Kamuya açık alanlarda kullanılan kameralarla oteldeki insanlara yakın çekim yaparak kameraları amacı dışında kullandıkları iddia edilen İtfaiye Komuta Merkezi’nde görevli 3 sanık personelin yargılanmasına devam edildi.
Kamuya açık alanlarda kullanılan kameralarla 2021 yılında oteldeki insanlara yakın çekim yaparak kameraları amacı dışında kullandıkları iddia edilen Kağıthane İtfaiye Komuta Merkezi’nde görevli 3 sanık personelin yargılanmasına devam edildi. İstanbul Asliye Ceza Mahkemesi’nde geçtiğimiz günlerde görülen duruşmada sanıklar S.M., O.A. ve Ü.Ç. hazır bulundu.
İddianameden
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından kamuya açık alanlarda kullanılmakta olan kameraların, Kağıthane İtfaiye Komuta Merkezi’nde görevli şüpheliler tarafından, görevin verdiği yetki kötüye kullanılmak suretiyle kullanıldığı, bu suretle kamunun ve kişilerin mağduriyetine neden olunduğu iddiasına ilişkin rapor düzenlendiği anlatıldı.
İddiaya ilişkin sorumluluğu bulunan İstanbul Büyükşehir Belediyesi görevlileri hakkında, İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü tarafından düzenlenen çözümleme raporunun incelendiğinin aktarıldığı iddianamede, Taksim Odakule 2 isimli afet kamerasının 27 Mayıs 2021 saat 03.12.59’dan itibaren görüş açısında bulunan ve otel olduğu bilinen bir binanın, ışığı yanan bazı bölümleriyle bu bölümlerin içerisinde bulunan insanlara yakın çekim yaptığı, bu şekilde kameraların amacı dışında kullanıldığı kaydedildi.
Hazırlanan iddianamede, 23 kez bu eylemlerin tekrarlandığı, dolayısıyla görevinin verdiği yetki kötüye kullanılmak suretiyle özel hayatın gizliliğinin ihlal edilerek kişilerin mağduriyetine neden olunduğu kanısına varıldığı aktarıldı. İddianamede şüphelilerin görevi gereği kullanımına sunulmuş, kuruma ait kullanıcı adı ile şifre tesis edilerek kullanılması gereken kameraları, görevinin gerekleri dışında ve görevinin gereklerine aykırı şekilde kullandığının tespit edildiği kaydedildi. Ayrıca, her ne kadar ön inceleme raporlarında özel hayatın gizliliğini ihlal suçu yönünden de inceleme yapılmışsa da, özel hayatın gizliliğini ihlal suçunun soruşturmasının şikayete tabi olduğu olayda kamera görüntülerinin uzaktan ve genel nitelikte olması nedeniyle mağdur tespitinin yapılmasının mümkün olmadığı, bu suretle özel hayatın gizliliğini ihlal suçu yönünden ayrıca bir değerlendirme yapılmasının gerekmediği de belirtildi.
Hazırlanan iddianamede şüpheli O.A.’nın ‘görevi kötüye kullanma’ suçundan 6 aydan 2 yıla, şüpheliler S.M. ile Ü.Ç.’nin ise zincirleme şekilde ‘görevi kötüye kullanma’ suçundan 7 ay 15’er günden 2 yıl 6’şar aya kadar hapis cezasına çarptırılması talep edildi.