Türkiye’nin önde gelen
turizm şirketlerinden Setur’un güvenli mavi yolculuk turları başlıyor.
En dinlendirici ve keyifli seyahatlerden
biri olan Mavi Yolculuk, mavi ile yeşilin uyumu eşliğinde ruhunuzu dinlendirebileceğiniz
eşsiz bir serüven. Günlük hayatın yoğunluğundan, karmaşasından, gürültüsünden
ve stresinden uzak, sevdiklerinizle beraber olacağınız ve bitmesini hiç
istemeyeceğiniz bir yolculuk…
Ege’nin ve Akdeniz’in tertemiz denizi, karadan ulaşılamayan kıyılar, koylar,
deniz ve doğanın iç içe geçtiği inanılmaz panoramalar, mavi yolculuğun
vadettiklerinden sadece bazıları.
Müşteri memnuniyetinde turizm sektörü birincisi* Setur, mavi yolculuk turlarıyla
güvenli tatil arayışı içinde olanlara mükemmel seçenekler sunuyor. 4 kişiden 20
kişiye kadar farklı sayıdaki gruplara tekne seçenekleri hazırlayan Setur’un yat
ve tekne turlarında, tüm kabinleri kapatmak koşuluyla sadece ailelerin ve
çocukların ya da arkadaş gruplarının bir arada olduğu 3 gece- 4 günden başlayan
ve 7 gece- 8 güne kadar değişen özel seyahatler düzenleniyor. Kabinlerin
hepsini kapatmadan, sağlık açısından tüm önlemlerin alındığı tura dahil
teknelerde kabin kiralama yöntemiyle de mavi yolculuk turuna katılmak mümkün.
Sadece kabin kiralayacak seyahat severlerin çocukları için yaş sınırı ise 10.
Bodrum’un eşsiz koyları ve kıyılarında yeşil ve mavi iç içe
Bodrum çıkışlı turlar, Bodrum-Gökova Körfezi-Bodrum rotasında ve Bodrum-Karacasöğüt
rotasında iki farklı tur olarak planlandı. Gökova Turu, Bodrum’dan ayrılışın
ardından Orak Adası, Çökertme Koyu, Küfre Koyu, Yedi Adalar, Küfre, Uzun Liman,
Ayında Koyu, Kleopatra Adası, Karacasöğüt, Sedir (Cedrae) Adası, Tuzla, Löngöz,
Kargılı, Kisebükü, Pabuç Burnu, Yalıçiftlik ve Bodrum rotasını izleyerek
bölgenin en eşsiz kıyı ada ve koylarında olağanüstü keyifli bir yolculuk
vadediyor.
Daha kısa bir tur olan 3 gece 4 günlük Bodrum-Karacasöğüt turu ise Bodrum, Orak
Adası, Çökertme, Yedi Adalar (Kufre,Uzun Liman), İngiliz Limanı, Kleopatra
Adası ve Karacasöğüt rotasını izliyor.
Bu turları tercih edenler tekneye binmeden ya da indikten sonra Bodrum’un küçük
sokaklarında turlamak, Sualtı Arkeoloji Müzesi’ne dönüştürülen Bodrum Kalesi’ni,
Bodrum Zeki Müren Sanat Müzesi’ni ziyaret etme fırsatı yaratabilirler.
Marmaris’ten denize doğaya ve tarihe doğru bir yolculuk
Marmaris çıkışlı turlar ise, Marmaris-Fethiye-Marmaris rotası ile
Marmaris-Datça Marmaris rotasını izleyen iki farklı seçenek sunuyor. Fethiye
Turunda misafirler, Ekincik Körfezi, Dalyan, Batık Hamam, Tersane Adası,
Kızılada ve Göcek Körfezi rotasını izleyerek adını denize gömülü muhteşem eski
bir hamamdan alan Batık Hamam Koyu’na varacaklar. Ardından tekne antik çağda
Telmessos olarak adlandırılan Likya Uygarlığı’nın Karia ile birlikte batıdaki
en önemli şehri olan Fethiye’ye ulaşacak. İsteyenler opsiyonel olarak
düzenlenecek safari turuna da katılabilecek. Tekne daha sonra Göcek adası,
Yassıca Adaları rotasını izleyerek yolculuğun 6. gününde Bedri Rahmi Koyu,
çevresini saran yemyeşil doğa ve içerisinde caretta carettaların yüzdüğü berrak
suları ile bozulmamış bir yapıya sahip olan Sarsala Koyu’na ve ardından Ağa
Limanı’na ulaşacak. Son gün ise Kumlubük Koyu ve Cennet Adası üzerinden
Marmaris’e dönülecek.
Marmaris-Datça-Marmaris turunda ise rota, Arap Adası, Bozukkale (Loryma),
Datça, Aktur, Bencik, Orhaniye, Selimiye, Kocaada, Dirsek Bükü, Bozburun,
Kumluk, Kadırga, Cennet Adası olarak belirlendi. 9 kulesi olan ve bir yanı
eksik olduğu için Bozukkale adını alan Loryma tarihte Peleponnes Deniz
Savaşları’nda Atina gemileri için kullanılmış olmasıyla biliniyor. M.Ö. 395
yılında Atinalı kumandan Karor, Knidos Savaşı’ndan önce gemilerini burada
toplamış ve İ.Ö. 305 yılında Antigonos’un oğlu Demetrios da Rodos’a yaptığı
saldırı hazırlıkları için bu limanı seçmişti. Rota üzerindeki Bencik ise
Hisarönü Körfezi’yle Gökova Körfezi’ni ayıran yarımadanın en dar yerinde
bulunuyor. M.Ö. 550’li yıllarda
Knidoslular; Datça Yarımadası’na gelen Pers ordusuna karşı bir savunma hattı
olarak yarımadanın bir kilometrelik en dar yerini kazarak açmak ve Gökova
Körfezi’yle Hisarönü Körfezi’ni birleştirmek istemişlerdi. Böylece iki deniz
birleşecek, yarımada tam bir ada olacak, savunma kolaylaşacaktı. Bu proje
başladı ancak başarılamadı ve Persler Knidos’u ele geçirdiler.
Olympos Antik Kenti’ne korsanlar gibi denizden ulaşın
Kemer- Kekova- Kemer Mavi Yolculuk Turu ise Kemer, Olympos, Adrasan Çavuş Koyu,
Demre, Çayağzı, Gökkaya Koyu, Tersane, Üçağız, Simena, Kekova, Porto Ceneviz
Limanı, Phaselis, Ayışığı Koyu rotasını takip ediyor.
Antik Likya’nın en önemli liman kentlerinden ve tarih boyunca mitolojiye konu olan
Olympos Antik Kenti, 3200 metrelik muhteşem sahili, endemik bitkileri ve
pansiyon olarak kullanılan meşhur ağaç evleri ile bütün dünya tarafından tanınıyor.
Konumu nedeniyle korsanların da saklanma bölgesi olduğu biliniyor. Tarihe
meraklı misafirler bir sonraki durak olan Demre’de Noel Baba ve bir Likya kenti
olan Myra Harabeleri gezisine ve yolculuğun daha sonraki günlerinde
düzenlenecek Kaş- Saklıkent gezisine katılabilirler. Simena’da, 300 kişilik
tiyatro kalıntıları ve Ceneviz Kalesi’ni gezme fırsatı bulabilirler ve M.Ö.
VII. yüzyılda Rodosluların kolonisi olarak kurulan, 3 ayrı doğal koya sahip
olan, antik çağda parfüm ticareti ile ünlü Phaselis Koyu’nda sahildeki antik
kent de gezebilir. Kemer’den Antalya’ya geçerek kent merkezinde bulunan
Hadrianus Kapısı, Kale Kapısı, Saat Kulesi, Şehir Surları, Kale İçi, Kesik
Minare, Antalya Arkeoloji Müzesi ile şehrin sembolü sayılan Yivli Minare Camisi
gibi eserleri de gezebilirler.
Mavi
Yolculuk Turları Koronavirüs Tedbirleri
1-
Tekneler düzenli dezenfekte ediliyor ve her tur değişimi öncesinde tam
dezenfeksiyon yapılıyor.
2-
Mürettebat maske, eldiven vb. kişisel koruyucu ekipman kullanıyor.
3- Yat
ortak kullanım alanında el dezenfektanı bulunuyor.
4- Tekne
girişlerinde, misafirlere temassız ateş ölçümü yapılıyor el dezenfeksiyonu
sunuluyor. Talep edilmesi halinde misafirlere verilmek üzere, maske ve eldiven
gibi kişisel koruyucu ekipman bulunuyor. Personele tur öncesinde ve gerekli
hallerde ateş ölçümü yapılıyor.
5-
İşletmeler tarafından, yatçı, misafir ve müşterilerden son 14 gün içerisinde
bulunduğu yerlerin, varsa kronik rahatsızlıkları, COVID-19 geçirip geçirmediklerine
ilişkin bilgilendirme isteniyor ve kayıtları muhafaza ediliyor.
6- Tur
başladıktan sonra tur süresince yatlara, diğer teknelerden ve karadan misafir
kabul edilmiyor.
7-
Hastalık belirtileri gösteren müşteri ve personele uygulanacak işlemler Sağlık
Bakanlığı’nın yayınladığı COVID-19 rehberine göre yürütülüyor.
8- Tekne
girişinde veya dış cephesinde ve misafir ile personelin kolayca görebileceği
genel kullanım alanlarında, uygulanan ve uyulması gereken COVID-19 tedbirleri
ve kurallarına ilişkin yazılı ve görsel bilgilendirme panoları yer alıyor.
9- Yeme
içme hizmetleri mümkünse kapalı paketli olarak hijyen koşulları çerçevesinde
servis ediliyor. Bu duruma servis malzemeleri (çatal, kaşık, bıçak, tabak,
bardak vs.) çevreye en az zarar verecek şekilde üretilmiş tek kullanımlık
ürünler kullanılarak yapılıyor, tur sonunda bunların geri dönüşüm atık
ünitelerine boşaltılıyor. Tek kullanımlık ürünlerin kullanılmaması durumunda,
servis malzemeleri bulaşık makinasında yıkanıyor. Mutfak dışında başka bir
bölümde mangal vb. yemek pişirme alanı oluşturulamıyor.
10-
İçişleri Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Bilim Kurulu
ve kamu kurum ve kuruluşlarının uygun göreceği diğer tüm tedbirler alınıyor.
