyle çok daha
erken rezervasyon yaptırıp, önceden rezervasyonu tercih etmeyebilir. Dolayısı
ile bu döneme tekrar geriye dönüşümüz, 2023 yılından önce olmaz. Yani
tüketicinin erken rezervasyon yaptırdığı, önceden rezervasyon talebini geçtiği
dönem 2023’den önce olmaz. Ama tabi 2022 yılı kesinlikle 2021 yılına göre daha
iyi geçecek. Her şeyden önce önümüzde bir ful kapanmış olduğumuz Rusların
gelmediği Nisan, Mayıs ve Haziran aylarından oluşan üç aylık bir dönem var. Bu
dönem bu sene olmayacak. Bu arada biz bazı şeyleri çok çabuk unutuyoruz. 2021
yılında Ramazan bayramında nerdeyse bütün otellerimiz kapalıydı. Sokağa çıkma
yasağı uygulanıyordu. Bu üç ayında getirileri ile birlikte ben 2022 yılında
13-14 Milyon civarında bir turist profilini kabul edeceğimizi düşünüyorum. Bu
da 2021 yılının üzerinde olacak. Hatırlanacağı gibi 2021 yılını 9 Milyon 100
bin’de kapattık. Her halükarda 2016 seviyesinde bir Avrupa geldiğini
düşünsenize? 2017 yılında bir Almanya’nın geldiğini düşünsenize? Onlar da 3
Milyonu geçseler, bizim için bekli de, 2019 seviyesine 2022 yılında kavuşmak
imkanı olacaktı. Bunu beklemiyorum. Çünkü 2016-2017 seviyesine Avrupa ulaşmıyor
şu anda. Ulaşacak gibi de gözükmüyor. Ama İngiltere’den olumlu sinyaller alıyoruz.
Rusya’daki Türk bayraklı tur operatörleri pazarlama faaliyetlerine çoktan
başladılar. Bu arada mart ayının 3. haftasında MITT VE ITE fuarının olup
olmayacağını bilmiyoruz. Birazcık bilgi almak imkanlarımız zorlaştı. Bildiğiniz
gibi ocak başında UTRECHT Fuarı iptal oldu, bazı Baltık fuarları iptal oldu.
Sadece EMITT yapılacak. O da olduktan sonra baktığımızda Moskova fuarına kadar
hiçbir bilgi akışı olmayacak. Sadece ikili ilişkiler ile bu akışı sürdüreceğiz.
Ama Rusların Antalya’ya ve Türkiye’ye olan sevdalıların bitmeyeceğini
düşünüyorum. Dolayısı ile mart ayının ilk haftasında Avrupa’dan son bilgileri
alacağız, son haftasında da Ruslar ile ilgili bilgiler netleşecek. Hep birlikte
bu sezonun daha iyi bir sezon olmasını sağlamak için çalışacağız.”
UKRAYNA BİZİM İÇİN ÇOK BÜYÜK BİR OYUNCU!
“Ukrayna ve Rusya arasındaki krize bakarsak, belki gözden kaçmış olabilir.
2021 yılında, neredeyse Ukrayna’dan gelen turist sayısı Antalya’da Almanları
geçti. Almanya ile eşit vaziyete geldi. Dolayısı ile Ukrayna’da bizim için çok
büyük bir oyuncu. Büyük bir potansiyel. İnşallah politik anlamda bir kriz
yaşanmadan, krizin farklı boyutlara ulaşmadan çözülmesi gerektiğini düşünen
insanlardanım. Turizmci her zaman
yaşadığı ve hizmet verdiği doğal çevrenin etrafında oluşan sosyo-ekonomik
problemlerin, politik problemlerin, coğrafi konumdan gelen politik problemlerin
bir an önce çözülmesini arzu eder. Çünkü insanlar tatil dedikleri zaman akıllarına
muhakkak daha barışsever, daha güzel, daha yeşil, daha sürdürülebilir bir dünya
tercih ederler. Antalya’da biz bunu sağlayabiliyoruz. İnşallah 2022 yılında da
bu şekilde devam edecek.”
PAZAR PAYLARININ BÜYÜTÜLEBİLMESİ!
“Yeni pazarları gelişmesi konusunda şöyle düşünmek lazım. Dört saatlik uçuş
mesafesinde yakLaşık 700 milyon insan yaşıyor. Bu 700 milyon insan zaten
Antalya ve Türkiye için çok ciddi bir potansiyel. Ama potansiyel oluşturan
ülkelerin Pazar paylarını büyütebilmelerini sağlamak lazım. Şöyle düşünün. 2021
yılında ilk 9 ayda Antalya’ya gelen İngiliz turist sayısı 7 bindi. Biz 500 bin
600 bin beklerken 7 bin turist geldi. Benelüx ülkelerinden neredeyse sıfır
çektik. Belçika ve Hollanda’dan sıfır çektik. İskandinavya’dan sıfır çektik.
Bunlar kendi ana uzuvlarına geriye dönmeleri bile bizim için belli bir süre
yeterli olacaktır. Yani Belçika, Hollanda ve İskandinav ülkelerinin normal
operasyonlarına geri döner, İngiltere uçuşlarına şu andaki konulan uçaklara
uygun bir şekilde devam ederse zaten bizim için iyi bir yıl geliyor
diyebiliriz. Bunun yanında tabii ki Bakan ülkelerine çok güveniyorum. Açıkçası
Kazakistan’daki gelişmeleri herkes gözden kaçırdı. Bizim Kazakistan’dan o kadar
çok futbol takımı geliyordu ki kamp yapmaya, bu dönemde bu gözden
kaçırdık. Küçük bir Pazar olarak gözükse
de, kış aylarında spor turizmi bizim alternatif pazarımız. Özelikle de futbol
turizmi ve kampları. Kazakistan’daki son yaşanan gelişmelerden dolayı bu
pazarları bu dönemde kaybettik. Kazakistan zaten Antalya Pazarı için önemli bir
hale geldi. Ayrıca deniz, kum güneş içinde değerli bir pazar. Oradaki
stabilizasyonu da bekliyor. Yani yeni pazarlar derken, yeni pazarları bulmanın
dışında bizim esas ana pazarlarımızın kendi rakamlarına ve uzuvlarına dönmesini
de beklemek lazım.”
Haber – Halil Öncü