Geçtiğimiz Haziran ayında kapılarını açan ve turizm duayeni Dr. Cem Kınay’ın imzasını taşıyan dünyanın ilk otellerinden Obruk Kervansaray Müze/Otel, özüne döndü. 4 senelik bir restorasyon sonunda hizmete giren müze/otel, tekrar misafirlerini ağırlamaya başladı.
Dr. Cem Kınay yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: “İpekyolu yüzlerce yıl doğu ve batı arasındaki ticari faaliyetlerin ana güzergahı olmuş ve Anadolu da bu yolun en önemli bölümünü oluşturmuştur. Anadolu Selçuklularının ticaretin Anadolu üzerinden yapılmasını hedefleyen devlet politikası sonucunda 11-13. yüzyıllarda 30-40 km aralıklarla çok sayıda kervansaray inşa edilmiştir.
Yolcuların her türlü ihtiyacına cevap veren kervansaraylar, insan ve hayvanların barınacağı mekanlar, depolar, mescit ve hamam gibi bağımsız birimlerden meydana gelmektedir. Ticari faaliyetlerin güven içerisinde yapılabilmesi için güvenliği sağlayan muhafızların bulunduğu bu yapılar, küçük birer kale gibi kalın duvarlara sahiptir.
Anadolu Selçuklu döneminde farklı plan tiplerinde inşa edilen kervansaraylarda görülen en yaygın plan tipi avlu ve kapalı kısımdan oluşan plandır. Nitekim 13. yüzyılın ilk çeyreğinde Kızören Obruğunun kıyısına inşa edilen Obruk Han, Anadolu Selçuklu dönemi kervansaraylarının önemli bir prototipidir. Kapalı bir barınak kısmı ve revaklı avludan oluşan Obruk Kervansarayı, bozkır ortasında bir kale gibi yükselmektedir.
Nerdeyse tamamen yıkıntı haline gelen bu kervansarayı 4 senelik bir restorasyon sonunda Karatay Konya Belediye Başkanı Hasan Kılca liderliğinde Karatay Belediyesi sponsorluğunda hayata geçirdik. Sürdürebilirlik felsefesiyle Obruk gölü yanındaki bu kervansarayı bir müze otele dönüştürdük.
Dünyanın ilk otellerinden olan bu kervansaray özüne döndü. Obruk Kervansaray Müze Otel’de 13 tane oda, avluda Rumi Tat ve Koku Müzesi ve SEV Zanaatkar Lokantası var. Bozkıra 1500 tane badem, iğde ve kayısı ağaçları ektik, Lavanta ve Koku bahçeleri yaptık.
Artık tüm dünyaya sunacağımız eşi benzeri olmayan bir ürünümüz daha var.
Bunu hayata geçirmekten çok mutluyum ve bu imkânı bana tanıdığı için Başkan Hasan Kılca’ya çok teşekkür ederim. Bu süreçte desteklerini esirgemeyen her detayıyla bizzat ilgilenen Kültür ve Turizm Bakan Yardımcımız Nadir Alpaslan’a ve sürekli arayıp soran, bizi motive eden Bakanım Mehmet Nuri Ersoy’a teşekkürlerimi sunarım.
Yaz, kış demeden çok zor şartlar altında muhteşem bu eseri ortaya çıkaran yüzlerce isimsiz kahraman arkadaşlara şükranlarımı sunarım. Hep beraber tarih yazdık. Yolunuz düşerse uğrayın sizleri de bekleriz.”