Bloomberg’in 60 Dakika programına konuk olan Akdeniz Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği (AKTOB) Başkanı Kaan Kavaloğlu; erken rezervasyonlar, taksitlerin sınırlandırılması ve iç pazarla ilgili değerlendirmelerde bulundu.
İç Pazar özelinde tüm turizmcilerin üzerinde enflasyonist baskı olduğuna dikkat çeken Kavaloğlu, “Gelirlerimizin Euro olması, Euro’nun Türk lirası karşısında bizim beklentimizin altında değer kazanması nedeni ile Türk lirası bazındaki giderlerimizin sadece yüzde 40’ını karşılayabiliyoruz. Dolayısıyla sabit giderlerimizi karşılayamayacak bir tablo ortaya çıkıyor. Bu nedenle de son iki yıldır fiyatlarımızı Euro bazında artırıyoruz. Bu yurtdışındaki misafirlerimiz için geçerli. Yurtiçindeki yerli turistler için de normal şartlarda fiyatlarımız enflasyon oranlarının aslında bir tık altında arttı. Bu anlamda baktığımızda erken rezervasyon tüm yerli misafirlerimiz şu anda indirimli fiyatlarda faydalanabiliyorlar. Biz karlılıklarımızın en yükseğini ve en verimli kısmını Temmuz-Ağustos aylarında yapıyoruz. Bu nedenle bu aylar içerisinde fiyatların yüksek olması gerekiyor. Ama homojen dağıldığında Mayıs, Haziran, Eylül ve Ekim aylarında bakıldığında fiyatlarımız Temmuz-Ağustos’a göre daha indirimli. Geçen seneye kıyasla fiyatlarda Euro bazında yüzde 15-25 arasında indirim var. TL bazında bakıldığında yüzde 80-90 arasında bir fiyat artışı söz konusu” dedi.
“KONAKLAMA SÜRELERİ PANDEMİ ÖNCESİNE DÖNDÜ”
Kavaloğlu, konaklama sürelerinin düşüşü ile ilgili olarak ise şu değerlendirmelerde bulundu: “Pandemi dönemi sonrası ilk dönem olan 2022’de tüm dünyada ortalama konaklama süreleri belli bir oranda arttı. Özellikle Avrupalı turistlerin konaklamaları 10 günün üzerine çıkmıştı. Avrupalı turistlerin ortalaması 2023 ve şu anda içinde bulunduğumuz erken rezervasyon döneminde gördüğümüz gibi 8,5-9 gün seviyesine çekildi. Yurtiçi pazarına baktığımızda 5 gün ve biraz altı gibi gözüküyor ortalama kalış süreleri. Dolayısıyla bunun hem refah seviyesi hem de tatilini başka yerlerde geçirmeye isteyen misafirlerle de alakası var. Aslında tam pandemi öncesi döneme döndü diyebiliriz. 2022’de 2 senelik tatil özlemi nedeni ile çok ciddi bir artış olmuştu çünkü. Şu an da hem Avrupalı hem de yerli turistlerin kalış süreleri pandemi öncesine dengelendi.”
“TAKSİTLER, TURİZM SEKTÖRÜ İÇİN ELZEM”
Taksitlerin sınırlandırılması ya da komple kaldırılması dahilinde turizm sektörünün etkileneceğine dikkat çeken Kavaloğlu, “İnsanlar tatili hak ediyor ve tatile çıkmak için de ciddi çaba sarf ediyorlar. Özellikle uzun bir süreden sonra erken rezervasyon dönemine ilk defa yurtiçi misafirlerimizde katıldılar. Bizler oteller olarak fiyatlarımızı geçtiğimiz Kasım ayı itibariyle çıkmaya başladık. Kasım’dan bugüne kadar da ciddi bir şekilde yurtiçi pazarında da rezervasyon aldık. Bu rezervasyonları yaparlarken de kredi kartlarından taksitlendirmeyi kullanıyorlar. Bu onlar için çok önemli. Tatile çıkmadan önce borcunu kapatmış olan bile oluyor. Uzun süreli taksiti tercih etmiyorlar. Genellikle 3-6 aylık taksitler tercih ediliyor. Dolayısıyla bu imkanın devam etmesi turizm sektörü açısından elzem. Devam etmesini istiyoruz” şeklinde konuştu.
“YUNANİSTAN YERİNE KIBRIS TERCİH EDİLMELİ”
Yunanistan’ın kapıda vize uygulamasını başlatması ile ilgili olarak ise “Bu konuya milli bir mesele olarak bakılması gerektiğini düşünüyorum. Açıkçası Yunanistan’da kimse Türkiye’ye gidelim diye bir kampanya başlatmaz. Bu konu uzun bir süre gündemde kaldı. Yunanlı meslektaşlarımız açısından bakıldığında bu çok akıllıca bir hareket. Çünkü onlar için adaları tercih eden Türk turist profili çok değerli ve önemli. Vizelerdeki zorluklardan dolayı insanlar Yunanistan’a gitmemeyi tercih ediyorlardı. Bu da adalardaki turizmcileri olumsuz etkiliyordu. Hükümetlerine baskı yaptılar ve tamamen ticari bir amaçla ve hedefle kapıda vize uygulaması başlayacak kısa bir süre sonra. Ben bu konuya daha farklı bakıyorum. Ben Antalya’yı değil de, Ege’deki turizmi etkileyeceğini düşünüyorum bu durumun. Eğer yurt dışına gitme hevesi varsa neden Kıbrıs’ı tercih etmeyelim. Ben bunu her konuşmamda dile getiriyorum. Kıbrıs’ta ada turizmi yapıyor. Dünyanın en güzel adalarından birisi. Bir de haksızlığa uğradığını düşünüyorum. Rekabet anlamında bir izolasyon uygulanıyor Kıbrıs’a. Buna da bir tepki vermiş oluruz Kıbrıs’ı tercih ederek” ifadelerinde bulundu.
“GENÇ NÜFUSUMUZ EN BÜYÜK GÜCÜMÜZ”
Kavaloğlu, istihdam konusu ile ilgili olarak ise, “Pandemi döneminde birçok personelimizi farklı sektörlere kaptırdık. Biz diğer sektörlerden farklı olarak personelimize bir çok imkan sunuyoruz. Lojman-konaklama gibi. Şehir dışında yaşayan ve turizmi tercih eden, turizmi içine sindiren profil pandemi sonrasında sektöre dönüş yaptı. Bizim Antalya2da yaklaşık 650 bin yatak kapasitemiz var. Bu yatak kapasitesi için de çok ciddi istihdama ihtiyacımız var. Rakibimiz olan İspanya, Fransa, İtalya ve Yunanistan gibi ülkelere nazaran itici gücümüz genç nüfusumuz. Tabii ki çok değerli bir coğrafyada yaşıyoruz. Bu coğrafyanın jeopolitik konumundan ötürü olumlu bazen de olumsuz getirileri var. Bizim genç nüfusumuz, turizmi içine sindirmiş personelimiz bence en büyük gücümüz. Biz de istihdam gücümüzün farkında olarak elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz” değerlendirmesini yaptı.
