Turizmde yeni bir bakış açısı şart, 2026’ya hazırlanmalıyız!
- 4.07.2025
- 4 H

İstanbul
Turizm Derneği Başkanı ve Travel Shop Booking Yönetim Kurulu Başkanı Murtaza
Kalender, turizm sektörü için 2025 yılının ilk yarısını değerlendirdi.
Kalender’in açıklamaları şöyle: “Türkiye, turizmde büyük bir potansiyele
sahip. Ancak bu potansiyelin ekonomik karşılığa dönüşmesi için artık bakış
açımızı değiştirmemiz gerekiyor. Turizme yalnızca rakamsal olarak değil, sahadaki
gerçek dinamikleri dikkate alarak yaklaşmalıyız.
Geçtiğimiz hafta Bodrum’da yaptığım saha ziyaretleri, bu değişimin ne kadar gerekli
olduğunu açıkça ortaya koydu. İstanbul-Bodrum uçuşlarının tamamı doluydu, ancak
aynı yoğunluğu Bodrum’un otellerinde, restoranlarında ya da sokaklarında
göremedik. Uçaklar dolu ama işletmeler boştu.
Görünen ile gerçek arasında fark var
Bodrum’da birçok otelci, esnaf ve işletmeci ile bir araya geldim. İlk
bakışta hareketli bir sezon izlenimi veriyor olsa da aslında turizm geliri
açısından durum beklenenin çok altında. Bunun nedeni, Bodrum’a gelen yerli
turistlerin büyük kısmının kendi evlerinde kalıyor olması. Bu da konaklama ve
yeme-içme sektörüne beklenen katkıyı sunmuyor.
“Bodrum
Pahalı” algısı
Toplumda
sıkça karşılaştığımız ‘Bodrum çok pahalı’ algısına katılmıyorum. Elbette lüks restoranlar
yüksek fiyatlı; ancak bu işletmeler zaten üst gelir grubuna hitap ediyor. Geniş
kitlelerin tercih ettiği restoran ve kafelerde fiyatlar İstanbul’un birçok
bölgesine kıyasla daha makul. Örneğin, Bodrum’daki bir balık restoranında
ödenecek hesap, zaman zaman İstanbul’un Kumkapı’sından bile daha uygun
olabiliyor.
Yabancı turist neden azaldı?
Eskiden Bodrum, Kuşadası, Fethiye sokaklarında İngiliz, İrlandalı ve Alman
turistler görülürdü. Bugün ise durum dramatik biçimde farklı. Yabancı turist
sayısında ciddi bir düşüş var. Bu düşüşün iki temel sebebi bulunuyor:
- Ulaşım erişimi ve fiyatları: Avrupa’da turistler 20-90 Euro’ya farklı
ülkelere seyahat edebiliyor. Türkiye’ye ise tarifeli sefer sayısı az ve uçuş
fiyatları 500-1000 Euro aralığında. Bu fark, tercihleri doğrudan etkiliyor.
- Vize süreçleri ve maliyetleri: Türkiye, birçok ülkeye göre daha yüksek
vize ücreti talep ediyor. 400 dolara kadar çıkan vize maliyetleri, aracı
kurumların ve ek hizmetlerin etkisiyle daha da artıyor. Mısır 35 dolara vize
verirken, Vietnam ve Balkan ülkeleri “kapıda vize” kolaylığı sunuyor. Bu
noktada Türkiye cazibesini kaybediyor.
Ulaşım, vize ve tanıtımda reform
Turizmde yeniden ivme kazanmak istiyorsak, cesur ve gerçekçi adımlar
atmalıyız:
- Bodrum ve benzeri merkezlere daha fazla düşük maliyetli tarifeli uçuş konulmalı,
- Vize süreçleri sadeleştirilmeli,
aracı kurumların rolü azaltılmalı,
- Vize ücretleri 100 doların altına
çekilmeli,
- Türkiye’nin turistik değerleri hem yurt içinde hem yurt dışında stratejik tanıtım kampanyalarıyla
anlatılmalı,
2026’ya hazırlanmalıyız
Bugün harekete geçmezsek, 2025 yılı turizm açısından beklenen performansı
gösteremeyebilir. Ancak alınacak doğru kararlarla 2026, Türkiye’nin turizmde
yeniden atağa geçtiği bir yıl olabilir. Bu da ancak doğru çalışmayla ve
empatiyle kurulmuş stratejilerle mümkün.
Hep birlikte başarabiliriz
Türkiye hâlâ güçlü bir turizm markası olabilir. Ancak bunun için ezberleri
bozmalı, geçmiş başarılarla yetinmemeli ve sektörün tamamında zihinsel bir
dönüşüm başlatmalıyız. Turizm, yalnızca tanıtımla değil; kolaylıkla,
erişilebilirlikle ve güvenle büyür. Artık itirazlarımızı çözüme dönüştürme
zamanıdır.