Spor Turizmi Birliği Başkanı ve Papillon Hotels Satış ve Pazarlama Direktörü Nida Kiraz, Kafa Radyo’da yayınlanan ve Deniz Dikkaya’nın sunduğu Turizm Kafası programına konuk oldu.
Spor Turizmi Birliği Başkanı ve Papillon Hotels Satış ve Pazarlama Direktörü Nida Kiraz, spor turizminin önemini şöyle anlattı: “Yaz sezonu bittiğinde çoğu otel kapanmak durumunda kalıyor. Bu yüzden çalışanlar bir sonraki sezonu beklemek için evine gidiyor. Alternatifler yaratıp spor turizmini daha da geliştirirsek 12 aya yayılmış bir operasyon sağlayabiliriz. Çünkü spor turizmi tam da sezonun bittiği zaman başlıyor. Yani spor turizmi için gelen misafirler otellerin açıklamasını sağlıyor. Siz de bu vesileyle personelinizi 12 ay çalıştırabiliyorsunuz. Spor turizminin kişi başı gelir katkısı daha yüksek. Yaz sezonunda tatil için gelen turistten daha fazla harcama yapıyorlar. Bizim yaptığımız araştırmaya göre spor turistlerinin kişi başı harcamaları ortalama 2.500-3.000 dolar arasında. Çünkü onlar sadece konaklamayla kalmıyorlar. Geldiklerinde farklı spor hizmetleri de almak istiyorlar, sağlık hizmetlerini de kullanıyorlar. Deniz-kum-güneşle destinasyona çekemeyeceğiniz insanı bu şekilde yakalıyorsunuz.”
“ANTALYA, SPOR TURİZMİNDE PARLAYAN BİR YILDIZ”
Spor Turizmi Birliği olarak 12 yıldır faaliyette olduklarını belirten Kiraz, “Özellikle Türkiye’nin spor turizmi birliği olma hedefimiz var Antalya spor turizminde parlayan bir yıldız. Hala da gelişmeye devam ediyor. Ciddi bir trafik almaya başladı. Biz de bu trafiği korumak ve daha da artırmak adına sporun her dalına hitap eden bir anlayışla çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Antalya, 1000 futbol takımıyla kış operasyonu gerçekleştiriyordu ama gün geçtikçe takım sayıları. Azalmaya başladı. Bunun tabii ki siyasi nedenleri de var. Bunlara çok değinmek istemiyorum ama bizim Antalya’da bu kavramı güçlendirmemiz için bir takım kampanyalar yapmamız gerekiyordu. Dolayısıyla biz bir demo proje üzerinde çalışmaya başladık. 10-20 Ocak tarihleri arasında 1008 takımdan oluşan bir futbol kampı turnuvası hazırlıyoruz. Spor ve Turizm Bakanlığının temsilcileri ile ve ATSO ile görüştük. Maçları yapabileceğimiz stadyumla ilgili Akdeniz Üniversitesi’nden destek aldık. Bu sayede hem Antalya’nın tanıtımını yapıp hem de maçları izleyebilme fırsatı sunacağız” dedi.
“ÇOCUKLARIMIZI SPOR YAPMAYA ÖZENDİRMELİYİZ”
Sporun sadece turizmde değil, çocukların gelişiminde de önemli bir noktada olduğunun altını çizen Kiraz, “Bizim çocuklarımızı spor yapmaya özendirmemiz gerekiyor. ‘Spor hayat kurtarır’ mottosuyla hareket etmeliyiz. Geçtiğimiz günlerde çok acı olaylar da yaşadık. Çocuklara amaçlar vermeliyiz. Bunlardan biri spor. Bu tarz sağlıklı amaçlar elde ederlerse kötü alışkanlıklardan uzak dururlar. Yenilginin de doğal bir sonuç olduğunu, kabullenmenin önemli olduğunu aşılamamız lazım. Fanatizmden uzaklaştırmalıyız. Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘Ben sporcunun zeki, çevik ve ahlaklısını severim’ sözünün motto olarak kullanılması gerekiyor. Bu bağlamda kamu kurum ve kuruluşları ve yatırımcıların desteğini alıyoruz. Ocak’ta gerçekleştireceğimiz projemizle çocukları da spora yönlendireceğiz ve 2025’te daha çok ses getireceğiz” ifadelerinde bulundu.
Kiraz, Türkiye’deki spor turizminin tanıtımı için resmi bir dijital tanıtım platformu olması gerektiğini vurgulayarak, “Bizim geliştirmiş olduğum trainingtürkiye.com, Türkiye’nin herhangi bir yerinde herhangi bir spor dalının kampları hakkında bilgi alacağı bir platform olacak. Siteyi hazırladığımızda TGA, Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Gençlik ve Spor Bakanlığı ile görüşmelerimiz olacak. Onlardan destek alacağımıza inanıyorum” dedi.
“BİR MİSYON BELİRLEMELİYİZ”
Yapılan yeni yatırımlarla Türkiye’nin birçok şehrinin spor turizmi konusunda öne çıkmaya başladığını da sözlerine ekleyen Kiraz, “Devletin ciddi bir turizm altyapılı spor tesisi yatırımları da oldu. Bundan dolayı da Türkiye her coğrafya da maç yapılabilecek kıvama geliyor. Yine de burada öne çıkan etken tanıtım desteği oluyor. Yapılan işlerin çoğu lokalde kalıyor. Bizim bunları destinasyonun markası haline getirmemiz lazım. Organizatörün tekelinde kalmamalı. Özel sektör eğer bir reklam için para harcayacaksa bir spor turizmi organizasyondan daha doğrusu yoktur herhalde değil mi? Örneğin Suudi Arabistan ve Katar bu alana ciddi yatırım yapıyor. İnanılmaz paralar harcıyorlar. Çünkü burada bir kaygı var. Petrol rezervleri azalıyor ya da ilerleyen dönemlerde petrol kullanımı yerli başka şeylere bırakacak. Ülkelerin kendilerine yaratabileceği farklı enstürmanları olması gerekiyor. Dünya artık buna uyandı ve turizmi odaklara da çekmek için çok ciddi çabalar sarf ediyor. Biz de Türkiye olarak bu noktada bir misyon belirlemeliyiz. Türkiye muhteşem bir coğrafya ve burada spor turizminin her dalı yapılabilir, yapılıyor da. Biz Spor Turizmi Birliği olarak insanlarda farkındalık yaratmaya çalışıyoruz ve çok güzel geri dönüşler alıyoruz. Algımız dimağımız açılıyor ve bunları da yapmalıyız diyoruz. Bütün bunlar birbirini besleyen süreçler” şeklinde konuştu.
