Antalya Tanıtım Vakfı
(ATAV) Başkanı Yeliz Gül Ege, bu yıl tatil için Antalya’yı tercih edeceklere
önerilerde bulundu.
İstanbul Kongre Merkezinde MICE ve
turizm sektörü profesyonelleri ACE of
MICE kapsamında 8’inci kez bir araya geldi. Antalya’yı her daim
anlattıklarını belirten Antalya Tanıtım Vakfı (ATAV) Başkanı Yeliz Gül Ege
Antalya’nın sadece deniz, kum ve güneşten ibaret olmadığını vurguladı.
“MÜZEYİ KESİNLİKLE ZİYARET ETMELİLER”
Antalya hakkında bilinmesi
gerekenleri paylaşan Yeliz Gül Ege
“Antalya’da en çok Antik kentleri ziyaret etmelisiniz. Patara yılı. Bu nedenle
tatilcilerin ‘görülmesi gereken yer’ dediği, haritada işaretlenme yapılan
bölüme öncelikle Patara diyebilirim çünkü Patara gelişmiş bir Cumhuriyet modelinin ilk şekillendiği Likya
Birliği’nin başkentidir. Patara’nın sadece tarihi değil aynı zamanda
carettaları da ünlü. O carettaların yuvadan çıkışı, denize ulaşması muhteşem
bir şölen. Hele de çocuklarımıza yatırım yapmayı çok istediğimiz bu dönemde
muhteşem. Kum zambakları, alabildiğine uzun kumsalı, eşsiz bir gün batımı var.
Bu anlamda benim tavsiyem Patara
olur. Diğer antik kentlerimiz de Termessos
Perge var. Antalya Müzesi de
buralardan çıkan eserlerin direkt sergilendiği bir müze. Ben yabancı
misafirlerimi gezdirirken hayret ediyorlar. Bunlar replika mı gerçek mi diye
soruyorlar. Gerçek olabileceğine inanmıyorlar. Müzeyi kesinlikle ziyaret
etmeliler” diye konuştu.
183 KELEBEKTEN 3’Ü ENDEMİK
Antalya’da 183 kelebeğinin olduğunu ve bunlardan 3 tanesinin endemik yani
dünyada sadece Antalya’da görülebildiğini belirten Yeliz Gül Ege “Bunları gözlemleyebileceğimiz haritalar üzerinden de
hangi bölgede, hangi kelebeği ve ne özellikte kelebeği görebileceğinizi
anlatıyoruz. Bunu tüm tanıtım materyallerimizde anlatıyoruz. Yaşayan bir
doğaya sahip olmak büyük bir zenginlik. Eskiden günümüze taşınmış olan
yaylalarıyla, Likya yoluyla burada
yapabileceğiniz yürüyüş rotalarıyla, endemikleriyle, Anadolu orkidesiyle
bunları insanlara anlatmak gerekiyor” ifadelerini kullandı.
GASTRONOMİK ETKİNLİKLERE ÖNEM VERİYORUZ
28-30 Haziran tarihleri arasında İstanbul’da gerçekleşen etkinlikte gastronomik
etkinliklerine de önem verdiklerini ifade eden Yeliz Gül Ege “Açılış günü nedeniyle protokole Toroslardan
Akdeniz’e Antalya Lezzetleri
temasıyla yine bizim markalaşmış bir restoranımız ile çok lezzetli, güzel bir
sunumla burada ürettiğimiz Antalya lezzetlerini beğeniye sunduk ve çok takdir
aldık” dedi.
DOĞASI HER GELENİ BÜYÜLÜYOR
Antalya’nın var olan zenginlikleri arasında doğayı es geçmemek gerektiğini dile
getiren Yeliz Gül Ege sözlerine
şöyle devam etti: “Dağlar olmasa Antalya
düz bir ova gibi. Deniz birçok turizm destinasyonunda var ama denizin hemen
arkasında yükselen dağların o iklime faydası, havaya faydası beraberinde içinde
barındırdığı zenginlikleri bir tura katıldığınızda, kanyonları gördüğünüzde
sizi inanılmaz büyülüyor. Biz buralarda özellikle koronavirüs döneminde insansız konserler de yaptık. İnsanların her
gün bunları dinleyebilmesini ve gelecek yıllarda da bunları rahatlıkla tuşa
basıp izleyebilmesini sağladık. Koronavirüsün de dijital etkinlik dizisine
güzel bir sebep olduğunu söyleyebiliriz.”
ULAŞIM TERCİH EDİLMEDE EN ÖNEMLİ ETKEN
Koronavirüs sürecinde ulaşımın da önemini çok iyi anladıklarını dile getiren Yeliz Gül Ege “Aktarmasız direkt
uçulabilecek uçakların olması çok önemli. Antalya bu anlamda yıldız bir şehir.
Birçok Avrupa ülkesinden ve Asya’dan
uçuş noktalarına sahip. Kupon bir şehir. Antalya yeni bir turizm destinasyonu
değil ve tüm kent buna uyumlu. Aslında var olanı parlatıyoruz” dedi.