*İlk madde kendini bir
kez daha kanıtlamış oldu. İnsan kaynaklarının önemi.Ekip çalışmasının önemi. Turizmde insana insan
ile hizmet eden bir sektör olduğumuzdan ne kadar teknolojik yenilikler çalışma
hayatımızı kolaylaştırsa da insan faktörünün sektör için önemi asla azalmadı
hatta daha da önemli hale geldi. Bunu bu süreçte bir kez daha deneyimlemiş
olduk.
*Doğru ve etkin finans yönetimi.
Doğru satın alma, tasarruflu çalışma modeli, atık ve zayiyi en minimum seviyeye
indirme,denetlenebilir olmayı sağlayan çalışma modelleri kriz ortamında bir kez
daha önemini göstermiş oldu.
*Markalaşmadan ödün vermeme.
Değişen maliyetler ne kadar çalışma döngümüzü olumsuz etkilese de kısa ve orta
vadeli planlar yaparak marka değerini bozacak müdahalelerden kaçınılması
gerektiği uzun vadede işletmeye illa ki fayda sağlayacaktır.
*Birlikte yol aldığımız acente ve şirket
gibi çözüm partnerlerimiz ile ortak hareket.
Aynı geminin yolcuları olduğumuz asla unutulmamalı. Onlar varsa biz
varız.Aynı amaca aynı azimle ulaşmaya çalışıyoruz.Bir ekip olduğumuzu, aynı
yolda ilerlediğimiz kendimize sürekli hatırlatmalıyız.
*Pazarlamasız asla.
Yaşanılan pandemiden kaynaklı kriz ortamı ne kadar yüz yüze ilişkilerimizi
etkilese de bu duruma teslim olmayıp, diğer iletişim araçları makro düzeyde bu
konu ile ilgili seferber edilmeli.
*Turizm sektörünün değerini bir kez daha anlama ve sektöre inancın
arttırılması.
Sadece turizmde değil her sektörde dönemsel değişkenliklerin, iniş çıkışların
olduğu aşikar, çalışan içinde bulunduğu sektörü bilir muhakkak. Karşıdan çok
daha avantajlı gözüken durumlar içine girildiğinde dezavantajlı durumlar
yaratabilir illa ki. Hiçbir süreç kalıcı değil, bir inişin mutlaka bir çıkışı
olacaktır.
*Global değişimleri takip edip, bunlara
göre strateji geliştirebilme.
Kısa vadede zamana ve değişene uyum süreci, zaman zaman ne kadar zor ve
meşakkatli olsa da orta[1]uzun
vadede çözüm yaratmada mutlaka yardımcı rol alır.
*Misafir ile empati yapma
Sağduyulu bir yaklaşım ile her zamankinden daha fazla ‘’empati’’. Doğru geri
bildirim-doğru aksiyon alınması. Mevcudiyeti koruma ya da bir üst seviyeye
çıkarmada çok büyük fayda sağlayacaktır.
*Mutlu misafir – Mutlu ekip ilkesinden
vazgeçmeme.
Biliyoruz ki ikisi birbirinden ayrılmaz bir bileşen. Biz bunu öğrendik. Ama
unutmamalıyız.Ekip mutsuz ise mutlu misafir, mutsuz misafirden de mutlu ekip
yaratamıyoruz.
*Duyguların önemi.
Turizm de edinilen ürünün soyut olduğu unutulmamalı. Marka başarısı ne kadar
duygu oluştuğu ile paralel bir seyir halinde. Misafir tarafından ne kadar
olumlu duygu ve deneyim ediniliyorsa sektörde, başarı da ardından gelmiş
oluyor.