DİGİTAL DÖNÜŞÜMDEN TAM OLARAK NE ANLIYORUZ?
Maliyet artışları, lokasyona bağlı arz & talep dengesizlikleri, rekabet koşulları, insan kaynağı sıkıntıları derken ‘ekmeğin aslanın ağzında olma’ hali hepimizin gözüne daha çok çarpmaya başladı. Konaklama sektörü hızla değişiyor ve bu değişimin merkezinde, bahsettiğim bu etkilerin yanında, hakkında konuşmaya son derece düşkün olduğumuz Z kuşağı başta olmak üzere yeni nesil tüketiciler, zihnini diri ve genç tutan kitlenin beklentileri de var!
Günden güne daha da bilinçlenen, kıyaslamayı eskiye göre daha titiz yapan ve seçeneği çok olduğu için sadık misafir haline gelmeden önceki yolculuğu iyi okuyan yeni nesil tüketici profilinden söz ediyorum. Seyahatlerinde sadece konfor aramakla kalmayan; aynı zamanda sürdürülebilir politikalara önem veren, teknolojiyle entegre çözümler ve özgün deneyimler bekleyen bu profile ‘dijital etkileşimler sağlanması’ da bir o kadar önemli. Digital etkileşimden ya da dönüşümden kastım ‘fiziki olarak daha smart otel’ demek değil. Pazarlama safhasında da veri odaklı iç görülerden faydalanan, hedef tüketicilerin harcama alışkanlıklarını anlık takip eden, pazarını iyi okuyan ve bu doğrultuda stratejiler geliştirmek için büyük fırsatları kovalayan bir dijitalleşmeden de bahsediyorum. Yani satış ve pazarlama sahfasında da teknoljinin nimetlerinden yararlanmaktan…
Teknoloji ve otomasyonun gün geçtikçe otel operasyonlarını iyileştirdiği, verimliliği artırdığı ve bütçe yönetiminde avantajlar sağladığı hepimizin malumu. Özellikle gelişmiş rezervasyon motorları ve otomatik gelir yönetim sistemleri, yapay zeka (YZ) gibi teknolojiler, gelir ve verim yönetiminde son yıllarda devrim niteliğinde değişiklikler sağladı. Bu teknolojiler, talep tahminlerini, fiyatlandırma fırsatlarını ve dağıtım kanallarını optimize ederken, bilinçli tüketicilerin değişken taleplerini bir adım önde takip etmenize de yardımcı oluyor. YZ destekli sistemler, sürekli olarak veri öğreniyor ve zamanla daha etkili tahminler yaparak otellerin potansiyel hedef misafir beklentilerine daha iyi yanıt veriyor olduğu için değişen pazar koşullarına hızlı bir şekilde uyum sağlamanıza yardımcı oluyor. Tüm bu gelişmiş analitik araçlar, misafirlerin davranışlarını ve tercihlerine dair derinlemesine bilgiler sunarak otellere hedef pazarına ‘dinamik’ teklifler geliştirme imkanı tanıyor. Dinamik fiyatlandırma, otelinizin gerçek zamanlı olarak talep, mevsimsellik ve pazar koşullarına göre oda fiyatlarını ayarlamasına olanak tanıdığı gibi , bu esnek ve akıl odaklı yaklaşım tüketicinin güvenini kazanmak için de son derece kritik bir avantaj olarak karşınıza çıkıyor.
Modern araçların katkıları çok büyük
Gelir ve verim yönetiminde şüphesiz ki modern araçların, uygulamaların katkısı, özellikle son yıllarda da buna bağlı olarak da ciddi bir artış gösterdi Bu araçlar, otellere dinamik fiyatlandırma, gelir optimizasyonu ve pazar analizi konularında büyük avantajlar sunarken, insan kaynağı konusunda ciddi sorun yaşayan sektörümüze de bir nevi iş gücü desteği de vermiş oluyor. Kişiye sizin ne yapmasını söylemenize gerek kalmadan sistem size talep trendlerini analiz etme, rekabetçi fiyat stratejileri geliştirme, performans verilerini optimize etme ve en önemlisi raporlama konularında oldukça net ve doğru önerilerle yardımcı oluyor. Kârlılığınızı artırıyor ve misafir memnuniyetinde istikrar sağlamak için kullanabileceğiniz önemli bir yol haritası görevini görüyor.
Bu yaklaşımın otelcilik sektörüne ‘doğru’ uygulandığında büyük avantajlar sunduğu kesin. Ancak dinamik fiyatlandırma stratejileri, otellerin talep, mevsimsellik ve pazar koşullarına göre oda fiyatlarını ayda bir iki kez optimize etmelerinden ibaret değil. Şehirdeki hava koşulundan tutun,bölgedeki event hareketliliğine, rakibinizin tutarlı ya da tutarsız taktiklerine, kanallardaki minik fiyat eşitsizliklerin görünürlüğünüze olan negatif etkisine kadar devam eden bir sürü algoritma var takip edilmesi gereken. Ve bunu ne yazık ki saf insan gücüyle etkin şekilde yapabilmek imkansız.
O nedenle geçmişte yanlızca havacılık sektöründe olduğu sandığımız ancak günümüzde otel yönetiminde de operasyonel verimliliği artıran bu modern revenue management sistemleri kesinlikle desteklenmeli. Manuel veri analizinden kurtularak, otomatik raporlamalar ve tahminler sayesinde hata payı neredeyse hiç olmayan bu sistemler sayesinde gelirin artması kaçınılmaz.
Hem özel hayaımızda hem de iş hayatımızda sağlıktan sonra en önemli şey ‘ zaman ve emek’. Bu da ancak; insan kaynağının verimli kullanılmasına olanak sağlayan, çalışanların daha stratejik görevlere odaklanmasına olanak tanıyan ve en mühimi çok hızla akan zamana karşı yarışı kazanmamıza olanak sağlayan bu tür yeniliklere kapıyı daha da fazla aralamakla mümkün.
Parlamaya devam:)
Sevgiler
Ayça BİLGİN
Founder of @shinehospitality | C-Level Hospitality Executive | Franchise Operations & Relations & Performance Professional | International Hotelier | Project Development & Branding Strategist | Author