Sağlık Bakanı
Fahrettin Koca, Kovid-19 salgınında alınan yeni kararları açıkladığı
konuşmasında, “Bundan sonra artık açık havada maske kullanmak zorunda değiliz.
Kapalı ortamlarda havalandırma yeterliyse ve mesafe kuralına uyum gösterilebiliyorsa
maske takmak artık şart değildir” dedi.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, saat 16.00’da salgınla mücadelede gelinen nokta
ve kısıtlamaların tekrar değerlendirilmesi gündemiyle toplanan Koronavirüs
Bilim Kurulu toplantısının ardından Bakanlık binasının toplantı salonunda
korona virüs salgını kapsamında alınan yeni kararları açıkladığı bir basın
açıklaması düzenledi. Koca, yaptığı konuşmada Koronavirüs Bilim Kurulu’nun
çalışmaktan iftihar ettiği bir kurul olduğunun altını çizerek, “Kovid-19
salgınını ciddiyetini ilk kavrayan ülkelerden biri olmuştuk. Bütün mücadelemiz
aynı ciddiyet içinde devam etti. Koronavirüs Bilim Kurulumuz tıpkı bugün olduğu
gibi gelişmeleri sürekli mercek altında tuttu ve öneriler geliştirdi.
Tedbirleri ele alan salgınla nasıl mücadele edeceğimizi tanımlayan, tedavi
rehberlerini hazırlayarak güncel gelişmelere göre sürekli güncelleyen Bilim
Kurulu, çalışmaktan iftihar ettiği bir kuruldur” diye konuştu.
“En hızlı hareket eden ülkelerden biri olduk”
Bilim insanları ve karar vericiler olarak salgın sürecinde gerekli tedbirlere
erken başladıklarını söyleyen Bakan Koca, “Tüm dünyada belki de en hızlı
hareket eden ülkelerden biri olduk. Bu açıdan bakıldığında salgın hastalığın
vaka sayılarına kıyasla en az etkilediği ülkeler arasındayız. Şu anda
Türkiye’de salgının toplumsal hayatı eskisine oranla çok daha az etkilediğini
yeri gelmişken vurgulamak isterim. En büyük teşekkürüyse aziz milletimiz hak
ediyor. Kurallara uymada, kısıtlamalara sabretmede büyük kararlılık gösteren
aziz milletimize teşekkür ederim. Birlikte eşsiz bir mücadele verdik. Bir
süredir sizlere kovid dediğimiz hastalığın gündemde kalma vasfını kaybetmekte
olduğunu söylüyorum. Türkiye’deki durumu tüm detaylarıyla bilerek vardığımız bu
sonuca dünyanın pek çok ülkesinde de varıldığını alınan kararlar neticesinde
biliyoruz. Tedbirlere bizden çok geç başvuran ülkeler kısıtlamalarda büyük
oranlarda vazgeçmiş durumda. Bildiğiniz gibi ülkemizde de bazı kısıtlamalar
kalkmıştı. Salgının biteceğine dair somut işaretler gördüğümüzde toplumsal
hayatı baskılayan şartları normalleştirecek adımları attık” cümlelerine yer
verdi.
“Açık havada maske kullanmak zorunda
değiliz”
Kovid-19 ile mücadelenin bundan sonra aşıyla verileceğini vurgulayan Bakan
Koca, salgını toplumsal hayatın hakim unsuru olmaktan sağduyulu bir şekilde
çıkarmaya sıra geldiğini söyledi. Koca, korona virüs salgınında alınan kararlı
şöyle sıraladı: “Bundan sonra artık açık havada maske kullanmak zorunda
değiliz. Kapalı ortamlarda havalandırma yeterliyse ve mesafe kuralına uyum
gösterilebiliyorsa maske takmak artık şart değildir. Yeni dönemde HES-Kodu
uygulaması kaldırıldı. Hiçbir kurum ya da kuruluşa girişte HES-Kodu kontrolü
yapılmayacak. Hastalık belirtisi olmayan kişilerden test istenmeyecek.
Okullarda iki vaka çıkması halinde ‘sınıfın kapatılması’ şeklindeki uygulamaya
artık gerek görülmemektedir. Pozitif çıkan öğrencinin izole edilmesi yeterli
bulunacak ve eğitim devam edecektir. Birbirimizin yüzünü, birbirimizin gülüşünü
özledik. Az değil, 2 yıldır. Şükür ki normale dönüşün son aşamasına gelmiş
bulunuyoruz ve artık biliyoruz ki yaşam tek duygu ile tek konu ile
sürdürülemez. Alınan kararlar hem salgının düşüşe geçtiği realitesine
dayanmakta, hem de hayatlarımızın ihtiyaç duyduğu psikolojik rehabilitasyonu
amaçlamaktadır. Bu kararlar konusunda farklı değerlendirmeler yapılması
mümkündür. Bizimse bakanlık olarak hepimiz adına en iyisini yapmayı, en doğru
kararı vermeyi amaçladığımızdan kimsenin kuşkusu olmayacaktır.”
“Salgın etkisini yitirdi, gözle görülür
gerçek budur”
Maske takmanın özellikle yaşı büyükler ve kronik hastalığı olanlarla bir
aradayken vazgeçilmez olduğunu kaydeden Bakan Koca, salgının etkisini
yitirdiğinin altını çizerek, “Bir kişi salgın bitmedi ya da salgın bitti
dediğinde somut gerçek değişmiyor. Salgın etkisini yitirdi, gözle görülür
gerçek budur. Bu sebeple salgın kelimesine eskisi kadar vurgu yapmaya gerek
yoktur. Bu sebeple salgını günlük hayatın ana kriteri olmaktan çıkarmalıyız.
Bundan sonra salgınla toplum olarak kısıtlamalar aracılığıyla mücadele etme
döneminden hastalıktan bireysel olarak korunma aşamasına geçtiğimiz, kişisel
korumada eğer istersek süregelen alışkanlıklarımızı sürdürebiliriz. Maske
konusunda bence prensip şudur; maskeleri hayatımızdan çıkarmıyoruz. Maskeyi
gerektiğinde hemen takmak üzere yanımızda taşıyoruz. Özellikle büyüklerimizde
kronik hastalığı olanlarla bir aradayken maske günlük hayatımızın vazgeçilmezi
olmalıdır” dedi.
“Tek tanısı kovid olup vefat edenlerin
oranı yüzde
Korona virüs salgınıyla ilgili grafikleri de paylaşan Bakan Koca, vefat
edenlerin yüzde 92.2’sinin en az iki tanıyla vefat ettiğini belirterek, “Tek
tanısı kovid olup vefat edenlerin oranı yüzde 7.8. Vefatların yüzde 92.2’sinin
en az iki tanıyla vefat ettiği bu tabloda görülüyor. Hiç ek hastalığı
olmayanların, yüzde 8’den bahsediyorum vefat yaş ortalaması ise 63. Yani hiç ek
hastalığı olmayan vatandaşlarımızın da yaş ortalaması yine gençler olmadığını,
ağırlıklı yaş grubunun 60’ın üzerindeki ortalamasının 63 olduğunu görüyoruz. 13
ayrı ek hastalığı olanların vefat yaş ortalaması ise 77. Ek hastalığı olmayan
sadece kovid tanısı almış olan vatandaşlarımızın ise yaş ortalaması 63. Vefat
yaş ortalaması 2021 Mayıs ayı yani Omicron’un olmadığı, Deltanın ağırlıklı
olduğu dönemde yaş ortalaması 68. Omicron varyantının baskın olduğu son iki
ayda ise bu yaş ortalaması 77’ye kadar yükseldiğini görmüş oluyoruz. Delta
özellikle virülansı yüksek olan bir varyanttı ve genç yaş grubunu da etkileyen
bir varyanttı. O dönemde yaş ortalaması 68 iken Omicron daha yaşlı daha bu
anlamda ek hastalığı olan kişileri etkileyen bir varyant. O durumda da yaş
ortalaması 77’ye kadar çıkmış oldu. Yaş gruplarına göre vefat oranlarına
bakıldığında son ay vefat edenlerin yüzde 91.5’i 60 yaşından büyükler. Giderek
yaşın ve ek hastalığın artmış olduğunu görüyoruz. Delta varyantının baskın
olduğu 2021 mayıs ayında bu oran ise 71.4. Giderek bu hastaneye yatan günlük
yatışların Omicron öncesi döneme geldiğini görmüş oluyoruz. Ortalama 6-7 hafta
öncesine gelmiş olduğumuzu görmüş oluyoruz. Yoğun bakımlarda da benzer şekilde
özellikle son iki haftada giderek günlük yatışların azaldığını ve yoğun
bakımdaki günlük yatışların da önemli orana düşüşe geçtiğini ve Omicron
öncesine doğru hızla bir düşüş yaşandığını gördüğünüz bir grafik” sözlerini
kaydetti.
“Turkovac aşımıza sahip çıkalım”
Gazetecilerden gelen soruları yanıtlayan Bakan Koca, Turkovac aşısının tedarik
ve kullanımıyla ilgili gelen soruya, “Turkovac aşısı şu an bizim sahaya
verdiğimiz bir milyonu geçti ve üretim de her geçen hafta giderek artış içinde.
Zannediyorum iki ay sonra aylık bir birbuçuk milyona rahat erişmiş olacağız.
Cumhurbaşkanımızın Afrika ziyaretiyle Kongo’ya 130 bin Turkovac göndermiştik.
Ayrıca yurt dışında Faz-3 çalışması olarak Azerbaycan’da bütün hazırlıklar
tamamlandı, yakın dönemde hızla başlamış olacak, haftaya başlamış olacak. Bu
hafta çıkan bir sorun yok yalnız Turkovac’ı biz önceki hafta bütün
hastanelerimizde uygulamaya yeni başladık. Şimdiyse gelecek haftadan itibaren
aile hekimleri dahil olmak üzere bütün sağlık kuruluşlarımızda başlatmak
istiyoruz. O durumda vatandaşımızın erişimi daha kolay olacak. Bu anlamda var
olan rabetin daha da artacağını tahmin ediyoruz. Turkovac aşımıza sahip çıkalım,
özellikle Sinovac’ta yapılmış olan çalışmalardaki etkinliğini biz çok iyi
biliyoruz. Ama sahada önümüzdeki haftalar bu aşı yapılmış olanların hastalık
geçirme durumu, nasıl geçirdiğiyle ilgili verileri 2-3 hafta içerisinde
paylaşmış oluruz” cevabını verdi.
“Vefatları en az yüzde 30 oranın azalttı”
Molnupiravir ilacının etkinliği ve 65 yaş altına verilip verilmeyeceği
hakkındaki soruya cevap veren Bakan Koca, “Şu an Bilim Kurulu’nun bu anlamda
önerdiği özellikle 65 yaş üstü ve bağışıklığı baskılanmış olan kişilere verilme
şeklinde. Bunu sahaya yaygın olarak verdik, bundan sonraki dönemde özellikle bu
yaş grubu ve bağışıklığı baskılanmış kişilere verilmek üzere kullanılacak. Bunu
daha alt gruba vermek şeklinde şu an Bilim Kurulu yeni bir karar almadı.
Molnupiravirin etkinliği hastaneye yatışları, vefatları en az yüzde 30 oranın
azalttığını biliyoruz. Dolayısıyla belli bir yaş grubu üzerinde riski olan
hastalarımız için Molnupiravirin önemli olduğunu, dünyada yaygın
kullanılmadığını, Amerika’da başlandı biliyorsunuz. 770 dolarlık bir ilaçtan
bahsediyoruz. Türkiye’de bu ilacı biz yerlileştirdik. Bu ilaç 70’de 1 oranı
maliyete kadar indirilerek üretildi ve bu ilaçtan da yaygın olarak bütün illerimize
de dağıtmış olduk. Önümüzdeki dönemde vatandaşlarımızın aşı konusunda çok
hassas olmaları, riskli olan yaşlı grup 65 yaş üstü vatandaşlarımızın
hatırlatma asla ihmal etmemelerini, erken dönemde sempton, hastalık belirtisi
gelişirse testlerini yaptırmalarını, çünkü testle pozitifse 65 yaş üstü ve
riskli grup o durumda ilaca başlama imkanımız oluyor. İlaca ne kadar erken
başlanırsa o kadar etkili olduğunu biliyoruz. 65 yaş üstü ve riskli grubun PCR
testlerini yaptırmalarını son derece önemsiyoruz” ifadelerini kullandı.
“Sinovac tercihinin Turkovac nedeniyle çok azaldığını söyleyebiliriz”
Bakan Koca, Sinovac
aşısının kullanımının ne durumda olduğuyla ilgili soruya “Genelde hem biontech
hem sinovac hem turkovacla ilgili aşı tedarikinde sorunumuz yok ama Turkovac’ın
devreye girmesiyle birlikte etkinliğinin bilim insanlarımız tarafından
açıklanmasıyla birlikte her geçen gün sinovactan daha çok tercih edildiğini
biliyoruz. Sinovac istenirse yine bir sorun yok fakat giderek Sinovac
tercihinin çok azaldığını, Turkovac nedeniyle söyleyebiliriz” cevabını verirken
4’üncü doz ile ilgili soruya, “Şu an 4’üncü doz ile ilgili bir Bilim Kurulu’nun
bir kararı olmadı ama 4’üncü doz uygulaması gerekecekse daha çok riskli,
bağışıklığı baskılanmış olan kişiler için belki düşünülebilir ama şu an 4’üncü
doz diye alınmış bir karar yok” yanıtını verdi. Bakan Koca, kovidli hastaların
izolasyon süreçleriyle ilgili bir değişiklik olmadığını da ekledi.
“Mesafenin korunmadığı kapalı alanlarda
maskeye devam”
Kapalı alanlarda maske takılıp takılmayacağı hakkında bilgiler veren Sağlık
Bakanı Koca, mesafenin korunmadığı kapalı alanlarda maske kullanımına devam
edileceğini açıkladı. Koca, “Özellikle mesafenin korunmadığı kapalı alanlarda
yani uçak, otobüs, tiyatro, sinema, sağlık kuruluşları, okulların kapalı
alanları gibi alanlarda maskeleri kullanmaya devam ediyoruz. Bunun dışında
kapalı alan olup mesafe korunabiliyor ise o durumda maskeyi takmanın şart
olmadığını söylüyoruz. Maske hayatımızdan çıkmadı ama maskeyi artık nerede
gerekiyorsa gerekli olan ortamda özellikle de büyüklerimizin riskli olanlarını
korumak anlamında yanımızda taşımak gerektiğini söylüyoruz. Maske, pandemi, salgın
dönemi bittikten sonra hayatımızda yeri olacak mı? Biz biliyoruz ki 2021
yılında yaygın maske kullanımıyla birlikte influenza ve benzeri üst solunum
yolu enfeksiyonlarını biz Türkiye’de neredeyse görmedik. Yani maskenin
faydasını gördük. Dolayısıyla pandemi sonrası dönemde de bundan böyle herhangi
bir grip, nezle, kovid veya üst solunum yolu enfeksiyonu geçiren, belirtisi
olan vatandaşımız bir başkasına bulaştırma potansiyeli olduğu ve başkasına
bulaştırmamak için normal hayatımızda da artık maskenin takılması gerektiğini
biliyoruz. Bu artık kişisel bir sorumluluk haline gelen bir durum. Bunu böyle
kabul etmemiz gerektiğini kabul etmekteyiz. Müzik yasağıyla ilgili Bilim
Kurulunun bu anlamda aldığı bir karar yoktur. Onun da ben yakın dönemde
kalkacağı kanaatindeyim” dedi.
Türkiye’de 12 yaş altı çocuklara aşılama yapılıp yapılmayacağıyla ilgili
detayları paylaşan Bakan Koca, “Özellikle Turkovac için doğrusu böyle bir
çalışmayı başlattık. Ateş Kara hocam biliyor ve takip ediyor. O çalışmanın
sonucuna göre gerektiğinde gündeme alalım istiyoruz” derken Prof. Dr. Ateş Kara
ise, “İlk 16-18 yaş arasındaki çocuklarımızda çalışma başlattık. Bunun hemen
arkasından 12-16 ve 5-12 yaş aşı çalışmalarımız da planlanıyor. Önümüzdeki
dönem içerisinde de o yaş grubuna doğru çalışmalar da gelecek” notunu düştü.
“Şiddetle ilgili son 3 aydan bu yana
devam eden bir çalışmamız var”
Sağlık çalışanlarına verilecek haklar ve sağlıkta şiddet konusunda atılan
adımlara değinen Bakan Koca, hekimler ve sağlık çalışanlarıyla ilgili çalışmaların
devam ettiğini vurguladı.
Bakan Koca, sağlık çalışanları için atılan adımları şöyle sıraladı: “Özellikle
hekimlerimiz ve sağlık çalışanlarımızla ilgili çalışmalarımız devam ediyor.
Yeni değil epeydir zamandan beri bildiğiniz gibi özellikle hem özlük hakları
dahil olmak üzere hem şiddet hem malpraktis cezaları gibi hem sağlık çalışma
ortamlarının daha düzenli hale getirilmesi gibi birçok konuda çalışmalarımız
var. Maaşlar konusuyla ilgili Hazine ve Maliye Bakanımız ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanımız ile birlikte çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Emeklilikle ilgiliyse 3600
ek göstergeyle bildiğiniz gibi bütün kamuyla ilgili genel bir çalışma söz
konusu. O çalışmayla birlikte değerlendirilmiş olacak. Ama bizim buradan
beklentimiz özellikle hekimlerin de hakimlere benzer şekilde emeklilikte
korunması. Bu çerçevede bir gayret var. Bunun dışında şiddetle ilgili özellikle
Cumhurbaşkanımızın bilgisi dahilinde Adalet Bakanımızla birlikte son 3 aydan bu
yana devam eden bir çalışmamız var. Bununla ilgili bir noktaya geldiğimizi
söyleyebilirim. Bu çerçevede çalışmaların bir noktaya geldiğini
Cumhurbaşkanımıza da yakın zamanda bu çalışmaları sunacağımızı, arz edeceğimizi
ve bunların uzun sürmeyeceğini ifade etmek istiyorum. Ayrıca 10 Mart’ta Adalet
Akademisi ile birlikte özellikle sağlık çalışanlarının bugünkü haklarının
özellikle korunmasıyla ilgili bir sempozyum yapılacak. Bu sempozyumda ben ve
Adalet Bakanımızın birer konuşması olacak. Bu sempozyumda 3 oturum yapılacak.
Yargıda da özellikle sağlıkta şiddetle malpraktizm farkındalığını sağlamak
üzere o sempozyum yapılacak.”