İngiltere’nin başkenti Londra’da gerçekleştirilen ve dünyanın en önemli turizm fuarları arasında yer alan World Travel Market Fuarı’na (WTM London), katılan Akdeniz Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği (AKTOB) Başkanı Kaan Kavaloğlu, Tourism Today’e özel açıklamalarda bulundu.
AKTOB Başkanı Kaan Kavaloğlu, Rusya-Ukrayna Savaşı’nın halen daha devam ettiği bu süreçte İngiliz pazarının hem Türkiye hem de Antalya için çok daha önemli bir noktaya geldiğinin altını çizdi. Kavaloğlu, “Almanya, belli bir noktaya kadar turist sayısın artırabiliyor. Halen daha Rusya’nın birinci sıradaki kaynak pazarımız olduğunu göz önünde bulundurursak 1,5 milyon turist sayısını aşmış olan İngiliz pazarı bizim için çok değerli. Son 5 senede %400 büyümüş olan İngiliz pazarı, Antalya için de önemli bir hale geldi. İspanya’ya 16,8 İngiliz turist gidiyor. Biz Türkiye olarak 3 milyon turist sayısıyla İngiltere pazarında 8. Sıradayız. Dolayısıyla önümüzde çok büyük bir pazardan, çok büyük bir kaynak alma imkânı var. Birleşik Krallık pazarına bu şekilde bakmak lazım. İngiltere aynı zamanda en erken rezervasyon yaptırım pazarımız. Sezon için fikir sahibi olmak istiyorsan bu pazara bakacaksın” dedi.
İNGİLİZ PAZARINDA ARTIŞ
Kavaloğlu, 2025 sezonunu şu şekilde değerlendirdi: “2025 sezonu için İngiltere pazarında ciddi bir artış var. Erken rezervasyonda da yine İngilizler hızlı davranmış vaziyette. Fakat artışın olduğu oteller, daha ortalama bütçeli oteller. Orta bütçeli otelleri tercih ediyorlar şu an için. Daha pahalı otellerde %5-10’luk artış varken bütçe otellerinde bu artış %30-40 arasında. Konuştuğumuz tur operatörlerin tamamında 2025 ile ilgili %20-30 arasında artış var. Bu artışlar bizim için olumlu bir sinyal. Fakat İngilizler hep böyledir. Tedbiri de elden bırakmamak gerekiyor. Katıldığım etkinliklerde Antalya ve Türkiye’ye yönelik ilginin ve talebin arttığının bilgisini alıyorum. Fuarda yurtiçi seyahat acentelerinin yetkilileri de bu yıl ilk defa ciddi bir erken rezervasyon akışı aldıklarını söylüyorlar. Bu da mutluluk verici bir gelişme. Özellikle yurt içi pazarında en erken satın alanın en indirimli satın aldığının farkındalığının yaratılmış olması bizim için çok avantajlı. Avrupa’da tatil dönemlerinde rezervasyon akışında yavaşlama olsa da Ocak-Şubat ayları arasında yeniden artışa geçeceğine inanıyorum. Şu anda Türkiye ve Antalya için rezervasyon konusunda bir problem gözükmüyor.”
“İNGİLTERE İLE FRANSA PAZARINI BİRBİRİNDEN AYIRMAMALIYIZ”
Türkiye’nin ve Türk turizmcilerinin gelecek 2025 sezonu için dikkate alması gereken kaynak pazarlara ve bu pazarlara yönelik tanıtım ve pazarlama stratejine değinen Kavaloğlu, “Dünya’nın ilk 5 ülkesine baktığımızda sırasıyla ABD, Çin, Almanya, İngiltere ve Fransa geliyor. Bizim çok uzak mesafemizde yer alan ABD ve Çin pazarından alabileceğimiz imkanlar belirli sayıda. Bu pazarlar üzerinde tabii ki çalışmaya devam ediyoruz ama gelen turist sayısını artırabilme şansımız çok yüksek değil. Geometrik artışları sağlayamayız, homojen artışlarla devam ederiz. Özellikle Avrupa’nın merkezinde 3-4 saatlik uçuş mesafesinde bulunan kalan 3 ülke bizim için çok kıymetli. İngiltere ve Almanya pazarını biz şu anda farkındalığımız ve sistemin pazarlama metodolojisi ile keşfetmiş bulunuyoruz. İngiltere pazarının yanına koymamız gereken pazar uzun zamandır bir parça atladığımız, özellikle tur operatörü bazında Türkiye’ye paket tur satanların minimize olduğu Fransa var. Kaynak pazar olarak İngiltere ve Fransa’yı ayırt etmememiz lazım. Bizim bundan sonra tamamen konsantre olmamız gereken pazar, Fransa pazarıdır. Türkiye’yi ve kültür turlarını severler. Tabii ki, kendi ülkelerinde İspanya gibi deniz, kum ve güneş imkanına sahipler ama bu imkanlar pahalı. Dolayısıyla biz iyi bir pazarlama metodolojisi ile İngiltere’nin yanına çok rahat bir şekilde Fransa’yı koyabiliriz. Bu metodolojinin içinde 3 hedef kitle olması gerekiyor. İngiltere’de yaşayan İngilizler, Avrupalı Türkler ve başka ülkelerin vatandaşı olup da İngiltere ve Fransa’da yaşayanlar. Bu kaynakların üçüne de aynı değerde bir pazarlama metodolojisi ile yaklaşmamız gerekir. TGA bunun için var, bunun farkında ve bunun için çalışıyor. Bizler özel sektör olarak bu konuda kendi metodolojilerimizi TGA’ya paralel olarak bu ülkelere kaydırmalıyız” şeklinde konuştu.
“EN BÜYÜK PROBLEM SABİT EURO KURU”
Kavaloğlu, “ABD’deki seçimler belli oldu, Trump yeniden seçildi. Ülkemiz ve dünya için hayırlısını dilemekten başka bir şey gelmiyor elimizden. İzleyip göreceğiz. Bu durumun ülkelerarası ekonomiye, siyasete ve turizme yansıması muhakkak olacaktır. Bu yansımanın pozitif olmasını diliyorum. Tedbiri elden bırakmamak gereken bir 2025 yılı olacak. Çok iyi olacak şeklinde düşünmememiz lazım. Bizim için şu an en büyük problem, sabit Euro kurunun devamlılığı. Ocak ayında tekrar bir asgari ücret zammı yapılacak. Enflasyonist baskı devam ediyor. Çalışanlarımız bizim için çok değerli. Hak ederek kazandıkları maaşlarının hayatlarını idame ettirecek oranda olması hepimizin kalbinden geçen bir düşünce. Doğrusu da bu” sözleri ile açıklamalarını noktaladı.