Turizm sektörü yeni çalışmalar ve projelerle kültür turizm gelirlerini artırmayı hedefliyor. Bu hedefle yola çıkan UNESCO Touristica Photo Safari, fotoğraf tutkunu gezginleri UNESCO’nun 17 kültürel mirasına götürecek. İlk safari 22 Eylül’de Kapadokya’dan başlıyor.
İLK SAFARİ 22 EYLÜL’DE KAPADOKYA’DAN BAŞLIYOR
16 Eylül 2021 Perşembe günü İstanbul’da bir otelde düzenlenen basın toplantısıyla, UNESCO TOURISTICA PHOTO SAFARİ organizasyonu kamuoyuna tanıtıldı. Türkiye’de önemli sivil toplum kuruluşlarında olan; Türkiye Tanıtma Platformu (TUTAP), Türkiye Otelciler Federasyonu TÜROFED, Turizm yazarları ve Gazetecileri Derneği (TUYED)’, Türkiye Turizm Tanıtma ve Geliştirme Ajansı (TGA)’nın desteklediği bir sosyal sorumluluk projesi olan Foto Safari, 22 Eylül 2021 tarihinde Kapadokya’dan başlayacak ve 2022 Mayıs’ta sona erecek.
GELENEKSEL OLMASI AMAÇLANIYOR
Organizasyon Komitesi Başkanı Serdar Karaduman’ın toplantıda verdiği bilgiye göre; Projede bu yıl Türkiye’nin UNESCO Dünya Kültürel miraslarından 17 ana unsuru fotoğraflanacak. 17 Ana unsurda gerçekleşecek safariye, ana unsurları görmek isteyen herkes ve tüm fotoğraf tutkunları katılabiliyor. Her unsurda amatör ve profesyonellerden fotoğrafçıların fotoğrafları yarışacak ve birinci, ikinci ve üçüncülere para ödülü verilecek. Foto safaride; birinciye 5 bin TL, ikinciye 4 bin TL, üçüncüye 3 bin TL para ödülü verilecek. Safarinin seçici kurul üyeleri ise Türkiye’nin yetiştirmiş olduğu önemli fotoğraf sanatçılarından oluşuyor. Jüri üyeleri, Faruk Akbaş, Mustafa Seven, Prof. Oktay Çolak, Ömer Serkan Bakır, Erkan Tabakoğlu, Ali Murat Coruk, Serdar Karaduman’dan oluşuyor. Pandemi etkisinin azalmasıyla önümüzdeki yıllarda projenin hem uluslararası boyuta taşınması hem de her yıl Türkiye’nin her yerine yayılan UNESCO ana ve aday unsurların da eklenerek geleneksel olması amaçlanıyor.
KÜLTÜR TURİZMİ GELİRLERİNİ ARTIRMAYI HEDEFLİYOR
COVİD-19 pandemisinden olumsuz etkilenen sektörlerden birisi olan turizm sektörü çareler arayışını sürdürüyor. Turizmciler, bu dönemde iç turizm ve kültür turizmini güvenli ve sağlıklı bir şekilde yapmayı amaçlıyor. 30 yıllık deneyimiyle turizm sektörünün lider kuruluşlarından ve aynı zamanda projenin ana sponsoru olan Touristica’nın Yönetim Kurulu Başkanı Burak Tonbul, “Türk tatilcilere, güvenli ve sağlıklı bir tatil için yurt içinde tatil yapmaya davet ediyoruz” dedi. Tatil konsepti arasında, kültür turlarının da son dönemde yükselişe geçtiği ifade eden Tonbul, “Tatilseverlerin zihinlerinde oluşan endişeleri gidermek için personel ve müşterilerimizin sağlık, hijyen ve güvenliğini sağlamak bizim ilk önceliğimiz. Geliştirdiğimiz kapsamlı sağlık protokollerini misafirlerimizin güvenliğini ve içlerinin rahat etmesini sağlamak için eksiksiz bir şekilde uyguluyoruz. Zaten Kültür Turizmi açık havada gerçekleşen en sağlıklı turizm çeşidi” diyerek sağlıklı ve güvenli hizmetin altını çizdi.
GELİRLERİN %25’İ KÜLTÜR TURİZMİNDEN OLMALI!
Pandemi sebebiyle iç turizmin ve kültür turizminin hareketlenmesi gerektiğine dikkat çeken Türkiye’de kültür turizmini ilk başlatan markalardan biri olan Touristica firmasının Yönetim Kurulu Başkanı Burak Tonbul, “Son 10 yıldır kültür turizminde önemli bir canlılık görülüyor. Bizim gibi firmaların hazırlayacağı hizmet paketlerinde mutlaka kültür turizmi programları yer almalı ve bu şekilde kültür turizmine destek vermeliyiz. Biz bunu ilk başlatan ve halen sürdüren firmayız. Şu anda genel turizm gelirlerinin %10’unu oluşturan kültür turizminin %25’lere çıkmasını hedeflemeliyiz” diyerek milli bir ekonomik hedef de belirledi. Tonbul sözlerine şöyle devem etti: “Bu alanda da son yıllarda özellikle iç pazarda ilgi ve talep yükseldi. Yaz döneminde turizmcilerimiz nispeten nefes aldı ama kışın ölü sezonda kültür turizmine yönelirsek turizm sektörü dinamizmini korur. Kış sezonunda da turizm ve turizmden beslenen diğer sektörler de faaliyetlerine devam ederken, yılın 12 ayı turizm istihdamları sürdürülebilir. İnsanlar, yurt dışı seyahat yerine ülkemizdeki kendi değerlerimizi ziyaret etmek üzere yurdumuzun değişik şehirlerine gitmeyi tercih etmeleri kültür turizmini dinamik tutmaktadır. “Pandemi sonrası iç pazarda olduğu kadar dış pazardaki başta Uzakdoğu ülkeleri olmak üzere Avrupa ülkeleri ve Rusya gibi ülkelerdeki hedef kitleyi kültür turizmine yönlendirmeliyiz.” İfadeleriyle tamamen iyileşme sonrası hedefe de değindi.
TÜROFED Yönetim Kurulu Üyesi Murat Toktaş da projeye
önem verdiklerini belirterek şu açıklamaları yaptı: “Öncelikle sektör olarak
çok zor günler geçirdik. tekrar bir arada olmaya başlamak moral verici. artık
kötü günlerin sonuna geldik. 2022 yılıyla birlikte pandemide olumsuz bir
gelişme olmadığı takdirde sektör olarak eski günlere döneceğiz.
Bu zor süreçte sektörümüzü yalnız bırakmayan ve destek olan Kültür ve Turizm
Bakanımız Sayın Mehmet Nuri Ersoy’a sizin huzurunuzda da tekrar teşekkür etmek
istiyorum. Artık deniz, kum ve güneş üçlemesinden çıkıp diğer turizm
alternatiflerini daha fazla oyuna sokup turizmi çeşitlendirerek nitelikli ve
gelir bırakan turizm dallarına daha fazla önem vermeliyiz. Bu turizm çeşitliliğinin
başında kültür turizmi gelmektedir. Özellikle son yıllarda kültür turizmi,
insanların daha küçük gruplar halinde hareket etmesi ve aktivitelerin de açık
havada gerçekleşmesinden dolayı en güvenli turizm şekli olarak da karşımıza
çıkıyor.
Kültür turizminin 12 aya yayılıyor olması, rekabet anlamında ülkemizin
avantajlı konumu ve çok fazla nitelikli ve gelir getiren bir turizm çeşidi
olarak karşımıza çıkması kültür turizminin önemin, artırmaktadır. Bu konuda
Kültür ve Turizm Bakanımız Sayın Mehmet Nuri Ersoy’un başatmış olduğu eylem
planları sayesinde turizm çeşitliliğimiz artmakta ve diğer turizm dalları da
turizm pastasından daha fazla pay almaya başlamış durumdadır.
TÜİK verilerine göre turizm gelirlerimizin içinde kültür turizm gelirlerinin
oranı yaklaşık %10’a ulaşmıştır. Yapılan çalışmalarla birlikte bu payın kısa
süre içinde hızla artacağını göreceğiz. UNESCO’nun 972 yılında Paris’te
düzenlediği toplantıda imzalanan ve bizim de 1983 yılında taraf olduğumuz
“Dünya Kültürel ve Doğal Mirasının Korunmasına Dair Sözleşme”sine şuana kadar
38 yılda 18 tane UNESCO ana unsur ve 96 UNESCO aday dahil edebildik.
Kültür turizmi konusunda dünyanın en zengin coğrafyasında bulunan ülkemiz
UNESCO envanterine çok daha fazla ana unsur katacaktır. Kültürel turizm
mirasımıza sahip çıkmak, toplumsal farkındalığı arttırmak ve turizm hareketine
katılanlara turizmin bu bölümünün de hissettirilmesini önemsiyoruz.
Özellikle sosyal medyanın çok etkili olduğu ve burada kullanılan görsellerin ve
paylaşımların ilgi çektiği tanıtıma büyük katkı sağladığı dönemdeyiz. Bu
kapsamda kültür turizmine değer katacak farkındalığı artıracak “UNESCO
Touristica Photo Safarisi’ni” TÜROFED olarak
önemsiyor ve destekliyoruz. Ayrıca bu projeyi destekleyen Sayın Kültür
ve Turizm Bakanımıza, Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansımıza (TGA) bu
önemli organizasyonun ev sahibi Turizm Tanıtım Platformuna ve değerli
katılımcılara teşekkür ediyorum.”
Toplantıda konuşan bir diğer isim ise TUYED Başkanı Ahmet Haluk Özsevim oldu.
Özsevim şu açıklamaları yaptı: “Türkiye inanılmaz bir turizm zenginliğine
sahip. Ancak bu zenginliğin bir kısmını kullanıyoruz. Turizm hareketliliğini 12
aya yaymak için turizm çeşitliliğini sağlamamız gerekiyor. Bu noktada kültür
turizmi çok önemli bir değer. Bu değeri ön plana taşıyacak ve tanıtacak
projeler çok önemli. UNESCO Touristica Photo Safari’yi çok önemsiyoruz. Bu tür
projelerin artmasını diliyoruz. Kültür turizmi ülkemizin her noktasında
yapılabilir. Bu potansiyel ülkemizde fazlasıyla var. TUYED olarak böylesi
projeleri desteklemeye ve tanıtmaya devam edeceğiz. Projeye emek verenlere
teşekkür ediyoruz.”
KÜLTÜREL MİRAS ZENGİNİ BİR ÜLKEYİZ!
Türkiye’de UNESCO unsurlarının tanıtımında çeşitli çalışmalar yürüten Türkiye Tanıtma Platformu başkanı Fikret Yıldız ise,Türkiye’nin UNESCO kültürel mirasları açısından çok zengin bir ülke olduğu konusuna dikkat çekerek; “UNESCO kapsamında 19 ana unsurumuz, 94 adet de aday unsurumuz var. Ayrıca adaylığa hazırlanan yüzlerce daha unsurumuz var. UNESCO Ana unsura geçecek kültürel değerlerimizin sayısı giderek artacağı için kültürel turizmde önemli bir ülke olduğumuzun farkına varmamız gerekiyor. Kültür turları ve eko turizmin ülkemizde daha fazla öne çıkması gerekiyor. Çünkü ülkemiz kültürel miras değerlerinin zenginliği bakımından bunu hak etmekte. Kültür turizminde hedef kitleyi yönlendirebilirsek ülkemizde turizm gelirlerini hak ettiği yerlere ulaştırabiliriz.” dedi.
PROJENİN AMACI
UNESCO unsurlarımızı yurt içinde ve yurt dışında tanıtmak, Unsur illerimizde turizm gelirlerine katkı sağlamak, Türk turizminde alternatif turizm çeşidi olan Foto Safari olgusunu yerleştirmek ve geliştirmek, Ulusal ve Uluslararası tanıtımlarıyla UNESCO miraslarımıza olan ilgiyi arttırmak.
SEÇİCİ KURUL ÜYELERİ
Faruk Akbaş (Fotoğraf Sanatçısı, Gezgin, Yazar), Mustafa Seven (Fotoğraf Sanatçısı, İçerik Üretici), Prof. Oktay Çolak (Fotoğraf Sanatçısı, Akademisyen), Ömer Serkan Bakır (Fotoğraf Sanatçısı, Fotoğraf Dergisi Genel Yayın Yönetmeni), Erkan Tabakoğlu (Fotoğraf Sanatçısı), Ali Murat Coruk (Fotoğraf Sanatçısı, Kültür ve Turizm Bakanlığı Şube Müdürü), Serdar Karaduman (Art Director)
ŞEHİRLER VE UNSURLAR
Göreme Milli Parkı ve Kapadokya (Nevşehir), Bursa ve Cumalıkızık, Safranbolu (Karabük), Xanthos-Letoon (Antalya - Muğla), Nemrut Dağı (Adıyaman - Kahta), Göbeklitepe Arkeolojik Alanı (Şanlıurfa), Diyarbakır Kalesi ve Hevsel Bahçeleri, Ani Arkeolojik Alanı (Kars), Hattuşa (Boğazköy) - Hitit Başkenti (Çorum), Çatalhöyük Neolitik Kenti (Konya), Bergama Çok Katmanlı Kültürel Peyzaj Alanı (İzmir), Efes (İzmir), Selimiye Camii ve Külliyesi (Edirne), Troya Antik Kenti (Çanakkale), Çatalhöyük (Konya), Pamukkale-Hierapolis (Denizli), Afrodisias (Aydın) ve İstanbul.
