SEÇİMLERDE TURİZMCİLER
Son seçimleri körlerin fil tarifi gibi herkes tuttuğu tarafından anlatıyor. Gelin biz de turizm tarafını tutarak anlatalım bu belediye seçimlerini.
Ezici bir üstünlükle seçimlerin galibi Cumhuriyet Halk Partisi olurken hiç beklemediği bir skorla kaybeden ise Adalet ve Kalkınma Partisi oldu. CHP Marmara, Ege ve Akdeniz’in Hatay dışında kalan tüm sahillerinde ve iç bölgelerinde kazandı. Bir başka deyişle güzelim ülkemizin tüm turistik il ve ilçelerinde CHP kazandı. Bunun yegâne nedeni AKP belediyelerinin vatandaşa verdiği hizmetin eksikliği olmadı. AKP’nin turizm bölgelerindeki kaybının asıl nedeni Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın sektöre çok uzak kalması, diyalog kurmaması, sektörün sorunlarına çözüm üretmek yerine yeni yeni sorunlar icat etmesi oldu. TÜRSAB’ı (Türkiye Seyahat Acentaları Birliği) muhatap bile almaması, bölmeye parçalamaya çalışması on beş bin üyesi yaklaşık yüz yirmi beş bin çalışanı olan elli iki yıllık başarılı geçmişi olan TÜRSAB’ı yürekten yaraladı. Bununla beraber hiçbir mantığa uymayan zamanlarda müze fiyatlarına zamlar yapması, dünyada en fazla camiye sahip ülkelerden biri olmamıza rağmen dünyaca ünlü Ayasofya, Kariye, Trabzon Ayasofya vb. müzelerin camiye çevrilmesine sessiz kalması, iç turizmi tekelleştirmesi, outgoing yapan acentaların vize problemiyle ilgilenmemesi, bir sürü dernek kurup TÜRSAB’ı böl parçala yönet politikasının içine atması aile fertleriyle toplam beş yüz bin kişinin öfkesine neden oldu.
Bununla beraber yıllarca eğitim alıp sınavlara girerek dünyanın en iyi ve kültürlüleri olan yaklaşık on beş bin turist rehberi tüm yabancı dilleri hem de en iyi şekilde konuşup bu eşsiz ülkeyi yerli ve yabancı turistlere anlatmalarına rağmen Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın burada da ortalığı karıştırmayı vazife edinmesi tüm rehber odalarını dolayısıyla TUREB’i (Turist Rehberleri Odaları Birliği) ayağa kaldırdı. On beş bin T.C. vatandaşı yabancı dil bilen yüksek okul mezunu rehber sanki anadilleri olan Türkçey’i bilmiyormuş gibi vatandaşlık verdikleri sığınmacılara bile Türkçe kokartlı rehberlik verme icat etmeye kalkması, turist rehberi ile müze rehberinin ne olduğunu bile ayırt edememesi, turlarda turist rehberi bulundurma zorunluluğunu kaldırarak yerli ve yabancı turistin güvenliğini tehlikeye atması yanında gerekli bilgiyi, yardımı, kültürü önlemeye çalışması anlaşılır olmaktan uzak bir işgüzarlık olarak değerlendirildi. Bu topluluğun nüfusu da aile fertleri ve etrafları ile birlikte yüz bin kişi.
Dahası var otelcilere çektirilen sıkıntılar, turistik belgeli lokantalar, yatlar, tekneler, personel sorunları, ulaşım, müze ve ören yerlerinde keşmekeş, otopark, tuvalet derken tüm sektörün antipatisini kazandı. Arazi tahsisleri yapılan ve teşvikler verilen bazı kişiler dışında Turizm sektörüyle uzaktan yakından ilgili hiç kimse AKP’ye oy vermedi. Netice ortada.
Çok güzel bir analiz olmuş Süha bey, ağzınıza sağlık tşk ederiz, paydaşlarını tanımayan bakanı, tabiki seçimlerde o küçük gördüğü paydaşlarıda tanımadı, bencede İstanbul, Antalya başta olmak üzere, İzmir, aydın ve Muğla yı akp ye kaybettiren turizm camiasıdır, özellikle Rehberler ve seyahat acentelerinin tepkisi çok sert oldu, inşallah meclise gönderilen o akla mantığa uymayan ucube yasayı biran önce geri çekerler, yoksa gelecek dönemde çok daha sert tepkiyle karşılalmaları muhtemel dahilindedir.