Türkiye’nin sağlık turizminde dünya markası haline geldiğini belirten Türk Sağlık Turizmi Derneği (TÜSATDER) Başkanı Dr. Servet Terziler; Türkiye’de artık sadece saç ekimi ve estetik operasyonlar değil, pek çok sağlık ihtiyacı için de dünyanın birçok ülkesinden hasta ağırlandığını kaydetti. Terziler, “Merdiven altı yerlerin ivedilikle gündem dışı kalmasını istiyoruz” dedi.
“HİZMET İHRACATININ EN ÖNEMLİ KALEMLERİNDEN BİRİ”
Türkiye; deniz, kum, güneş turizmi dışında sağlıktan doğaya, spordan kültür turizmine kadar birçok alanda milyonlarca turist çekerken son yıllarda en büyük ataklardan birini ise sağlık turizmi gerçekleştirdi. Türkiye’nin sağlık turizminde 2022 yılında saç ekimi, estetik, diş ve genel sağlıkta gelirini 4 milyar dolar seviyesine çıkardığını ifade eden Türk Sağlık Turizmi Derneği (TÜSATDER) Başkanı Dr. Servet Terziler, sağlık turizminin hizmet ihracatının en önemli kalemlerinden biri olduğunu belirtti. Terziler, “Geçen yıl sektörün yakaladığı 4 milyar dolar cironun yeniden yakalanması ve üzerine çıkmak için devlet teşvikleri bekliyor ve merdiven altı diye tabir edilen yerlerin ivedilikle gündem dışı kalmasını istiyoruz. Türkiye Yüzyılı’na yakışır şekilde hareket eden ve üreten sektör oyuncularının kalması gerekiyor.” dedi.
“TEŞVİKLER OLUŞTURULMAYA BAŞLANDI”
Son dönemde yıldızı en çok parlayan ihracat kalemlerinden bir tanesinin sağlık turizmi ihracatı olduğunu kaydeden Terziler, “Bunu son yıllarda bütün dünyada, kamuoyu da bürokraside gördü. Bu konuda birkaç yıldır teşvikler oluşturulmaya başlandı. Fakat, bu teşviklerin özellikle daha kalibreli, getirisi yüksek potansiyellerde hızlıca organize edilmesi gerektiğini söyleyebilirim. Türkiye İhracatçılar Meclisi’nde (TİM) yer alan Hizmet İhracatçıları Birliği (HİB)’ne baktığımızda eğitim, eğlence ve kültür hizmetleri, liman işletmeciliği yer hizmetleri, müteahhitlik ve teknik müşavirlik hizmetleri, turizm seyahat ile ilgili hizmetler, yazılım ve bilişim hizmetleri, yolcu taşımacılığı hizmetleri, yük taşımacılığı ve lojistik hizmetlerinin yanı sıra sağlık hizmetleri ile birlikte sağlık turizmi de çok şükür yerini aldı. Buradaki yapılanmaya bakıldığı zaman Türkiye’ye katma değeri en yüksek olan kalemlerin başında sağlık turizmi olduğunu söyleyebiliriz.” dedi.
İLK YARIDA SEKTÖRDE ‘DEPREM’ ETKİSİ
2023 yılına, sağlık turizminde rekorla tamamlanan 2022 yılının ardından büyük umut ve hayallerle girildiğini belirten Terziler; “2023 yılı Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. Kuruluş Yüzyılı. Bu yılı, sağlık turizminde yeni rekor, yeni bir patlama ve yeni bir atak yılı olarak kendimize not edindik. Fakat, 6 Şubat sabahına hem ülkemizi hem dünyayı üzen asrın felaketi niteliğindeki bir depremle uyandık. 11 ilimizde yaşanan deprem felaketini, devlet ve millet el ele vererek asrın kardeşliğine dönüştürdük. Topyekûn seferberlikle yaralarımızı sarmaya devam ediyoruz. Yaşanan deprem felaketi sonrası özellikle yabancı ajansların ‘İstanbul’da deprem bekleniyor.’ başlıklı haberleri, şubat ayında var olan sağlık turizmi rezervasyonlarının iptaline, İstanbul içindeki otellerin boşalmasına neden oldu. ‘İstanbul depremini tetikleyen unsurlar yok, deprem beklenmiyor.’ şeklinde akil bir uzmandan dış dünyaya yönelik bir açıklama da gelmedi. Arkasından da mart ve nisan aylarında bir seçim arifesine girdik ve seçim süreci yaşadık. Dolayısıyla beklentilerimizin kat kat altında bir ilk 6 ay geçirdik.” Dedi
“SAĞLIK TURİZMİNDE İŞLER YOLUNA GİRDİ”
2022 yılının 4 milyar dolarlık bir tarihi rekorla tamamlandığını hatırlatan Terziler, “Bunun hemen hemen yarısını saç ekimiyle, yarısını da estetik diş ve genel sağlık hizmetleriyle yakalamıştık. Fakat, geçtiğimiz ilk 6 ayda olması gereken 2 milyar dolarlık cirolar, 0,8 milyar doları anca yakaladı. Dolayısıyla 1 milyar dolarlık saç ekim cirosu geriledi. Diş ve estetikte de istediğimiz havayı yakalayamayarak, ilk yarıda beklenen yaklaşık 2 milyar dolarlık ciro, 1,4 milyar dolar seviyesini ancak buldu. Seçim sonrası ülkemiz yeniden istikrara kavuşunca işler yoluna girmeye başladı. Önümüzde daha koşacağımız koskoca eylül, ekim, kasım ve aralık ayları var. Bu aylar, sağlık turizminde en zirve sezonumuz. Bu ayların çok iyi yönetilmesi lazım.” dedi.
“MERDİVEN ALTI’NA ÖNLEM ÇAĞRISI”
Cumhuriyet’in yüzüncü yılında koşan, üreten ve yüz yıla damgasını vuracak olan Türk sağlık turizminin; şeffaf ve zemini düzgün bir hale ivedilikle getirilip artık gündemden ‘merdiven altı’ ifadesinin yok edilmesi gerektiğinin altını çizen Terziler, “Bize yakışmayan bir ifade olduğunu düşünüyorum. Bu noktada, üreten ve dünyanın en kaliteli işlerini yapan kliniklerin ülkemizde bulunduğu, insanların sırf uygun olduğu için değil de kalitesi nedeniyle koştuğu kliniklerin yüzlerce olduğu, hastane markalarının oluştuğu bir sağlık turizmine; dünyanın her köşesinden insanların gelmesi için merdiven altının süratle yok edilmesi ve yurt dışına giden ‘çantacı’ adı ile tabir ettiğimiz durumların da yok edilmesi lazım. Otoritemizin her şeye muktedir olduğunu çok iyi biliyoruz. Bu konuda özel sektör olarak devletin bizden istekleri var ise biz onların yanında her zaman olmaya hazırız. ‘Türkiye’nin bacasız sanayisi’ dediğimiz sağlık turizmi cirosunun artması için çok elzem bir olay olduğunu defaten vurgulamamız gerekiyor.” ifadelerini kullandı.
HİZMET İHRACATINDA BÜYÜK OYUNCU HEDEFİ
Hizmet İhracatçıları Birliği (HİB)’nin en büyük ihracat kalemlerinden bir tanesinin sağlık turizmi ihracatı olma noktasında tek engelin merdiven altı yerlerin olduğunu yineleyen Terziler, “Sayın Cumhurbaşkanımız geçen yıl sağlık turizminde 2023 yılı için 10 milyar dolarlık bir hedef açıklamıştı. Bu hedefe, ülkemizde ve dünyada yaşanan olumsuz gelişmelerle biraz uzaklaştık ama 2024’te gerçekleştirebiliriz. Bunun için büyük potansiyele sahibiz. Bu konuda başarıya aç ve ne yaptığını çok iyi bilen doktorlarımız, kliniklerimiz, markalarımız var. Bu konuda sağlık turizmi, hizmet ihracatının en önemli kalemi net bir şekilde olabilir. Hedeflerimiz için ciddi bir çalışmayı ele almamız gerekiyor. Özellikle kaliteli markaların, kliniklerin ve hastanelerin devlet tarafından yeni teşvik sistemleriyle desteklenmesi, aynı zamanda özel sektör ve devlet bir araya gelerek el birliğiyle sektörü geleceğe taşıması net bir şekilde gerekli.” ifadelerini kullandı.
SEKTÖRÜN TOPLAM CİROSU 20 MİLYAR DOLAR
Bir turizm cenneti olan Türkiye’nin artık sağlık turizmi cenneti de olduğunu kaydeden Terziler, “Sağlık turizm cenneti olarak kaplıcalarıyla, yaşlı bakım turizmiyle, genel sağlık hizmetleriyle, estetik operasyonlarla bunu kabaca 4 sac ayağına böldüğümüz zaman, sektörün Türkiye geneli cirosu bu çerçevede 20 milyar doları buluyor. Dünyada oluşturmuş olduğumuz sağlık turizmi cennetinin varlığını korumak ve geliştirmek için de farkındalık ile çalışmamız lazım diye düşünüyorum” dedi.
2023 yıl sonunu, 2022 yılına paralel 4 milyar dolar ve üstünde bir ciro ile tamamlamayı hedeflediklerini belirten Terziler, “Yılın geri kalan aylarında 2,5 milyar dolarlık cirolara rahatlıkla ulaşabiliriz. Çünkü, koşan aylarımız, dinamik ve bizim ayağımızdan çeken merdiven altı olmadığı sürece biz bunu yaparız.” dedi.
“SAĞLIK TURİZMİ TANITIM AJANSI KURULMALI”
‘Sağlık Turizmi Tanıtım Ajansı’nın kurulmasının elzem olduğunu ve Türkiye’nin sağlık turizminde yakaladığı ivmeyi dünyada çok daha fazla ön plana taşıyacağını belirten Terziler, “Çünkü sağlık turizmi için; turizme gidiyorsun benim konum değil diyor, sağlığa gidiyorsun o turizm diyor. Aslında arada kalmış bir kavram gibi. Özel sektörün dinamikleri olmasa sağlık turizmi bu kadar büyümezdi. Bu nedenle madem büyüdü, bunu doğru yönetmemiz lazım. Burada, ilgili bakanlığın mevut yapısının altında Sağlık Turizmi Tanıtım Ajansı’nın olması gerekli. Böyle bir ajansın kurulmasıyla Türk sağlık turizmini, geniş kapsamlı bir şekilde yaşlı bakım merkezleriyle, kaplıca turizmiyle, genel sağlık hizmetleri ile duyurabiliriz” dedi.
Türkiye’nin, dünya genelinde marka olan bir saç merkezi olduğunu da vurgulayan Terziler, “Milano deyince modanın başkenti aklınıza geliyorsa, İstanbul deyince de saç ekiminin baş şehri, merkezi akla geliyor. Bunu, zaten dünya biliyor. Bunun tanıtımını dünyaya tekrar tekrar anlatmamız gerekiyor. Çünkü, bilinen gerçekleri tekrarladıkça bunun markalaşma sürecine etkisini kalıcı kılar. Bu nedenle, Sağlık Turizmi Tanıtım Ajansı’nın kurulması durumunda markalaşma sürecimiz daha hızlı ve kalıcı olur.” ifadelerini kullandı.