Ege Bölgesi’nin en büyük ve ayrıcalıklı tesisi olan Vogue Hotel Supreme Bodrum’un Genel Müdürü Caner Cabbar turizm sektöründe elde ettikleri yüksek başarınınsırrını açıkladı.
Turizm endüstrisi hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkelerde önemli bir ekonomik sektör olarak göze çarpıyor. Birçok ülkenin e ana gelir kaynağı olan turizm sektöründe yüksek kalite ve başarıyı elde etme de işletmelerin insan kaynağının doğru seçimi ve stratejik yönetimi büyük bir öneme sahip oluyor.
İNSAN KAYNAĞININ ETKİN YÖNETİMİ
Ege kıyılarının en güzel köşelerinden biri olan Bodrum’a 8 kilometre mesafede, 200 dönüm arazi üzerine kurulmuş olan Vouge Hotel Supreme Bodrum ise insan kaynaklarına yaptığı doğru yatırımlar ve uyguladıkları stratejiler ile adından söz ettiriyor. Vogue Hotel Supreme Bodrum Genel Müdürü Caner Cabbar konuyla ilgili “İnsan kaynağı, turizm işletmelerinin yüksek kaliteli hizmet sunmalarını ve müşteri memnuniyetini artırmalarını sağlayacak temel faktör. İnsan kaynağının etkin yönetimi, sektördeki başarının anahtarı ve bu nedenle stratejik bir yaklaşım gerektiriyor. Bu açıdan, işletme olarak insan kaynağına büyük önem veriyoruz. Kalifiye personel yetiştirmenin anahtarı kalifiye bir yöneticiden geçiyor. Her yönüyle donanımlı, vizyonunu sürekli yenileyen hem Türkiye’de hem de globalde tüm yenilikleri takip eden hatta “İLK” lere imza atan yöneticilerin işin başında olması büyük önem taşıyor. Ben hatta bu sektördeki yöneticilere yeşil pasaport verilmesi gerektiğini düşünüyorum” diyor.
DOĞRU ÇALIŞAN SEÇİMİ, DOĞRU YÖNLENDİRME
Turizm sektörünün müşteri hizmetleri ve etkileşim açısından yüksek standartlar gerektirdiğinin altını çizen Cabbar, çalışanların sadece sayıca değil nitelik olarak da yaptıkları işe uygun olmalarının gerektiğinin altını çiziyor. Yüksek standartların başarının bu seçimle başladığını belirten Cabbar sonraki süreci ise şu şekilde ifade ediyor “Belirlediğimiz insan kaynakları stratejilerimizle doğru çalışma arkadaşlarımızı belirledikten sonra en önemli süreç eğitim ve rotasyon. Çok yüksek kalitede eğitimler veriyoruz. Motivasyonlarını sürekli yüksek tutarak aldıkları eğitimlerle, iletişim becerileri, problem çözme yetenekleri gibi birçok yetkinliğin de ortaya çıkmasını sağlıyoruz. Bu sayede aidiyet duygusu yüksek hem ülkelerine hem de çalıştıkları kuruma bağlı çalışma arkadaşlarına sahip oluyoruz”