Uluslararası Resort Turizm Kongresi kapsamında düzenlenen “Yeni Küresel Düzende Türkiye Turizm Sektörü: Dirençten Dönüşüme, Dönüşümden Vizyona” başlıklı sunumda TÜROFED Başkanı Dr. Erkan Yağcı söz aldı.

TÜROFED Başkanı Dr. Erkan Yağcı, "Turizm, 1975 yılında 222 bin kişinin seyahat ettiği bir sektörden, 2025 yılı itibariyle 1 milyar 541 insanın seyahat edeceği bir sektöre dönüştü. Şu an dünya genelinde 2 trilyon 200 milyar dolar gelire ulaştı. Pandemi nedeniyle birkaç yıllık kayıp yaşasa da Türkiye bunu kolay atlatan destinasyonlar arasında yer alıyor. Artık çok büyük bir olay meydana gelmediği sürece turizm ve seyahat sektörü büyüme trendine girdi. 2030’da 2 milyar insan seyahat edeceği öngörülüyor. Türkiye en fazla turist ağırlayan ülkeler arasında dördüncü, elde edilen gelir açısından da yedinci sırada yer alıyor. Bu bizim ortak başarımızın bir ürünü. Hedefimiz her iki kategoride de ülkemizin ilk 5’te yer almasını sağlamak. Yeni destinasyonlar ve turizm alanları açıldı, rekabet arttı. Herkes bu pastadan pay almak için yeni stratejiler geliştiriyor.

İnsanlar seyahat etmeye devam edecek. Seyahatlerinde değer arayışı ön planda olacak bu da bizim umutlanmamız için bir neden. Turizm bir umut sektörüdür, nazik bir sektördü. Her alanda olduğu gibi riskler bizim için de var. Fiyatların ve rekabetin yaratmış olduğu baskı, altyapı, vergiler ve jeopolitik sıkıntılar öne çıkan riskler arasında. Sadece ülkemizde değil, tüm dünyada da insan kaynağının eksikliğini her sene daha fazla hissediyoruz. Yeni politikaların devreye alınması ve eğitimin iyileştirilmesi bu sorunun en önemli çözümleri arasında.
Değer yaratma konusuna daha çok eğilmeliyiz. Evet, biz Türkiye olarak bir değer yaratıyoruz ama bu değere kim sahip çıkıyor. Bunun çok iyi anlaşılması lazım. Önümüzdeki 5 yılın stratejisini oluşturacak ana etken ‘Değer’dir. Biz sunduğumuz hizmetin hak ettiği fiyata satılması noktasında sıkıntı yaşadık. Sektör, tüm sorunlara rağmen 64 milyar insanı ağırladı ama bu gerçekten kolay olmadı. Ciddi özveride bulunduk. Bu değer algısını yaratacak ve buna değer dedirtecek stratejilere ihtiyacımız var. Teorik ve pratiğin bir araya gelerek sektörün çözüme ulaşacağını düşünüyorum. Bizim artık ürünlerimizi teknik olarak dönüştürmemiz gerekiyor. Örneğin, Antalya’daki yatak kapasitemizi artırmak yerine var olanı geliştirmemiz gerekiyor.

Biz şimdi bu kongrede önümüzdeki 5 yılı ve turizmin geleceğini konuşuyorsak sektörün yeni bir dönüşüme girdiğini en başta zihinlerimizde kabul edip ürünlerimize aktarmamız gerektiğinin farkına varmalıyız.