Mustafa Karaselvi: “Oteller, personel konusunda acil eylem planı hazırlamalı” *
Diyarbakır'da,
küçük yaşlarda, tarihi mekanlarda turistlere simit satarak ve kentin tarihini
anlatarak ailesinin geçimine yardımcı olan Sadık Yasin’i (29) tarih aşkı, Dicle
Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü'ne yönlendirdi. Diplomasını
alıp, arkeolog olarak çalışmaya başlayan Yasin, bunun yanı sıra her hafta sonu
çocuklara kentin tarihini anlatıyor.
“Çocuklara arkeoloji sevgisini aşılamaya
çalışıyor”
Diyarbakır'da yaşayan ve küçük yaşlarda ailesinin geçimine yardımcı olmak için
kentin tarihi mekanlarında turistlere simit satan Sadık Yasin, zamanla tarihe
ve arkeolojiye merak sardı. Öğretmenlerinin de
yönlendirmesiyle arkeolojiye olan ilgisi artan Yasin, lise eğitiminin
ardından Dicle Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü'nü
kazandı. Üniversiteyi bitiren Yasin, Şanlıurfa ve Diyarbakır'da çeşitli kazılarda
çalıştı. Yasin, kazı çalışmalarının yanı sıra dezavantajlı çocuklara kentin
tarihini yerinde anlatmaya başladı. Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Turizm
Şube Müdürlüğü'nde arkeolog olarak görev yapmaya başlayan Yasin, belediyenin de
desteğiyle her hafta sonu dezavantajlı çocuklara kentin tarihini
aktarmaya ve arkeoloji sevgisini aşılamaya çalışıyor.
“Turistlere Diyarbakır tarihini
anlatıp, şiirler okuyordum”
Diyarbakır'da birçok kazıda ve yüzey araştırmalarında görev yaptığını dile
getiren Sadık Yasin, "Aynı zamanda şehrimizi tanıtmak için de
videolar çekip, sosyal medyaya yüklüyorum. 8-9 yaşlarındayken Diyarbakır'ın
tarihi surlarının olduğu bölgeye geliyordum. Burada turistleri görünce onların
peşinden gezerek Diyarbakır'ın tarihini anlatıyordum, şiirler okuyordum. Aynı
zamanda arkadaşlarımla birlikte simit de satıyordum. O günden sonra benim için
arkeoloji başladı. Öğretmenlerim de beni hep arkeoloji konusunda yönlendirdi.
Aynı zamanda Diyarbakır'ın Eğil ilçesinde de hayvanları otlatırken sürekli Eğil
Kalesi'ndeki o tarih, beni mest etmişti. O tarihin içinde hayvanları otlatırken
aynı zamanda da çöpleri topluyordum çünkü tarihi çok seviyordum. Eğil
Kalesi'ndeki o tarihin içindeki o merak beni arkeolojinin içine daha büyük bir
heyecanla itti. O gün bugündür arkeoloji, benim kalbimde büyük bir aşk oldu ve
bu aşk sonsuza kadar devam edecek" diye konuştu.
“Belki onların hayatı da surların içinde
gelişir”
Hayatında hep iyi insanlara denk geldiğini dile getiren Yasin, "O iyi
insanlar beni bilime, kültüre, sanata yönlendirdi. Ben nerede dezavantajlı,
simit veya mendil satan bir çocuk görsem elinden tutup, muhakkak Diyarbakır
tarihini anlatıyorum; kitaplar veriyorum, tarihi yerlerde gezdiriyoruz.
Diyarbakır ile ilgili bilgiler veriyorum. Belki onların hayatı da benim gibi
tarihi surların içinde gelişir. Tabi bunları yaparken Diyarbakır Büyükşehir
Belediyesi de büyük destek oluyor. Belediyenin desteğiyle birçok faaliyet
yürüttük" dedi.