The argument in favor of using filler text goes something like this: If you use any real content in the Consulting Process anytime you reach.

  • img
  • img
  • img
  • img
  • img
  • img

Get In Touch

Güncel Haberler
Otel
Acente
Destinasyon
Vacation
Havacılık
Cruise
Teknoloji
Spor
Sağlık
Sanat

Efecan Alıcı: “Misafirlerimize sadece konaklama değil, bir ‘iyi yaşam’ deneyimi vaat ediyoruz”

Dünyanın en fazla ziyaretçi ağırlayan şehirlerinden İstanbul’da yer alan The Westin İstanbul Nişantaşı’nın Genel Müdürü Efecan Alıcı, Tourism Today’ın sorularını yanıtladı.

Tuncay Sevin / Tourism Today

The Westin Istanbul Nişantaşı
’nın sunduğu hizmet ve hedeflerini açıklayan Efecan Alıcı, İstanbul hakkında da dikkat çeken açıklamalarda bulundu.



Rekabetin ve otel çeşitliliğinin bol olduğu bir şehirdesiniz. The Westin Istanbul Nişantaşı, bu rekabette öne çıkabilmek için neler yapıyor?

İstanbul, dünya çapında bir destinasyon ve bu durum, doğal olarak otelcilik sektöründe de yoğun bir rekabeti beraberinde getiriyor. The Westin İstanbul Nişantaşı olarak bu rekabette öne çıkmak için öncelikle bizi doğrudan ayrıştıran global marka felsefemize odaklanıyoruz. Marriott International çatısı altında, premium-distinctive segmentte yer alan Westin, dünyada "well-being" temasını sahiplenen sayılı otel markalarından biridir. Markanın bu felsefesi, altı temel sütun üzerine kuruludur: "İyi Uyu, İyi Beslen, İyi Hareket Et, İyi Hisset, İyi Çalış ve İyi Zaman Geçir". Ödüllü Heavenly® Bed yataklarımız, sağlıklı Eat Well menülerimiz ve WestinWORKOUT® fitness stüdyomuz gibi imza deneyimlerimiz, bu felsefenin otelimizdeki somut yansımalarıdır.

Nişantaşı'ndaki konumumuz ise en büyük stratejik avantajlarımızdan biri. Nişantaşı'nın, Türkiye'nin en lüks ve prestijli alışveriş markalarına ev sahipliği yapan bir merkez olması, misafirlerimize eşsiz bir alışveriş deneyimi sunuyor. Aynı zamanda İstanbul Kongre Merkezi ve Lütfi Kırdar Kongre Merkezi'ne olan yakınlığımızla kongre ve iş dünyası için de cazip bir lokasyondayız. Ancak bizi rakiplerimizden ayrıştıran en önemli unsurun hizmet kalitemiz olduğuna inanıyorum. Ayrıca bu noktada en büyük gücümüzün, açıldığımız günden bu yana misafir memnuniyeti skorlarımızı istikrarlı bir şekilde en üst seviyede tutan profesyonel ekibimiz olduğunu da gururla belirtmek isterim.

 


İstanbul'da olmak bir avantaj mı dezavantaj mı?

İstanbul'da olmak büyük bir avantaj olmakla birlikte, bu yılın getirdiği kendine has zorlukları da göz ardı etmemek gerekir. Küresel turizmdeki genel yavaşlama ve artan maliyetler nedeniyle İstanbul'un "pahalı bir destinasyon" olarak algılanmaya başlamasının getirdiği dezavantajları da yaşıyoruz. Geçtiğimiz yılki rekorların ardından bu senenin ivme olarak biraz daha geride kalması, sektör olarak daha stratejik, niş pazarlara odaklı ve verimliliği yüksek çalışmamızı gerektiriyor. Bu rekabetçi ortam, bizi sürekli olarak hizmet kalitemizi artırmaya ve misafirlerimize ödedikleri bedelin karşılığını fazlasıyla alacakları bir deneyim sunmaya teşvik ediyor. Dolayısıyla, mevcut zorlukları birer tehdit olarak değil, kendimizi geliştirmemiz için birer fırsat olarak görüyoruz.

 


Türkiye'de otelcilik yapmak artık çok daha zor. Maliyetler ve personel en büyük sorunlar. Bu konudaki düşünceleriniz nedir?

Türkiye'de ve global ölçekte otelcilik sektörünün artan maliyetler ve nitelikli personel bulma konusunda zorluklar yaşadığı bir gerçek. Özellikle son yıllarda enerji, gıda ve operasyonel giderlerdeki artışlar, bütçelerimizi daha dikkatli yönetmemizi gerektiriyor. 2025 yılı turizm tesisleri birim maliyetlerindeki artışlar da bu durumu gözler önüne seriyor. Biz bu zorlukları proaktif bir yaklaşımla yönetiyoruz. Maliyet yönetimi konusunda verimliliği artırıcı teknolojik çözümlerden ve sürdürülebilirlik odaklı uygulamalardan faydalanıyoruz. Enerji tasarrufu sağlayan sistemler ve atık yönetimi gibi konulara yatırım yaparak hem çevresel sorumluluğumuzu yerine getiriyor hem de uzun vadede maliyet avantajı sağlıyoruz.


Personel konusunda ise en büyük yatırımımızın insan kaynağımız olduğuna inanıyoruz. Çalışanlarımızın mutluluğu ve profesyonel gelişimi, misafir memnuniyetine doğrudan yansıyan en önemli unsurdur. Bu nedenle, ekibimize sürekli eğitim imkanları sunuyor, adil bir çalışma ortamı yaratıyor ve kariyer gelişimlerini destekliyoruz. Sektördeki personel sirkülasyonunun farkındayız ve bu sorunu, çalışanlarımıza kendilerini değerli hissettikleri ve bir parçası olmaktan gurur duydukları bir kurum kültürü sunarak aşmaya çalışıyoruz. Nitekim misafir yorumlarında personelimizin yardımseverliği ve profesyonelliğinin sıklıkla vurgulanması, bu yaklaşımımızın bir sonucudur.

 


Misafir profiliniz hedeflediğiniz doğrultuda mı ilerliyor yoksa İstanbul sizi nereye götürüyorsa orada mısınız?

Misafir profilimiz, hedeflerimiz doğrultusunda gelişirken İstanbul’un dinamiklerine de proaktif biçimde uyum sağlıyor. Pazar trendlerini yakından takip ettiğimizde, geleneksel kaynak pazarlarımız olan Avrupa ve Orta Doğu’da kısmi bir yavaşlama gözlemliyoruz. Bu durumu dengelemek adına, yüksek potansiyele sahip Amerika ve Asya pazarlarına yönelik pazarlama ve iletişim çalışmalarımıza ağırlık veriyoruz. Bu pazarların beklentilerini analiz ederek özel stratejiler geliştiriyor ve kişiselleştirilmiş deneyimler sunuyoruz. Böylece yeni bir çekim gücü yaratırken, marka kimliğimizden ödün vermeden teknolojinin sunduğu imkanlarla İstanbul’un sunduğu fırsatlara esnek ve vizyoner bir şekilde yön veriyor, pazarımızı bilinçli olarak genişletiyoruz.

 


2025 yılsonu hedefiniz nedir? Bu hedefin neresindedesiniz?

Türkiye'nin 2025 yılı için belirlediği 65 milyon ziyaretçi hedefi hepimiz için bir yol haritasıdır. Ancak ilk yarıyılda ulaşılan 26 milyonluk rakam, bu ivmeyle devam edilmesi durumunda yılsonu hedefinin oldukça iddialı olduğunu ve ulaşılması için sektör olarak hepimizin ekstra çaba göstermesi gerektiğini gösteriyor. Sektör genelinde geçtiğimiz yıla kıyasla daha yavaş bir büyüme söz konusu. Biz bu genel tablo içerisinde, The Westin İstanbul Nişantaşı olarak kendi hedeflerimize odaklanmış durumdayız. Pazar payımızı artırma, misafir memnuniyetini en üst düzeyde tutma ve gelir yönetimi hedeflerimize ulaşma konusunda planlarımız dahilinde emin adımlarla ilerliyoruz. Özellikle içinde bulunduğumuz zorlu pazarda, verimlilik ve misafir memnuniyeti odaklı stratejilerimizle hedeflerimize ulaşacağımıza inanıyoruz.

 


Son olarak İstanbul’u sormak istiyorum. Türkiye’nin turizm potansiyeli olarak en zengin şehri İstanbul’dur. İstanbul turizmi sizce ne durumda? Yani İstanbul turizmi hak ettiği yerde mi?

İstanbul, şüphesiz Türkiye'nin en değerli turizm markası ve dünyanın sayılı destinasyonlarından biridir. Ancak İstanbul'un potansiyelinin tamamını kullandığını ve tam olarak hak ettiği yerde olduğunu söylemek için henüz erken. Bu büyük potansiyeli tam anlamıyla realize edebilmek için sektör olarak hepimize düşen sorumluluklar var. Özellikle kısa vadeli kazançlar uğruna şehrin marka değerine zarar veren fırsatçı yaklaşımlardan kaçınmalıyız. Fahiş fiyatlandırma, hizmet kalitesindeki standart eksiklikleri ve sürdürülebilirlikten uzak anlayışlar, uzun vadede en büyük zararı yine bizlere, yani İstanbul turizmine verir.

Misafirin bir kerelik değil, defalarca gelmek isteyeceği, tavsiye edeceği bir destinasyon algısı yaratmak zorundayız. Bu noktada, toplumun her kesiminde turizm bilincini artırmak ve İstanbul'u bir bütün olarak koruyup yüceltecek ortak bir akılla hareket etmek, uzun vadeli başarının anahtarıdır. Sadece tarihi yarımadadan ibaret olmayan, gastronomi, sağlık, kongre ve sanat turizmi gibi alanlarda da zenginliğini tüm dünyaya doğru bir şekilde sunan bir İstanbul’un gerçek potansiyeline o zaman ulaşacağına inanıyorum.