FSUMMIT’te düzenlenen ve Gentleman Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Feyza Ersinan’ın moderatörlüğünü yaptığı, “Destinasyon Pazarlamasında Otel ve Restoran Yatırımları & Markalaşma Stratejileri” başlıklı panelde; Swissotel The Bosphorus Genel Müdürü & Accor Türkiye Operasyonları Başkan Yardımcısı Uğur Talayhan, "Personelimizin yüzü gülmeli. Biz yüzde 100 zam yapmamıza rağmen onları yine de güldüremiyorsak bence oturup bir düşünmeliyiz” dedi
Uzun yıllar boyunca yurtdışında görev alan ve
Türkiye’ye döndüğünden beri otelcilikten ziyade kriz yönetimi yaptığına dikkat
çeken Talayhan, neredeyse her gün bir krizin olduğunu ve bu krizlerin turizm
sektörünü öyle veya böyle etkilediğini vurguladı. Talayhan, keyif alınarak
yapılması gereken bir işte her günü zorluklarla ve krizlerle geçirmenin zor
olduğunu belirterek, “Eskiden otelcilik çok ayrı bir meslekti ama şu an da
ekstra çabalanan bir konumda. Bunun için turizm sektöründe çalışan her insana
ayrı bir özen gösterilmesi gerekiyor. Çünkü bulamıyoruz. Bu işi eskisi gibi
severek yapacak insan sayısı çok azaldı. Bu konuda bir aksiyon almazsak,
istediğimiz markaları yaratmış olsak da uzun soluklu olmaz. Ortada bir marka
kalmaz” açıklamalarında bulundu.
Talayhan, sektörü etkileyen bir diğer kriz olan artan
yaşam maliyetleri ve enflasyonla ilgili olarak ise şu şekilde konuştu: “Şampiyonlar
ligindeyiz diyoruz ama bence bu lige biz, oyuncudan ziyade yedekten girip
çıkabiliyoruz. Asya’da ve Avrupa’da biz hiçbir zaman enflasyon maaşı konuşmadık
ekibimizle. Senelik enflasyon 2 ya da 3’tür. Bu da yapılır ve herkesin yine tek
odaklandığı hizmet olur. Burada ise yüzde 300 artan koslarımız var. Yüzde 100’ü
geçen enflasyon zammı yaptığımız halde personelimizin durumunun daha iyi
olmadığını görüyoruz. Biz krizler konusunda keşke bu kadar iyi ve tecrübeli
olmasaydık, bu kadar karşı karşıya kalmasaydık da biraz daha sektörümüzde
farklılıklar yaratsaydık. Bence bizim mesleğimiz keyif alındıkça güzel.
Personelimizin yüzü gülmeli. Biz yüzde 100 zam yapmamıza rağmen onları yine de
güldüremiyorsak bence oturup bir düşünmeliyiz.”